You'll be missed перевод на турецкий
62 параллельный перевод
They'll be sorry they missed you.
Seni kaçırdıklarına üzülecekler.
But don't you see I'll be missed?
Ama yokluğumun farkedileceğini görmüyor musunuz?
You'll be sorely missed. Heal yourself and come back.
İyileş... ve geri dön.
When you're ready, you can come right back. It'll be like you haven't even missed a day.
Hazır olduğunda her gün buradaymışsın gibi işe başlarsın.
You'll be very much missed, my dear.
Yokluğunu hissedeceğim, tatlım.
In just a little while longer, and all the things we missed doin'together... you can be sure we'll do.
Birazcık zaman alacak, ve birlikte yapmayı özlediğimiz herşeyi yapacağız... Emin olabilirsin.
Well, you'll be missed.
Sizi özleyeceğiz.
"If you don't put Coach back on the air, I'll be really upset. " The skillful acting of Craig T. Nelson will be missed a lot.
Eğer "Coach"'u tekrar yayına koymazsanız çok sinirleneceğim ve Craig T. Nelson'un yetenekleri yok olacak
I know he'll be disappointed he missed you.
Sizi kaçırdığına üzülecek.
"Missed you at the opening, but you'll soon be flushed away."
"Açılışta seni kaçırdık fakat çok yakında sen de yok olacaksın."
Well, you'll be missed.
Iyi, özleniceksin.
I hope the weakness you've shown today is because you missed a night's sleep and you'll be back on your game tomorrow.
- Umarım bugün gösterdiğin zayıflık uykusuzluktandır, ve yarın kendine gelirsin.
- You'll be missed.
- Bunu cevaplamıyacağımd.
I want to be sure that you'll be here long enough to be noticed... but short enough to be missed.
Farkına varılacak kadar uzun ama özlem duyulacak kadar kısa süre yanımda olmanı istiyorum.
- You'll be missed.
- Seni özleyeceğim.
By the morning you'll be onto your next missed opportunity.
Yarın sabah yeni bir fırsat için yola koyulacaksın.
He'll be really disappointed to have missed you.
Sizi kaçırdığına üzülecek.
Well, you'll be sorely missed.
Şey, seni çok özleyeceğim.
You'll be missed.
Özleneceksiniz.
- Well, you'll be missed.
- Ama çok aranacaksın.
- You'll be sorely missed around here.
- Buradakiler seni çok özleyecek.
You'll be missed.
Sizi özleyeceğiz.
- But you'll be missed around here.
Seni özleyeceğiz.
She'll probably want to speak to you, the wife. Hear something reassuring. He'll be missed.
Muhtemelen sizinle konuşmak isteyecektir, İçini rahatlatacak bir şeyler duymak için.
- You'll be sorely missed.
Pastayı biz aldık.
- You'll be missed.
Sizi özleyeceğim.
Well, Dad, you'll really be missed.
Ya, baba. Gerçekten özleneceksin.
He'll certainly be missed, but those in the know say you're the man to see.
Gözlerimiz onu arayacak ama asıl görülmesi gereken adamın siz olduğu söylendi.
You'll be missed.
Seni özleyeceğiz.
Uh, you actually just missed him, but he'll be in tomorrow.
Uh, aslında kıl payı kaçırdınız, ama yarın burada olacak.
He'll be so sorry he missed you.
Sizi kaçırdığına çok üzülecek.
You'll be missed.
- Özleneceksiniz.
Dad'll be pissed he missed you.
- Babam seni göremediğine kızacak.
You'll be missed.
Gözlerimiz sizi arıyacak.
You'll be missed.
Özleneceksin.
And you'll be thinking... "Maybe I missed something out there."
Ve kendi kendine düşüneceksin "belki de orada bir şeyler kaçırdım".
Regardless, honey, you'll be missed.
Mutlaka özleneceksiniz tatlım.
You'll be missed in Congress.
Mecliste yeriniz dolmayacak. Bol şans.
She'll be sorry she missed you. I think I can manage myself.
Sanırım kendi başıma idare edebilirim.
You'll be missed, Anthony.
Özleneceksin, Anthony.
You're not helping anybody and I doubt you'll be missed.
Kimseye yardımın dokunmuyor, özleneceğini sanmıyorum.
You'll be missed, though... sir.
Özleneceksiniz, sanırım... efendim.
You say, "He was a good cop and he'll be missed."
- "İyi bir polisti ve unutulmayacak." dersin.
Come on, it'll be fun watching people pretend they missed you.
- Öyle ama. Hadi ama, insanların seni özlemiş gibi davranmalarını izlemek eğlenceli olacak.
If you refuse, I'll understand, but... it will be a missed opportunity.
Reddedersen anlarım, ama... Bu fırsatı kaçırmış olacaksın.
You'll be sorely missed, Mr. Colleano.
Yokluğunuz hissedilecek Bay Colleano.
- You'll be missed, Connor.
- Özleneceksin, Connor.
And I wanted you to know that you'll be missed.
Ve özlendiğini bilmeni istedim.
~ You'll be missed.
- Seni özleyeceğiz.
Four of which, you'll be pleased to know, were missed by the original detectives.
- Evet efendim. Ki onlardan dört tanesi davaya bakan dedektifler tarafından gözden kaçmış.
Well, you'll be missed.
Sana hasret kalacağız.
you'll be fine 927
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be all right 377
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be great 74
you'll be late 57
you'll be sorry 73
you'll be okay 222
you'll be alright 46
you'll be late for school 19
you'll be all right 377
you'll be surprised 28
you'll be safe 116
you'll be great 74
you'll be late 57
you'll be sorry 73