Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You've done it before

You've done it before перевод на турецкий

268 параллельный перевод
Did you not find it strange... when I suddenly started doing things that I've never done before?
Bunu tuhaf bulmadın mı?
And it's got to be done before that suit of yours comes to trial... and Lola gets a chance to sound off... before they trip you up on the stand, and you start to go in drag me down with you.
Davan mahkemeye gelmeden herşey hazır olmalı. Ve Lola konuşup, seni sıkıştırdıklarında, beni de kendinle batırmaya çalışacaksın.
Remember all the guys who've done it before you.
Daha önce yapan adamları hatırla.
- You've done it before.
- Sanki daha önce hiç kaçmamışsın gibi.
I've done it before without you two.
Ben daha önce ikiniz olmadan gösteri yapmıştım.
You've done it once before buddy...
Bunu daha önce yapmıştın, ahbap...
I might as well tell you I've done it before.
İlave olarak şunu da söylemem gerekir ki bunu daha önce de yapmıştım.
You've done it before.
Daha öncede yapmıştın.
You've done it before.
Bunu daha önce de yaptın.
It's just that we've never done business with you before.
Sizinle sadece daha önce herhangi bir iş yapmadık.
You've done it before.
Daha önce de yaptın.
- It will be like nothing you've ever done before.
- Daha önce yaptığınız hiçbir şeye benzemeyecek.
Hell, Moon, you've done it before.
Moon, bunu daha önce yaptın.
- You've never done it before?
- Daha önce hiç yapmadın mı?
I've done it before, you know.
Daha önce yaptım, biliyorsun.
You've done it before.
Daha önce yaptın.
- No. I've done it before, you know.
Bunu daha önce yaptım çünkü.
You've done it before.
Daha önce de yapmıştın.
You've done it before, right?
Bunu daha önce yaptınız, değil mi?
I mean... When you've done something unimaginable When you've done it even before you ever thought about it
Yani... hiç hayal etmediğin bir şeyi yaptığında... hiç aklından bile geçirmediğin bir şeyi yaptığında... ne kadar basit olduğunu görünce...
- Well, you've done it before, haven't you?
- Daha önce saç kestiniz mi?
You've done it before.
Daha önce yapmıştın.
I always used to think to myself how it would feel to leave before light and come back after dark with nothing to show your wife and family for what you've done.
Kendi kendime hep düşünürüm Sabah, gün doğmadan çıkıp, akşam gün battıktan sonra eve dönünce, o gün elinde karına gösterecek hiçbir kazancın olmaması nasıl bir duygudur diye.
- So you've done it before?
- Yani daha önce hiç gittin mi?
You know, you get to do the one thing you would've done before you died... except you didn't get to do it on account of some guy... unintentionally cut your lives a little... short.
Biliyorsunuz, ölmeden önce yapacağınız bir şeyi yaptınız... bir adam istemeden sizin hayatınızı biraz kısa... kestiğinden dolayı yapmadığınız bir şeyi.
We've done it before, you know.
Bunu daha önce yaptık, biliyorsun.
Come on, you've done this before. It's like on a holodeck.
Hadi, Bunu daha önce yaptın.
Do it, Reg, you've done it before.
Yap şunu, Reg, yap hadi.
And I remember I was very nervous... because I'd never done it in front of people with a camera before, you know.
Çok, çok heyecanlandığımı sanki dün gibi hatırlıyorum çünkü bunu hiç insanların ve kameranın önünde yapmamıştım.
Well, now that you mention it, it does feel like we've done all this before.
Şimdi sen söyleyince, bunları sanki daha önce yaşamıştık gibi geliyor.
You mean, you've done it before?
- Daha önce yaptın mı yani? İki kez.
Probably because you've never done it before
- Muhtemelen, çünkü daha önce hiç denemedin.
It looks like you've done this before.
Sanırım bu önceden de olmuş.
- But, Dad, you've never done it before.
Baba, bunu daha önce hiç yapmadın ama.
- You've done it before.
- Daha önce yapmıştın bunu.
- Yeah, well, I have, it's just it's no picnic. - I thought you've done this before.
- Daha önce yaptığını sanıyordum.
You've done it before when you transformed Jean - Luc Picard into Locutus.
- Luc Picard'ı Locutus'a dönüştürdüğün zaman yaptın
Make sure you've thought it over before you get it done.
Yaptırmadan önce iyice düşün.
You've only done it one time before.
Sen de bunu bir kere yapmışsın.
I'm sure you've done this before, but it's not my speed.
Eminim daha önce böyle şeyler yapmışsındır ama benim tarzım değil.
You've done it before?
Bunu daha önce yaptın mı?
- Before you blame everyone you can find for what's happened to Mulder, think about what you could've done to prevent it.
Mulder'ın başına gelenlerden ötürü önüne geleni suçlayacağına, olanları engellemek için ne yapacağını düşünsen daha iyi olur.
- Come on, you've done it before.
- Hadi ama, sen de bunu daha önce yaptın.
Since you've never done it before, you can be Monica's maid of honor.
Madem daha önce hiç olmadın, Monica'nın nedimesi olabilirsin.
I-I take it this is something that you-you've done before?
Daha önce yaptığın bir şey mi bu?
I'm sure you've done it before, and it's worked for you.
Eminim bunu daha önce de yaptın, ve senin için işe yaradı.
Well, you've done it before.
- Daha önce de yapmiştin.
Lois you thinking I'm having fun... I spent 2 days on this and I even saw a paragraph that really sucked and then I rewrote it. Malcolm had never done this before, but last night, I say look I can not stop talking while you try to read.
Lois burada çok eğlendiğimi düşünebilirsin... 2 Gündür burada zaman harcadık ve bütün parağrafı ezberledim.
You've done it before, you can do it again.
Daha önce yaptın, yine yapabilirsin. Hadi!
It'll be like nothing you've ever done before.
- Daha önce yaptığınız hiçbir şeye benzemeyecek.
'Cause you've done it before.
Çünkü daha önce de yaptın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]