You've got some nerve перевод на турецкий
97 параллельный перевод
- You've got some nerve!
- Deli misin sen!
You've sure got some nerve.
Mücadele edecek cesaretiniz var.
You've got some nerve, Seiroku, coming back here after what you did.
Biraz yüzsüzsün, Seiroku, onca yaptığın şeyden sonra buraya tekrar gelmek...
You've got some nerve!
Kafandan zorun var herhâlde!
You've got some nerve.
Sen çok yüzsüzsün.
You've got some nerve!
Sapıksınız!
You've got some nerve showing your face here again!
Yüzünü burada tekrar gösterme cesaretin var!
You've got some nerve, you blind son of a bitch.
Cesaretliymişsin, seni kör orospu çocuğu.
You've got some nerve, Capella and you, you're not blunderers,
Capella ve sen yüreklisiniz, pot kırmıyorsunuz.
You've got some nerve sticking up for a violator of shogunate law.
- Sopayla öfkeni çıkarmak shogun yasasına saygısızlıktır.
Ma Yung Chen, some nerve you've got there!
Ma Yung Chen,....
Lu Junyi, some nerve you've got!
Lu Junyi, bu işe nasıl karıştın?
You've got SOME fuckin'nerve!
Sen aklını kaçırmışsın!
You've got some nerve, kid!
İşimize karışma, çocuk!
You've got some nerve coming here dressed like that.
Böyle bir elbiseyle buraya gelmek cesaret ister.
You've got some nerve :
Tebrikler, fırsattan istifade etmeyi biliyorsunuz.
You've got some nerve!
Çok sinirlisin.
You've got some nerve.
Biraz gerginsin.
You've got some nerve.
Ne bu sinir, Pepa.
You've got some nerve!
Gerçekten cesursun! ..
You've got some nerve.
Sinirlerin bozulmuş olmalı.
If you'd lend me some money instead? You've got a nerve.
Bana bunun yerine borç para da verebilirsiniz, patron.
You've got some nerve.
- Sen de arkamdan dedikodu yaptın. - Hakettin!
You've got some nerve coming here.
- Buraya gelmeniz büyük cesaret.
- You've got some nerve.
- Sana gününü göstereceğim.
- Well.... - You've got some nerve.
- Ne kadar yüzsüzsün.
You've got some nerve freeloading off me like this!
Benden böyle otlaklanman biraz sinirime dokunuyor!
You've got some nerve!
Biraz sinirlisiniz!
You've got some nerve.
Biraz yüzün olmalı, çaba göstermelisin.
You've got some nerve.
Otlakçının birisin.
You've got some nerve talking about decency
Bir de kalkmış edepten bahsediyorsun!
Well. You've got some nerve showing up here like this.
Ne cüretle buraya gelirsin?
You've got some nerve!
Açıkçası sinirimi bozuyorsun.
- You've got some nerve, man!
- Bayağı cesursun ahbap!
Song Jin Ming you've got some nerve.
Ne yapıyorsun burada Song Jinming?
You've got some nerve, kid.
Sendeki de iyi cesaretmiş doğrusu.
You've got some nerve, lady.
Gerçekten yürekli birisin, bayan.
You've got some nerve.
Çok utanmazsın.
You've got some nerve, showing your face around here again!
Buraya geri dönerek ne yapacağını sanıyorsun!
You've got some nerve.
Epey cüretlisin.
Boy, you've got some nerve showing up here.
Hangi yüzle evime geliyorsun?
You've got some nerve!
Yavaşsınız.
- You've got some nerve.
- Bu ne cüret!
Oh, you've got some nerve coming in here.
Buraya gelecek cesaretin varmış.
You've got some nerve coming to us for help.
Yardım etmemiz için bize gelecek kadar yüzsüzsün.
Bob, you've got some nerve!
Bob, sinirli adammışsın!
You've got some nerve!
Sinirlisin!
- You've got some nerve, showing your face in the forest.
- Ormana gelip yüzünü gösterdiğine göre cesaretli olmalısın.
You've got some nerve.
Cesaretin var.
You've got some nerve.
Amma da küstahmışsın.
You've got some nerve.
Amma da küstahsın!
you've got this 65
you've got a point 16
you've got mail 34
you've got a friend in me 28
you've got a deal 21
you've got a choice 16
you've got a lot of nerve 17
you've got the wrong guy 51
you've gotta be kidding me 133
you've got it 213
you've got a point 16
you've got mail 34
you've got a friend in me 28
you've got a deal 21
you've got a choice 16
you've got a lot of nerve 17
you've got the wrong guy 51
you've gotta be kidding me 133
you've got it 213