Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You ate it

You ate it перевод на турецкий

342 параллельный перевод
- You ate it?
- Yedin mi?
But you ate it, sir.
Yediniz, efendim.
You ate it all.
Hepsini sen yedin.
You ate it.
Yedin.
I watched you and you ate it all down.
Yerken seni gördüm.
You ate it?
Yedin mi?
- Well, hey, you ate it!
- İyi de sen yedin!
- You ate it? !
- Haritayı mı yedin?
And you ate it!
Ve sen onu yedin!
But you ate it.
Sen yedin.
You ate it too fast.
Çok çabuk yedin öyle.
You know, the way you were wolfing down that popcorn, maybe you ate it.
Patlamış mısıra dadanmana bakarak konuşursam, belki onu yemişsindir.
- I'm sorry... that I put windowpane in Mel's quail, and I'm sorry that you ate it.
- Mel'in bıIdırcınına ( asit ) "windowpane" koyduğum ve onu yediği için özür dilerim.
- But you ate it.
- Ama sen yedin.
You ate it last night.
Onu yedin, dün gece?
One of you is supposed to jump out of a cake but you ate it on the way over, right?
Doğum günü şakası. Normalde de birinin pastadan çıkması lazımdı ama gelirken yediniz sanırım.
You ate it!
Sen yedin onu!
You ate it? !
Sen bunu yedin?
You ate it all.
Hepsini yedin.
From the looks of it, you've already ate dinner.
Anlaşılan çoktan akşam yemeği yemişsin.
I'm not sure I'm seeing you now. It must be something I ate.
Benim şu anda gördüğüm, galiba mide bozmanın bir sonucu.
It's a debt we all have together, we all ate, you most of all
Bu borç hepimizin, hepimiz yedik, çoğunu da sen.
You two ate it.
İkinizi yediniz onu.
- General, sir. General, it ain't none of my business, but you ain't ate since yesterday.
General, beni ilgilendirmez ama, bir şeyler yemelisiniz.
It might not have swallowed you, Mr. Spilett, but it sure enough ate rocks.
Sizi yutmamış olabilir Bay Spilett, ama taş yediği kesin.
- Ain't it enough you ate six hot dogs?
- Altı sosisli sandviç yedin, yetmez mi?
- Perhaps it was something you ate.
- Belki yediğin bir şeyden dolayıdır.
And so, at night, for example, when one came in to laager, one would dig a hole and drive the tank over it and you ate, slept and did everything with your crew, so that one got enormously fond of them
Bu nedenle örneğin geceleri, biri laagere geldiğinde birisi bir çukur kazar ve tankı üzerine çeker. Yer, uyur ve her şeyi mürettebatla yaparsınız.
It's been six weeks since I been laid, and it sure as hell ain't been that long since you ate.
Biriyle yatmayalı 6 hafta oldu. Sen o kadar süre yemek yemesen kafayı yerdin.
How long's it been since you ate?
En son ne zaman yemek yedin?
- Could it be something because of what you just ate?
İte bak, hala konuşuyor.
".. dom-in-ate... it... and... control... it... as... you... may... see... fit. "
E-ge-men... ol... Ve... yönete... Denet...
Well, you ate most of it already so...
Zaten çoğunu yemişsiniz, yani...
Maybe it was something you ate.
Yediğin bir şey dokunmuştur.
Crazy, you whipped it and we ate it.
Çılgınca kamçılarsın biz de sadece yeriz.
It's probably something I ate. I'll walk, you go ahead.
Yediğim bir şey yüzünden olmalı.
Maybe it's something you ate.
Belki yediğin bir şey dokunmuştur.
Wait up, I tell you! Then a dinosaur ate the octopus as it floated away.
O zaman bir dinozor geliyor ve kızarmış ahtapotu yiyor.
You reckon it ate clear down to my bone?
Kemiğe kadar inmemiştir değil mi?
Did you ever have a dog that ate a bunch of colored balloons and then he takes a shit and it's real decorative like?
Hiç bir sürü renkli balon yiyip sonra da dekoratif bir şekilde sıçan köpeğiniz oldu mu?
I cracked one open on the spot and ate it, very much as you just did.
Birini yerinde açtım ve yedim, gayet senin yaptığın gibi.
It's something you ate.
Yediğin bir şey dokunmuş olmalı.
She says, "No, I don't want you to do that." And I said, "Let me get down and grovel in it." I mean, I ate her pussy till my tongue was caIIoused.
"Hayır, yapmak istemiyorum" dedi bana. Ben de "Bırak bir dil atayım" dedim. "Yani bırak dilimi hissetmeyene kadar a.cığına yumulayım" dedim.
Maybe it's all them chitlins you ate.
Belki de yediğin bumbarlar yüzündendir.
You heard it for about five seconds and then it got ate.
Sadece beş saniyesin duydun ve kaset sardı.
It's a reasonable question. You just ate a cut of prime rib the size of a hatbox.
Şapka kutusu hacminde et yiyen birine bunu sormak çok doğaldır.
Really wouldn't matter to me if you came down here and ate it all.
Buraya inip hepsini yemiş olsan bile, hiç sorun değil.
You ate all the popcorn before I could string it with the cranberries.
Kızılcıkları ekleyemeden bütün patlamış mısırı yerdin sen.
What is it? That canary you ate?
Ne oldu, kanarya mı yedin?
"We will bury you," Khrushchev said, and the public believed it. After what McCarthy had done to the country, they ate it with a big spoon.
McCarthy, "Hadlerinden fazlasını aldılar." dedikten sonra Khrushchev "Sizi gömeceğiz." dedi ve halk da inandı.
It wasn't like Vietnam where you ate dinner and watched television and saw the latest battle, you know.
Burası, akşam yemeğimizi yediğimiz Vietnam gibi bir yer değildi. Ya da televizyonda izlediğimiz son savaş filmi gibi de değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]