You can't beat me перевод на турецкий
178 параллельный перевод
But you know you can't beat me.
Ama beni yenemeyeceğini biliyorsun.
- You can't beat it out of me.
- Ölürüm de söylemem.
You can beat me to death, you can drive me away I won't!
Beni öldüresiye dövebilirsin, beni kovabilirsin ama evlenmeyeceğim!
Don't think you can make fun of me, you beat-up old fools!
Benim geri kaldığımı çıtlatmak istiyorsan, hemen söyleyeyim, sen de moruk cacığın tekisin.
But it occurs to me that if I can beat you at something Jason couldn't refuse me a place on the ship either.
Ama seni bir dalda yenersem, eminim Jason beni de mürettebata alır.
You can beat on me all day long and I can't tell you anything about any crown.
Beni bütün gün hırpalayabilirsiniz yine de size hiçbir taç hakkında bir şey anlatamam.
I can't do it even if you beat me to death
Beni öldürseniz bile yapamam!
You can't beat me on the grade!
Yokuşta bana yetişemezsin!
You can beat it out of me, but it won't do you any good.
Beni ortadan kaldırabilirsin, ama bu sana fayda getirmez.
If I don't behave you can beat the living crap out of me.
Aksi halde, üstüme çıkıp tepinebilirsiniz.
You can't even beat me.
Beni bile geçemiyorsun.
You can beat me but don't call me bastard.
isterseniz beni dövün... ama bana Piç demeyin!
You can't beat me.
Beni vuramadınız!
You just can't beat me!
Beni hala vuramadınız.
You can't leave of you can't beat me
Beni yenmeden hiçbir yere gidemezsin.
You'd prefer to tie me up now and beat it out of me, don't you?
Şu anda beni bağlamayı ve canıma okumayı isterdin, değil mi?
You can rob me you can starve me, you can beat me, and you can kill me just don't bore me.
Beni soyabilirsin... aç bırakabilir, dövebilir, öldürebilirsin... yeter ki canımı sıkma.
You can beat me, jail me, or kill me, but I won't be what you want me to be.
İsterseniz beni dövebilirsiniz... hapse atabilirsiniz, hatta öldürebilirsiniz bile. Ama ben, sizin olmamı istediğiniz kişi olmayacağım.
You can't beat me.
Beni yenemezsin.
You're losin'bad, and I ain't marryin'no man who can't beat me at poker.
Kaybediyorsun, ve ben de pokerde beni yenemeyen bir adamla evlenmem.
You can't make me because I'll beat the shit out of you.
Kendin alamazsın çünkü seni eşek sudan gelene dek döverim.
You can't beat me.
Beni alt edemezsin.
Don't get revenge for me, you can't beat Princess.
Benim intikamı mı alma, Prensesi alt edemezsin.
Pour all you want, pour all you can, you won't beat me'cause I'm a leprechaun.
İstediğin kadar dök, dök dökebildiğin kadar. ... beni yenemezsin, çünkü ben bir'leprikenim'.
Why don`t you see whether or not you can beat me?
Neden beni yenip yenemeyeceğini denemiyorsun?
You've been saying that for 20 years. You know you can't beat me.
Bunu 20 yıldır söylüyorsun çünkü beni geçemeyeceğini biliyorsun.
You couldn't beat me then, and you can't beat me now.
O zaman da geçemezdin, Şimdi de geçemezsin.
You can't beat me.
Beni yenemezsin!
You can beat me, but you can't beat my dad.
Sert olduğunu mu sanıyorsun?
So come join me, because you can't beat me.
Gel bana katıl, çünkü beni yenemezsin.
You can't beat me!
Beni yenemezsin!
You can't beat me if you continue to rely on other people's techniques.
Başkalarının tekniklerini kullanmaya devam ederek beni yenemezsin.
With my iron cloth martial arts, you can't beat me!
benim demir giysi dövüş sanatım varken, beni yenemezsin!
I can't believe you beat me out of $ 22.
Sana 22 dolar kaybettiğime inanamıyorum.
You come all this way without saying squat, and now you're trying to tell me a'56 Chevy can beat a'47 Buick in a dead quarter mile?
Bunca yol çıt çıkarmadan geldin ve şimdi 56 model Chevy'nin 400 metrede 47 model Buick'ten daha iyi olduğunu mu söylüyorsun?
Don't make me come over and beat the shit out of you!
Beni oraya gelip canını okumaya mecbur etme!
Oh, I can't leave until you beat me, is that it?
Beni alt edinceye kadar gidemez miyim?
But in your condition, I don't think you can beat me.
Ama bu durumdayken, beni dövebileceğini sanmam.
You can't beat me, Xena.
Beni yenemezsin, Zeyna.
I told you, you can't beat me, no matter how fast you are.
Sana söylemiştim, ne kadar hızlı olursan ol beni yenemezsin.
You can't beat me, Puntillita
Sana dedim beni yenemezsin, Puntillita.
If I can't even beat my father, who is probably the most athletically-challenged man in the universe, how can you expect me to beat the other competitors?
Kendi babamı dahi yenemiyorsam ki kendisi tüm kainatta en çok meydan okunan adam diğerlerini nasıl yenebilirim?
If that man comes out of that room and tells me he can't do anything that there's no way I can beat it will you still have the baby?
Eğer adam odadan çıkarsa bir şey yapamayacağını, bunu atlatmamın imkansız olduğunu söylerse, yine de bebeği doğuracak mısın?
You can't beat me!
Beni yenemezsin! Hayır!
You're giving him tips when you can't beat me yourself?
Kendin, beni yenemezken, ona tavsiye mi veriyorsun?
A flimsy little rubber twerp like you can't beat me.
Senin gibi çürümüş küçük bir lastik parçası beni yenemez.
You can't beat me anymore.
Bana daha fazla darbe vuramazsın.
So why don't you sit down and have a cold beer, and you can sit and watch me beat the shit out to them, so we can see if they will change the tune.
O yüzden sen otur ve soğuk bir bira iç. Marizlememi seyret. Bakalım ağız değiştirecekler mi?
- You still can't beat me.
- Beni hala yenemiyorsun.
I don't even know where he lives, where he works. So you can't beat it out of me, but he knows.
Onun nerede oturduğunu, nerede çalıştığını bilmiyorum, o yüzden beni döverek öğrenemezsin.
Like you said, I can't beat him. But he can't beat me, either.
Dediğin gibi, ona vuramıyorum, fakat, o da beni vuramıyor.
you can't 4106
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can't be serious 595
you can't miss it 64
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't go wrong 20
you can't beat that 16
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78