You did it for me перевод на турецкий
537 параллельный перевод
Now look, you've been practicing for months and you know everything fine. Why, you did it for me last night.
Aylardır pratik yapıyorsun ve her şeyi çok iyi bilmektesin, dün gece benim için yapmıştın.
Kitty, you did it for me to buy me food and medicine.
Kitty, bana yiyecek ve ilaç bulmak için bunu yaptın.
You did it for me?
Benim için mi yaptın? !
You did it for me, did you?
Benim için yaptın, öyle mi?
You did it for me, didn't you?
Bunu benim için yaptın, değil mi?
You did it for me.
Hepsini benim için yaptın.
- You did it for me.
- Benim için okudun.
You did it for me.
Sen benim için yaptın.
But... I don't know if it's really appropriate for me to be saying this... but did you feel that electric shock when we just touched? A real strong shock.
Bunu söylemem biraz tuhaf ama size dokunduğumda bir elektrik hissetmediniz mi?
Did you fix it with him to tell me that I have to go to Honolulu for my nerves?
Sinirlerim için Honolulu'ya gitmem gerektiğini söylemesini ayarladın mı?
Remember, I did make a home for you once, and I'll do it again... only you've got to let me have my fling now... because you're simply rushing at old age, Sam.
Unutma, senin için bir kez yuva kurmuştum, ve bunu yeniden yapacağım. Sadece bu küçük kaçamağı yapmama müsaade etmek zorundasın çünkü yaşlılığa adeta kucak açıyorsun Sam.
You did it for me.
Bunu benim için yaptın.
You did it for my dad, you can do it for me.
Babam için yaptın, benim için de yapabilirsin.
What did you try it on me for?
Beni ne için denediniz?
That's why I did it, that's why I took the chance, even on a murder rap, because I want you to be beautiful for me.
Sırf seni daha güzel gösteren elbiseler, kürkler, pırlantalar alabilmek için. Çünkü senin bana daha güzel görünmeni istiyorum.
If you're grateful for what I did as a child, and you've come to thank me for it, there's no need.
Çocukken yaptığım şey için bana minnettarsan... ve teşekkür etmek için geldiysen buna hiç gerek yok.
I've come to beg you as I did in school to design it for me.
Okulda, derslerimde yapığım gibi sana yalvarmaya geldim.
It's lucky for me you figured out what you did.
Şanslıyım ki sen ne yaptığını biliyorsun.
- Did you think it was easy for me?
- Benim için kolay mıydı sanıyorsun?
That's why I suggest you lay it out for Haruji, just like you did for me.
Bu nedenle de tıpkı beni reddettiğin gibi Haruji'yi de uzaklaştırmanı tavsiye ederim.
A good story, make it good story, like you did for me before.
İyi bir hikaye, iyi bir hikaye olsun, tıpkı daha önce bana yaptığın gibi.
Did you get it for me?
Benim için mi aldın?
You know what did it for me?
Neden biliyor musun?
You did so much for me, eminence, I see it, otherwise we won't be here.
Benim için çok şey yaptınız, ekselansları. Yoksa burada olmazdınız.
- You sure did. Once for drunk driving and once for a stag party cost me $ 5000 to hush it up.
Karanlık basmadan şehirden gitmezsek...
I know, you did it all for me.
- Adrienne ~ Biliyorum, bunu benim için yaptın.
You must believe what Barbara did try and understand my dear and why she did it! Just for me, eh?
Barbara'nın öyle bir şeyi neden yaptığını, anlamaya çalışmalısın.
Sleeping doesn't make me unfaithful, because I did it for you.
Uyku beni sadakatsiz yapmaz senin için yaptım çünkü.
- Did you give it to the XO for me?
- Onu, benim için ikinci kaptana verdin mi?
♪ Such a sky you never did see! ♪ Who will tie it up with a ribbon And put it in a box for me?
hiç görülmemiş bu gökyüzünü... bu sabahı kim bir kurdeleyle bağlayıp benim için kutuya koyar?
♪ Such a sky you never did see ♪ Who will tie it up with a ribbon And put it in a box for me? ♪
hiç görülmemiş bu gökyüzünü... bu sabahı kim bir kurdeleyle bağlayıp benim için kutuya koyar?
You'll never admit it, but if you did something for me, you only did for the love of my body.
Bunu asla kabul etmeyeceksin, ama bu senin yapmış olduğun bir şey, sen bedenime duyduğun aşk için bunu yaptın.
Sometimes, it's unreal. "Oh Mr. Gaspard, " if only you knew what we did, what I did for the Resistance... " Go ahead, pal, tell me all about it.
Dehşet verici bulduğum şeylerden biri de Pétain destekçisi insanların çıkıp Direniş için ne yaptıklarını söylemeleri oldu.
Would you go over for me once again... I know you did it... exactly what happened when you came home tonight?
Bir kez daha üzerinden geçer misiniz... biliyorum, yaptınız ama... bu gece eve geldiğinizde tam olarak ne oldu?
Excuse me. What did you say? If it wasn't for that idiot?
Afedersiniz. "Eğer şu aptallar olmasaydı" diyerek ne kasdettiniz?
Forgive me for disturbing you, but it is getting dark and poor Fanny did not dare come and light the lamps. She asked my help.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama hava kararıyor ve Fanny'miz ışığı açmak için içeri girmeye kalkışmadı.
Tell me, was it public relations you did for the Gestapo or community relations?
Baksana, Gestapo'da halkla ilişkilerle mi, yoksa içişleriyle mi ilgileniyordun?
You owe me nothing yet, I did it for the Queen.
Ne yaptıysam Kraliçe için yaptım.
- I did it for you. - For me?
Onları ben ihbar ettim..
How did you get it? The waiter opened it for me.
Garson açtı.
No, you just think about who's been deceived here... and how hard it is for me to try and forgive what you did to me today behind my back.
Burada kimin aldatıldığını bir düşün. Bugün bana yaptığın şeyi affetmemin benim için ne kadar zor olduğunu düşün.
But I think it's more appropriate that you say it to yourself, for trying to blame me for what you did.
Ama sanırım bunu kendine söylemen daha uygun. Yaptıklarından ötürü beni suçlamaya çalıştığın için.
I'm not saying that the Army will be able to do for you what it did for me.
Ordunun bana sağladığı yararı size de sağlayacağını söylemiyorum.
You gave it to me for my birthday. I did?
Doğum günümde hediye etmiştin.
You did it to get even with me for what I said.
Söylediklerim yüzünden benden intikam almak için yaptıın bunu,
'Cause I thought it would do magic for me, like it did for you.
Çünkü size yaptığı gibi, bana da sihir gösterir dedim.
Hit me if you want to, but I did it for you, honest!
İstersen vur bana ama bunu senin için yaptım, inan.
It's for the best. Cliff, did you just kiss me on the neck?
Cliff, beni boynumdan mı öptün?
- Let me remind you... you're the one who did the extra work on the computer. If it wasn't for me you'd be fired six months ago.
Bilgisayarda ekstra iş yapmak zorundaydın sanki.
IT'LL GIVE ME A CHANCE TO THANK YOU FOR WHAT YOU DID THE OTHER DAY, WHICH, INCIDENTALLY, THE WORST DAY OF MY LIFE.
Geçen gün yaptığın için bana teşekkür etme şansı verdi, bu arada en kötü günümdü.
I read it even before the judge did. You say to me, " You belong for the king.
Emir'le ilgili ya da yeni vergilerle ilgili bir şey geldiğinde yargıçtan bile önce okurdum.