You don't have to be afraid перевод на турецкий
249 параллельный перевод
Geoff, you don't have to be afraid of me any more.
Geoff, artık benden korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid of this stuff.
Bu maldan korkma. Bu saf içki.
You don't have to be afraid any longer.
Korkacak bir şeyin kalmadı.
As long as you know where it is... you don't ever have to be afraid of being in the dark again.
Nerede olduğunu bildiğiniz sürece bir daha karanlıktan korkmanız gerekmeyecek.
You don't have to be afraid.
Endişelenmene gerek yok.
It's all right, you don't have to be afraid.
Sorun yok, korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid.
Korkmanıza gerek yok.
Don't be afraid. I have to tell you something.
Korkma, sana bir şey söylemem gerekiyor.
You don't have to be afraid.
Korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid of me.
Benden korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid of me, ma'am.
Benden korkmanıza gerek yok, hanımefendi.
You don't have to be afraid to talk to me.
Korkmayın.
You don't have to be afraid.
Benden korkmak zorunda değilsin.
You don't have to be afraid of me.
- Benden korkmanıza gerek yok.
You don't have to be afraid of me.
Benden korkmanıza gerek yok.
You don't have to be afraid of anything.
Hiçbir şeyden korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid anymore.
Artık korkmanıza gerek yok.
If what she says isn't true, you don't have to shout or be afraid of the police.
Mademki, söyledikleri doğru değil ne bağırmana gerek var ne de polisten korkmana.
You don't have to be afraid of being sent to prison now.
Hapse atılmaktan hiç korkmuyor musunuz?
You don't ever have to be afraid.
Böylece hiç korkman gerekmeyecek.
So you got just what we need. You don't have to be afraid from us.
Siz tam da bizim ihtiyacımız olan şeyleri taşıyorsunuz.
Then you don't have to be afraid
O zaman korkmana gerek yok.
You know, Herbert, all things considered, you don't have to be afraid of prison.
Herbert, aslına bakacak olursan hapishaneden korkmamalısın.
Please, please don't scream. You don't have to be afraid.
Lütfen, lütfen bağırmayın.
You don't have to be afraid of nothing.
Burt, hayatım boyunca itilip kakıldım ve artık hayatı yaşayacağım. - Hiçbir şeyden korkman gerekmiyor.
You don't have to be afraid of me.
Benden korkman için bir neden yok.
You have to have principle don't be afraid
Bazı prensiplere sahip olmalısın. Korkma!
you don't have to be afraid.
O kimseye söylemez.
Yes you can, you don't have to be afraid Michael, you can tell me...
Evet söyleyebilirsin, korkmana gerek yok, Michael bana anlatabilirsin..
I... I'm sorry to barge in like this, but you don't have any reason to be afraid.
Böyle daldığım için özür dilerim ama korkmanıza gerek yok.
You don't have to be afraid any more.
Artık korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid.
- Korkmana gerek yok tamam mı?
Your father isn't here now so you don't have to be afraid.
Baban burada değil, bu yüzden korkmana gerek yok.
- You don't have to be afraid.
- Korkman gerekmiyor. - Korkmuyorum.
Now you don't have to be afraid of me anymore, do you?
Artık benden korkman gerekmiyor, değil mi?
It's all right. You don't have to be afraid.
Tamam, korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid, my son.
Korkman gerekmiyor oğlum.
You don't have to be afraid of it.
Ondan korkmana gerek yok.
Well, you don't have to be afraid anymore.
Artık korkmanıza gerek kalmadı.
You don't have to be afraid!
Korkmana gerek yok!
So you don't have to be afraid of who you are... because you're beautiful.
Kişiliğinden korkmana gerek yok çünkü sen çok güzelsin.
I understand, you're afraid. But you don't have to be afraid anymore.
Korkmanı anlıyorum, ama artık korkman gerekmiyor.
You don't have to be afraid to love.
- Sevmekten korkma.
- You don't have to be afraid of him.
Ondan korkmana gerek yok.
You don't have to be afraid to tell me anything.
Benimle konuşmaktan çekinmeyin.
You don't have to be afraid, just to please me.
Korkmana gerek yok. Sırf beni mutlu etmek için.
You don't have to be afraid.
Korkmana hiç gerek yok.
Um, you don't have to be afraid.
Korkmana gerek yok.
Now if you have any questions, don't be afraid to give me a shout.
Bir sorun varsa benle baglantı kurabilisin.
You don't have to be afraid to come forward.
İtiraf etmekten korkmanıza gerek yok.
You don't have to be afraid of me anymore.
Artık benden korkmana gerek yok.