You haven't done anything wrong перевод на турецкий
79 параллельный перевод
It's even worse when you haven't done anything wrong and you still feel guilty.
Birşey yapmasam da kendimi suçlu hissederim.
Dao Xing, if you think you haven't done anything wrong,... then go ahead.
Dao Xing, Yanlış bir şey yaptığını düşünmüyorsan... Kendini sonuna kadar savun
Elly, Elly, Elly... you haven't done anything wrong.
Elly. Elly. Sen yanlış bir şey yapmadın.
If I go down, so do you. - I haven't done anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım.
If you haven't done anything wrong someone else in your family might have.
Eğer sen yanlış bir şey yapmadıysan, ailenden biri yapmış olmalı.
You haven't done anything wrong.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
Clark, you haven't done anything wrong.
Clark, sen yanlış bir şey yapmadın.
I mean you haven't even done anything really wrong yet... and already you're acting weird.
Demek istediğim, daha henüz yanlış bir şey yapmadın. Ama şimdiden garip davranıyorsun.
You haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadın.
You haven't done anything wrong, sir.
Yanlış bir şey yapmadınız, efendim.
I haven't done anything wrong. YOU are the one.
Ben yanlış bir şey yapmadım, suçlu sensin.
I haven't done anything wrong and you know it.
Suçsuz olduğumu siz de gayet iyi biliyorsunuz.
You haven't done anything wrong yet.
Henüz kötü bir şey yapmadın.
You haven ´ t done anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadın.
We haven't done anything wrong, you know!
Biz yanlış bir şey yapmadık ki!
You haven't done anything wrong yet.
Sen yanlış birşey yapmadın, henüz.
- Yeah. Seriously, you haven't done anything wrong yet.
Henüz yanlış bir şey yapmadın.
Even if you haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmamış olsan bile.
You haven't done anything wrong.
Neden? Sen yanlış birşey yapmadın.
Donner, you haven't done anything wrong.
Yanlış yaptığın birşey yok.
I know you haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadığını biliyorum.
You haven't done anything wrong.
Yanlış birşey yapmadın.
I haven't done anything wrong, and I'd like you to leave.
Ben yanlış hiçbir şey yapmadım, ve sizin evimden çıkmanızı istiyorum.
So you haven't done anything wrong?
Yine mi bizden yardım istiyorsun? Pislik!
And you haven't done anything wrong.
- Sen de yanlış bir şey yapmadın.
You and I know that we haven't done anything wrong.
Sen ve ben biliyoruz ki, biz hiçbir yerde yanlış yapmadık.
These people haven't done anything wrong. I won't let you invade their privacy. And I actually can't believe that you brought this guy here again.
Bu insanlar yanlış bir şey yapmadı, ve onların mahremiyetine saldırmanıza izin vermeyeceğim, ve bu adamı yeniden buraya getirdiğine de inanamıyorum
You haven't done anything wrong.
Hiç yanlış bir şey yapmadın.
You haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadın ki.
You haven't done anything wrong.
Gerçeği, McGee. Yanlış bir şey yapmadın.
Look... you haven't done anything wrong. Okay?
Bak, yanlış bir şey yapmadın.
You haven't done anything wrong.
Herhangi yanlış bir şey yapmadın.
You haven't done anything wrong - or right, for that matter. You're just incapable.
Yanlış veya doğru bir şey yapmadın, elinden bir iş gelmiyor, olan bu.
You served your sentence and you haven't done anything wrong since.
Sen cezanı çektin ve o zamandan beri hiç yanlış bir şey yapmadın.
No, hey, I haven't done anything wrong, okay? You can't arrest me.
Beni tutuklamanı gerektirecek yanlış bir şey yapmadım.
Chauffeur Kang, you haven't done anything wrong.
Şoför Kang, siz yanlış bir şey yapmadınız.
I haven't done anything wrong, and you try to pick a fight.
Yanlış bir şey yapmadım ben. Bahane arıyorsun.
Uncle Hank, Aunt Marie... everybody knows that you haven't done anything wrong.
Hank Amcam, Marie Teyzem herkes senin yanlış bir şey yapmadığını biliyor.
But according to that statement, you haven't done anything wrong.
Ama ifadene göre, yanlış bir şey yapmamışsın.
You haven't done anything wrong.
Henüz yanlış bir şey yapmadın.
Vikrum, you haven't done anything wrong yet, okay?
Vikrum, henüz yanlış bir şey yapmış değilsin.
You haven't done anything wrong.
Hiçbir kötülük yapmadın.
It's not a punishment, you're not guilty of anything, you haven't done anything wrong,
Bu benim cezam değil, bu suçlu olduğum için değil, bu hata yaptığım için değil.
You haven't done anything wrong yet.
Şu ana kadar yanlış bir şey yapmadın.
You've got the wrong man, I haven't done anything! ( LAUGHING )
Yanlış adamı yakaladın, ben bir şey yapmadım!
We haven't done anything wrong with yöu?
Biz sana ne yaptık?
No, you haven't done anything wrong.
- Hayır yapmadın.
- I haven't done anything wrong, and I told you
Ben yanlış bir şey yapmadım.
You haven't done anything wrong.
Hatalı olan sen değilsin.
You haven't done anything wrong?
Gerçekten mi? Yanlış bir şey yapmadınız mı?
I know that you haven't done anything wrong
Ben biliyorum, sen yanlış birşey yapmadın..