You just saved my life перевод на турецкий
97 параллельный перевод
You just saved my life with that ridiculous story.
Saçma bir hikaye ile hayatımı kurtardın.
You just saved my life, mister!
Hayatımı kurtardınız, bayım!
I'm really sorry. You don't know what's goin'on here, but you just saved my life.
Neler olduğunu bilmiyorsunuz, ama benim yaşamımı kurtardınız.
You just saved my life.
İşte şimdi hayatımı kurtardın.
- You just saved my life.
- Hayatımı kurtardım.
Well, it looks like you just saved my life.
Peki ala, hayatımı kurtarmışsın gibi görünüyor.
You just saved my life and I don't even know your name
Az evvel hayatımı kurtardın ama ben adını bile bilmiyorum.
You just saved my life.
Hayatımı kurtardın.
You just saved my life.
Az önce hayatımı kurtardın.
You just saved my life, Agent Scully.
Hayatımı kurtardın Ajan Scully.
- Carl Carlson, you just saved my life. - [Cash Register Dings]
Carl Carlson, az önce hayatımı kurtardın.
You just saved my life.
Biraz önce hayatımı kurtardınız.
David, you just saved my life.
Hayatımı kurtardın David.
You just saved my life, didn't you?
Hayatımı kurtardın, değil mi?
I think you just saved my life.
Sanırım benim hayatımı kurtardın.
You just saved my life, my...
Hayatımı kurtardınız efendim!
I think you just saved my life, for real.
Biraz önce hayatımı gerçekten kurtardın bence.
You just saved my life, man.
Az önce hayatımı kurtardın, dostum.
You just saved my life.
Daha demin hayatımı kurtardın.
- You've just about saved my life.
Tam zamanında hayatımı kurtardınız.
You saved my life just now.
Biraz önce hayatımı kurtardın.
Jock, you damn near saved my life just now, how about completing the job by giving me a cigarette, huh?
Dostum, hayatımı neredeyse kurtarmıştın. Bir sigara vererek görevi tamamlamaya ne dersin?
You just saved my man's life!
Kocamın hayatını kurtardın!
You just saved my man's life.
Kocamın hayatını kurtardın.
These guys just happened to have saved my life... and I'll spend just as much time with them as I like, thank you.
Bu çocuklar benim hayatımı kurtardılar... ve ben onlarla biraz hoşça vakit geçiriyorum, istediğim gibi. Teşekkürler.
I think you may have just saved my life.
Galiba hayatımı kurtarmış oldunuz.
And you saved my life when you could have just left me to fry... like the proverbial pancake that I am.
Ve beni bir krep gibi kızarmama izin vermek yerine hayatımı kurtardınız.
For all that you've given me, and all the times that you saved my life I would go to Tatarus and back just to carry it out.
Bana verdiğin herşey için ve hayatımı kurtardığın bütün o zamanlar için... sadece bunu yapmak için Tartarus'a gidip geri dönebilirdim.
And I was just about to die and you saved it. You saved my life.
Ve tam ölecekken, sen hayatımı kurtardın.
Mom, you've just saved my life.
Hayatımı kurtardın anne.
I just told Damian you have just so fucking saved my life.
Az önce Damian'a hayatımı nasıl kurtardığını anlatıyordum. - Kurtardım mı?
Gina, I just called to say thanks again for hookin'my head up for my cousin Shondrella's weddin'a couple o'days ago. Girl, you saved my life!
Kızım, benim hayatımı kurtardın.
I told the cops that you saved my life and they just acted like I was crazy.
Polislere hayatımı kurtardığını söyledim ve bana çılgınmışım gibi baktılar.
You just saved my life.
Hayatımı kurtardınız. Belki de öyle oldu.
That driver... -... he saved my life. - Why didn't you just call the police?
O şoför hayatımı kurtardı..
But, uh, the truth is that each of you saved my life just by being who you are.
Ama gerçek şu ki hepiniz bir şekilde sadece kendiniz olarak benim hayatımı kurtardınız.
So, you just totally saved my life.
Demek hayatımı kurtardın.
Yeah, you just wanna tell all my friends you saved my life.
Tabii, arkadaşlarıma hayatımı kurtardığını anlatmak istiyorsun.
I just thought, since you saved my life, and I've got a brand new sonic screwdriver which needs road-testing, you might fancy a trip.
Düşündüm de, madem hayatımı kurtardın, üstelik yeni sonik tornavidamın yol testine ihtiyacı varken bir gezinti hoşuna gidebilir.
Not just'cause you saved my life. I'm applying for a job at a foundation.
Sadece hayatımı kurtardığın için değil ayrıca bir vakıfta işe başvurdum.
uh, I just have to say, you are so beautiful and talented and you saved my life.
Şunu söylemem gerek. Çok güzelsin, çok yeteneklisin ve hayatımı kurtardın.
I mean... you guys just saved my life, and only true friends and hero dogs do that.
Yani... siz benim hayatımı kurtardınız, ve sadece gerçek arkadaşlar ve kahraman köpekler yapar bunu.
You've just saved my life.
Demin hayatımı kurtardın!
You've just saved my life.
Demin hayatımı kurtardın.
You've just saved my life and I'll be eternally grateful!
Hayatımı kurtardın ve sana hep minnettar kalıcam
I should have just... you saved my life, Jane.
Sen hayatımı kurtardın Jane.
Right, my common sense just saved your life, so you owe me.
Bak, benim sağduyuma göre, senin hayatını kurtardım bana borçlusun.
You've just, like, saved my life.
Az önce hayatımı kurtardın.
You totally just saved my life.
Hayatımı kurtardın.
And you have just saved my life.
Az önce hayatımı kurtardın.
You've just saved my life here.
Hayatımı kurtardın resmen.