You made the right choice перевод на турецкий
182 параллельный перевод
Tsk, tsk, tsk. You made the right choice, all right - in a way.
Bir bakıma iyi bir seçim yaptığını söyleyebilirim.
It's been ten years since I elected myself president of this organisation, and, if I say so myself, you made the right choice.
Kendimi bu organizasyona başkan seçeli on yıl oluyor ve benden duymanız gerekirse, iyi seçim yaptınız.
You made the right choice.
Doğru tercihi yaptın.
Believe me, J.C., you made the right choice. You're gonna be a partner, for Christ's sake. Uh-huh.
İnan ki doğru kararı verdin J.C. Şirkete ortak olacaksın.
Oh, thank god you made the right choice.
Şükürler olsun ki doğru bir seçim yaptın.
You made the right choice.
Doğru kararı verdin.
You made the right choice.
Doğru seçimi yaptın.
You made the right choice.
- Doğru seçimi yaptın Charlie.
I think you made the right choice, Doctor.
Doğru bir seçim yaptığını düşünüyorum Doktor.
You made the right choice.
Doğru bir seçim yaptın.
Personally, I think you made the right choice that night.
Bence, o gece siz doğru bir karar verdiniz.
You made the right choice, honey.
Doğru seçimi yaptın canım.
You made the right choice.
- Doğru kararı verdin.
- You made the right choice. - Thank you.
Doğru kararı verdin.
Given the information you had, I think you made the right choice.
Elindeki bilgilerden yola çıkarak bence doğru seçimi yaptın.
No way Beka, you made the right choice.
Hayır Beka, sen doğru seçimi yaptın.
You made the right choice!
Doğru seçimi yaptın.
You made the right choice.
Doğru karar verdin.
You made the right choice.
Doğru seçimde bulundun.
Do you, Princeton Girl feel like you made the right choice meeting me here tonight?
Sen Princeton kızı benimle burada görüşmekle doğru şeyi yaptığına inanıyor musun?
What do I have to do to prove to you, you made the right choice when you picked me?
Beni seçtiğinde doğru karar verdiğini sana kanıtlamam için ne yapmalıyım?
You ever have a tough decision to make, and you wonder if you made the right choice?
Zor bir seçim yapmak zorunda kalıp doğru karar verip vermediğinden şüphe duydun mu hiç?
I think you made the right choice.
Bence doğru bir seçim yaptın.
But, judging by your success, it seems you made the right choice.
Ama başarına bakarsak, doğru seçim yapmışsın gibi.
Look, you made the right choice.
Bak, sen doğru seçimi yaptın.
Hey, you made the right choice.
Doğru bir karar verdin.
Well, boy, you made the right choice.
Evet evlat, doğru seçimi yaptın.
If you were so certain that you made the right choice, why did you try to blame nicky's mother for her son's death?
Madem doğru kararı verdiğinden böylesine emindin, ne diye Nicky'nin ölümü için annesini suçlamaya kalkıştın?
And you made the right choice.
Ve doğru karar verdiniz.
Oh, you made the right choice.
- Doğru kararı verdin.
But you made the right choice in telling me the truth.
Ama gerçeği bana söylemekle doğru seçimi yaptın
It's about having faith you made the right choice.
Konu doğru seçimi yaptığına inancın olmasıyla ilgili.
You made the right choice though.
Sen doğru seçimi yaptın.
So just stay here. You made the right choice, that was a good decision, okay?
Sen burada kal.
Do you agree that she made the right choice?
Doğru seçim yaptığına inanıyor musunuz?
You've made the right choice.
Yaptığınız seçim doğruydu.
You've made the right choice coming to us
Bizim tarafımıza geçerek doğru bir karar verdin
You must prove to me that the choice I made was the right one.
Bana yaptığım seçimin doğru olduğunu kanıtlamalısın.
- You made the right choice.
- Doğru seçim.
So he's made his choice and the best thing you can do for him right now is love him.
Seçimini yaptı ve yapabileceğin en iyi şey onu sevmek.
You've made the right choice, Sam, we'll be right over.
Doğru kararı verdin Sam, hemen geliyoruz.
I took one look at you... and I knew I'd made the right choice.
Sana bir kez baktım ve doğru kararı verdiğimi anladım.
You've made the right choice.
Doğru kararı verdiniz.
You've made the right choice.
Doğru seçimi yaptınız.
No father. Don't worry, Grétl, I've made the right choice for you.
Merak etme, Gretl, senin için doğru seçimi yaptık.
So you think I made the right choice ordering the special?
Spesiyaliteyi ısmarlayarak iyi bir şey mi yaptım sence?
I think he saw how old your heart is and he knew that whatever choice you made it would be the right one.
Bence o senin kalbinin yaşını anladı, bunu gördü. Anladı ki ne karar verirsen ver doğru karar vereceksin.
You'd browbeat them until they made the choice you knew was right.
Senin doğru olduğunu düşündüğün seçimi yapana kadar başlarının etini yerdin.
You've made the right choice.
Çok doğru bir karar verdiniz.
- you are the example the counselors use for someone who made... the wrong choice here at the Right Choice Ranch.
Sen danışmanların, burada Doğru Seçim Kampında yanlış seçim yapanlara ne olduğunu örnek olarak verdiği adamsın.
You have made the right choice.
Doğru kararı verdin.