Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You noticed that

You noticed that перевод на турецкий

1,349 параллельный перевод
Have you noticed that your hair is a lot thinner than it used to be?
Saçlarınızın eskisinden daha ince olduğunu mu fark ettiniz?
Astrid, haven't you noticed that Eigil isn't the kind of guy you ask for help with the crosswords?
Astrid, Eigil'in bulmaca çözerken yardım istenebilecek tarzda bir çocuk olmadığının farkında değil misin?
You noticed that.
- Fark ettim. - Öyle mi?
Haven't you noticed that at this table we are all speaking different languages, and we all come from different countries?
Fark etmediniz mi? Bu masada hepimiz farklı ülkedeniz ama kendi dilimizde konuşuyoruz.
Have you noticed that he's mixing his pronouns?
Zamirleri karıştırdığını fark ettin mi?
You noticed that? A little indentation?
Bunu farkettin mi?
Have you noticed that Dr. Jano is a bit withdrawn?
Dr. Jano'nun biraz içine kapanık olduğunu fark ettin mi?
- Had you noticed that Che?
- Bunu farketmişmiydin Che?
Have you noticed that the molding is coming off here?
Küf buraya kadar gelmiş gördün mü?
Have you noticed that he hides a can of Dry Roasted Peanuts in his bag?
Çantasında bir kutu kavrulmuş fıstık sakladığını farkettiniz mi?
Have you noticed that guy there?
Şuradaki adamı görüyor musun?
Have you noticed that Leo is the first person you call in your time of need?
Leo size ihtiyaç zaman içinde aramak ilk kişi olduğunu fark ettiniz mi?
- Have you noticed that?
- Bunu fark ettiniz mi?
And, um, while we're here, have you noticed that we have not had sex in a very long time?
Bu arada, fark ettim de uzun zamandır sevişmiyoruz.
You noticed that?
Bunu fark ettin mi?
You can hardly fail to have noticed that I'm not very happy.
Çok da mutlu olmadığımı farketmemiş olamazsın.
- Ljust noticed that you didn't look into how to, um... fence the diamonds.
- Ben sadece dikkat ettimde içeriğine bakmıyorsun, um... çalıntı elmasların.
And I've noticed that you belch quite regularly meaning you've had whatever it is for a long time.
Ve epeyce sık geğirdiğini fark ettim, bu da uzun süre ne bulursan yediğini gösteriyor.
Well, the title you noticed had a question mark after it and the reason for the question mark is that whatever has been happening for
Allahtan orda yangın çıkmadı. yoksa bir felaket olurdu. evet! bu konuşma başlığının sonunda bir soru işareti var. ( teröre karşı savaş?
Because here's the thing... while I was waiting for you to return, I noticed that bag was missing, and I got to thinking... what if you really are Gerri Farber and not Britney, and now you're scamming me?
Çünkü şöyle bir şey oldu- - senin dönmeni beklerken, çantanın kayıp olduğunun farkına vardım ve düşünmeye başladım- - ya sen gerçekten Britney değil de Gerri Farber isen... ve beni dolandırıyorsan?
My daughter noticed you use three fingers when you make the sign of the cross. Please forgive my curiosity, but I've never seen a Catholic priest do that.
Haç çıkarırken üç parmağınızı kullanmanız kızımın dikkatini çekmiş.
How can you have noticed everything in her and not have seen that.
Nasıl her şeyini farkediyorsunuz da bunu göremiyorsunuz?
You must have noticed by now that our hotel is relatively empty.
Şimdi otelimizin neden boş olduğunu fark etmiş olmalısınız.
You may have noticed that even here, as in life we ​ ​ left, We spend time saying stupid things.
Bu dünyadan göçüp gittikten sonra bile, aynı hayattaki gibi saçma sapan konuşmalarla zaman geçireceğimizi fark ettiniz değil mi?
It's nice of you to ask. No, not that I noticed.
Sormanız büyük incelik.
I was hoping that you would have noticed that.
Bunu fark etmiş olabileceğinizi umuyordum.
In case you haven't noticed, I have retired from that life.
Belki fark etmedin, ama ben o hayatı bıraktım artık.
Well, thanks. lt's nice that you noticed.
Teşekkürler. Fark etmiş olman güzel.
Have you ever noticed that?
İnsanlar eserlerinde İncil'den çok etkileniyor.
Have you ever noticed how much that dress brings out your eyes?
Giysinin gözlerini ne kadar oraya çıkardığını fark etmiş miydin?
You've probably noticed that our weapons are back online.
Herhalde silahlarımızın tekrar çalıştığını fark etmişsinizdir.
Trellium D is a highly valued substance, and I'm certain you've noticed that this is not one of the friendlier regions of space.
Trelyum D çok değerli bir bileşiktir. Buranın uzayın dost canlısı yerlerinden olmadığını eminim fark etmişsinizdir.
And I mentioned you and your coffee thing, and I noticed that Nicole kind of reacted a little, and ever since then, she's been a little sensitive to the issue.
Nicole'ün buna biraz tepki verdiğini fark ettim. O zamandan beri de bu konuda biraz fazla hassas.
I meant that they'll see you. Yeah, I've noticed that this look turn a lot of heads.
Evet, bu görüntünün çok dikkat çektiğini fark ettim.
Listen, I noticed that you and Spence really respect and support each other.
Bak, Spence'le birbirinize saygı duyduğunuzu ve destek olduğunuzu fark ettim.
If you'd kept your mind on business, you might have noticed that the state has placed the conservatorship of the Kawatche cave under my control effective today.
Eğer gözün işinin üzerinde olsaydı, fark ederdin ki eyalet Kawatche mağaralarının himayesini bana devretti bugünden itibaren.
I know that you had a crush on her... because I spent most of senior year flirting my little heart out... and you never noticed.
Ona karşı hâlâ bir şeyler hissettiğini biliyorum çünkü son sınıfımın neredeyse tamamını sana karşı bir şeyler hissederek geçirdim ve senin haberin bile yoktu.
I noticed that you aren't wearing a ring.
Yüzük takmadığınızı farkettim.
" We lost because of that goal, but I felt like a winner after years of loving you in silence, here at last was a sign that you had noticed me.
O gol yüzünden kaybetmiştik ama kendimi kazanmış gibi hissediyordum. Yıllarca sizi sessizce sevdikten sonra nihayet beni fark ettiğinize dair bir işaret geldi.
You noticed the little flirt going on between us, huh? Makes me think, if a woman like that, of that calibre should take notice of a bloke like me, then, perhaps...
Bana şunu düşündürttü, bu çaptaki bir kadın... benim gibi bir adama dikkat kesiliyorsa, o zaman, belki de... belki de kendimi bir parça satıyorumdur.
I never even noticed. You were that useless when you were here.
Buradayken de işe yaramadığından hiç fark etmedim.
You've noticed that Jason and I are in love, and you're trying to break us up.
Aşık olduğumuzu gördün, bizi ayırmaya çalışıyorsun.
- Which she would have noticed when she took control on her return to England. - What are you suggesting? And that prospect so alarmed you, - did it not?
Siz de paniğe kapıldınız değil mi?
- Strange that you had not noticed it.
- Fark etmemen garip.
I noticed that you had problems with Customs.
Anladığım kadarıyla gümrükle problem yaşadınız.
I want to be sure that you'll be here long enough to be noticed... but short enough to be missed.
Farkına varılacak kadar uzun ama özlem duyulacak kadar kısa süre yanımda olmanı istiyorum.
And you noticed all that, huh, Chad?
Sen de hemen fark ettin öyle mi Chad?
I noticed that you haven't signed up for the annual Happy Time retreat.
Yıllık Happy Time kampına kaydolmadığını fark ettim.
So, Paul, we noticed that you're selling the house.
Paul, evi satışa çıkarmışsın.
- You may have noticed... that Reptilians and Insectoids are more belligerent than we are.
- Sizin de fark etmiş olabileceğiniz gibi... Sürüngenler ve Böceksiler bizden çok daha savaşçıdırlar.
I've noticed that you and Corporal Cole have become somewhat friendly.
Sen ve Onbaşı Cole'un oldukça samimi olduğunuzu farkettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]