Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You said it was urgent

You said it was urgent перевод на турецкий

58 параллельный перевод
Mr. Graham, I told him that you said it was urgent.
Bay Graham, ona acil bir durum olduğunu ilettim.
You said it was urgent.
Acil olduğunu söyledin.
After all, you said it was urgent and I've gone to a lot of trouble.
Çok acil dediniz diye kendimi onca sıkıntıya soktum.
You said it was urgent, I've had to leave a situation I'd rather not have left.
Acil olduğunu söyledin geldim ama benim için çok önemli bir şeyi böldün.
- You said it was urgent, Kath.
- Acil olduğunu söyledin Kath.
Mr. Harrison, you said it was urgent.
Bay Harrison, acil dediniz.
Phoebe, you said it was urgent.
Phoebe, az önce acil olduğunu söyledin.
- You said it was urgent.
- Acil olduğunu söyledin.
You said it was urgent.
Acil olduğunu söylediniz.
- You said it was urgent. - It is!
- Acil olduğunu söylemiştin.
- Well, you said it was urgent.
- Ama acil demiştin.
You said it was urgent.
Acil olduğunu söylemiştin.
- You said it was urgent.
Acil olduğunu söylemişsin.
You said it was urgent.
Acil olduğunu yazmışsın.
You said it was urgent.
Acil olduğunu yazmışsınız.
- You said it was urgent.
Acil olduğunu söylemiştin. Tayvan bandıralı bir kargo gemisi, bilinmeyen bir sebepten ölen mürettebatıyla birlikte Alaska sahilinde bulunmuş. Öyle.
– Thank you for seeing me. – You said it was urgent.
- Acil olduğunu söylemişsin.
You said it was urgent. That your business was at risk!
İşinin tehlikede olduğunu ve acil paraya ihtiyacın olduğunu söylemiştin!
You called, you said it was urgent, what's going on?
Aradığında acil olduğunu söyledin, sorun nedir?
You said it was urgent.
- Acil olduğunu söylemiştin.
You said it was urgent. I called you to preapprove the new amps and Mikes, okay?
Yeni amfilere ve mikrofonlara onay almak için seni aramıştım.
Thanks for letting me come over. You said it was urgent. Um...
Gelmeme izin verdiğin için teşekkürler.
Mr. Drecker, you said it was urgent.
Bay Drecker, Acil olduğunu söylemiştiniz.
You said it was urgent.
Acil olduğunu söylemişsin.
You said it was urgent?
Acil oldugunu mu söylemistin?
You said it was urgent.
Acil demiştin.
You said it was urgent.
- Acil bir mesele demiştin.
You said it was urgent
Bana bu iş acil demiştiniz.
Hey, sorry to call you so fast... but you said it was urgent.
Hey, çok çabuk aradığım için kusura bakma ama acil olduğunu söyledin.
You said it was urgent?
- Acil olduğunu söylediniz?
But I thought you said it was urgent.
Ancak acil olduğunu söylediğini sanıyordum.
He said it was urgent, that you had to go see him.
Acil olduğunu ve onu görmeniz gerektiğini söyledi.
They want you to call back, said it was urgent.
Aramanızı istediler, acilmiş.
Melnicker called twice, he said it was urgent. And I need you to sign these.
Melniker iki kez aradı, acil olduğunu söyledi.
He said he wanted to see you, said it was urgent.
Seni görmek istiyordu, Acil demişti.
Planton said it was urgent... Olga told me you had friends in the police...
- Polisle bağlantın olduğunu Olga söylemişti.
You said it was urgent.
- Acil olduğunu söyledin.
You said it was urgent!
Acil olduğunu söylemişsiniz?
You called me from your work phone, said it was urgent.
Beni iş telefonundan arayıp, acil olduğunu söyledin.
Well Roman, you're message said it was something urgent you wanted to discuss with me.
Roman, mesajında, benimle acilen görüşmek istediğin bir şey olduğunu söylemişsin.
Uh, Gonzo, typically, clients come to my office for their first session, but, uh, you said that it was urgent?
Normalde ilk seansta hastalar benim muayenehaneme gelir. Ama bunun acil olduğunu söylemiştin.
You said that it was urgent!
Acil bir şey dedin!
Well, you said on the phone it was urgent, and helping people is my calling.
Telefonda acil olduğunu söylediniz, insanlara yardım etmek benim işim.
You said it was urgent.
Acil demişsin.
I'm so sorry to bother you with this here, but Chris said it was urgent that you do this discovery.
Sizi burada rahatsız ettiğim için çok özür dilerim ama Chris bu esasa ilişkin incelemenin acil yapılması gerektiğini söyledi.
You guys said it was urgent?
Evet.
Said he needed to talk to you, that it was urgent.
Sizinle konuşması gerektiğini söylüyor, acilmiş.
I know we called, said it was urgent, but..... it's because I wanted to speak to you this morning.
Seni arayıp acil olduğunu söyledik biliyorum. Çünkü bu sabah seninle konuşmak istedim.
You said it was urgent?
- Acil olduğunu söylemiştin.
Said you needed to see me, said it was urgent.
- Acil benimle görüşmek istediğini söyledi.
If he keeps playing how he's been playing, I mean - - you called and said it was urgent that we should talk.
Bizi aradınız ve acil konuşmamız gerektiğini söylediniz. Eric işyerime geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]