You want me to lie перевод на турецкий
323 параллельный перевод
Do you want me to lie to you?
Sana yalan mı söyleyeyim?
You want me to lie down so you can talk to me?
Uzanacağım ve benimle konuşacaksın, öyle mi?
Why do you want me to lie to you?
Neden sana yalan söylememi istiyorsun?
You want me to lie to my own brother?
Kendi kardeşime yalan söylememi mi istiyorsun?
You want me to lie, like you're a kid?
Çocukmuşsun gibi yalan mı söyleyeyim?
OH, YOU WANT ME TO LIE.
Benden yalan söylememi istiyorsun.
- The truth. - You want me to lie?
- Yalan söylememi mi istersin?
- The truth. - You want me to lie?
Yüzbaşı Worf, komuta sizde.
Do you want me to lie to you?
Size yalan söylememi mi istiyorsunuz?
But you want me to lie, the worst thing I could do.
Ama benden yalan söylememi istiyorsun, yapacağım en kötü şey.
You want me to lie for you?
Yalan mı söylememi mi istiyorsun?
You want me to lie and say he's awful.
Berbattı dememi istiyorsun.
Do you want me to lie with the others?
Diğerleriyle beraber aynı yerde kalmamı mı istiyorsun?
Do you want me to lie down?
Uzanmamı ister misin?
What, you want me to lie?
Ne, yalan söylememi mi istiyorsun?
- You want me to lie?
- Yani yalan mı söyleyeyim?
You mean, you want me to lie?
Yani yalan mı söyleyeyim?
Did you want me to lie?
Yalan söylememi mi isterdin?
- You want me to lie to him?
- Ona yalan söylememi mi istiyorsun?
You want me to lie?
Yalan mı söyliyeyim?
You sent my son to prison... and you want me to lie down!
Oğlumu hapse gönderdin... şimdi de yatmamı istiyorsun!
- You want me to lie to her?
- Buffy'ye ne yaptığımızı söyleme, tamam mı?
Hey, you want me to lie next time?
Hey, bir dahaki sefere yalan söylemek mi? istedin?
You want me to lie on the board.
Tahtaya yatmamı istiyorsunuz.
- You want me to lie down.
- Masaya yatmamı istiyorsunuz.
You don't want to lie to me, right?
Yalan söylemenizi istemiyorum.
Because that would be lying and Pop do not want me to lie We are both too easy on you, Tommy Don't get mad at me, Mum
Eğer biri dediğin gibi gerçekten birisini öldürdüyse o hâlde polis bundan haberdar olurdu.
No, I don't want you to lie to me.
Hayır, bana yalan söylemeni istemem.
And I will come later, if you want me to... and lie on the couch, or whatever's necessary.
Gelmemi isterseniz gelirim. Kanepeye de uzanırım, ne gerekiyorsa yaparım.
Would you also want me to lie to you?
Sana yalan söylememi de ister misin?
You wouldn't want me to lie, would you?
Yalan söylememi istemezsin, değil mi?
I don't want you to lie for me.
Benim için yalan söylemeni istemiyorum.
I don't want you to have to lie about me.
Benim yüzümden yalan söylemeni istemiyorum.
You're a minister, you wouldn't want me to lie to you, would you?
Siz bir rahipsiniz, size yalan söylememi istemezdiniz, değil mi?
Neither would I want you to lie to me if I were a truck driver or a disk jockey.
Bir kamyon sürücüsü de olsam, plak çevirip duran biri de olsam... yalan söylemenizi istemezdim.
You just want me to come running out to kick that ball so you can pull it away and see me lie flat on my back and kill myself.
Benden bu topa koşarak gelip vurmamı istiyorsun böylece topu çekebilesin ki ben de sırt üstü yere düşüp, kendimi öldüreyim.
Do you want me to manufacture a lie?
Yalan mı söylememi istersin?
Assuming that's a lie, why would you want me attracted to her?
Peki bu bir yalan ise, benim onu neden cazip bulmamı istiyorsunuz?
- You had her novel rejected. - That's a lie. Want me to prove it?
Kıçını masadan kaldır ve bana Charlie Fisher'i bul.
You wouldn't want to lie to me.
Bana yalan söylemek istemezsin.
I want to lie back on the grass... and have you teach me some more about gardening.
Çimlerde uzanıp bana... bahçıvanlık konusunda biraz daha ders vermeni istiyorum.
You want me... to come and lie down there?
Benim gelip, oraya yatmamı mı istiyorsunuz?
Assuming that's a lie, why would you want me attracted to her?
Yalan olduğunu varsayalım, neden ondan hoşlanmamı istediniz?
And if you want to do something meaningful in your life, come lie with me in the sun.
Hayatında anlamlı bir şeyler yapmak istiyorsan... güneşin altına, yanıma yat.
You want me to lie? You want me to jeopardize my career?
Yalan söylememi mi istiyorsun?
Do you want me to have him lie down here now so you can discuss his relationship with his mother?
İstersen onu terapiye alalım bize çocukluk yıllarını anlatsın.
Do you want me to take a lie detector test?
Yalan makinasına bağlanmamı isteyecek misiniz?
Do you want me to say that I could lie in that bed and not be aware that a strange woman had entered my room?
Bana şunu mu demek istiyorsunuz, ben yatağımda yatarken bu yabancı kadın fark ettirmeden odama mı girdi?
I'M NOT GOING TO ASK YOU WHAT YOU'VE BEEN GETTING UP TO BECAUSE I DON'T WANT TO HEAR YOU LIE TO ME, BUT AS LONG AS YOU ARE LIVING UNDER MY ROOF,
Ne hatlar karıştırdığını sana sormayacağım... çünkü yalanlarını dinlemek istemiyorum... ama benim çatım altında yaşadığın sürece... namuslu bir kadın gibi davranmak zorundasın.
What do you want me to do, lie to you?
Ne söyleyeyim şimdi sana... yalan mı?
Listen, all I want to know is why do you have to lie to me?
Dinle beni bilmek istediğim tek şey neden bana yalan söylemen gerektiği?