You want me to trust you перевод на турецкий
629 параллельный перевод
Why do you want me to trust you with my eyes closed?
Neden sana gözlerim kapalı olduğu halde güvenmemi istiyorsun?
You want me to trust you?
Sana mı?
That's Right, And Trust Me, You Don't Want To Mix Up With The Weekend Security, Suarez.
Bu hafta sonu güvenlik görevlisiyle kavga etmesen iyi edersin Suarez.
Helen, I want you to trust me.
Helen, bana güvenmeni istiyorum.
I certainly wouldn't want to, but as long as you don't trust me... Or have the slightest bit of faith in me...
Yapmak istemem tabii, ama bana güvenmediğin... ya da bana en küçük bir inanç beslemediğin sürece...
I want you to trust me.
Sana güvenmek istiyorum.
If you want us to leave together, you must trust me.
Eğer birlikte gitmemizi istiyorsan, bana güvenmelisin.
I want you to trust me, Carla.
Bana güvenmeni istiyorum Carla.
If you want Leo you're gonna have to trust me.
Eğer Leo'yu istiyorsanız, güvenmelisiniz.
So tomorrow will be just a formality, the test. We want to see what you look like on film, that's all. Trust me.
Yarınki deneme sadece bir formalite, filmde nasıl gözüktüğünü görmek için.
- I just want you to trust me.
- Bana güvenmeni istedim.
Only that you can trust me And I want to know I can trust
Bana güvendiğini söyle.
All I want is for you to trust me.
Senden tek istediğim bana güvenmen.
I want you to trust me.
Bana güvenmeni istiyorum.
Anyway, if I want you to trust me, it's only fair that I should trust you.
Bana güvenmeni istiyorsam sana güvenmem hakkaniyetli olur.
Chris, if you want to see your mom alive, you trust me.
Chris, anneni görmek istiyorsan, bana güven.
I want you to trust me, Tina.
Tina bana güvenmemene katlanamiyorum.
If you want to get better, you must trust me now.
İyileşmek istiyorsan, artık bana güvenmelisin.
You just want me to drop everything now and just trust you?
Şimdi her şeyi bırakmamı ve sadece sana güvenmemi mi bekliyorsun?
And you want to know if you can trust me.
Bana güvenmek istiyorsun.
I'm familiar with your life and I want you to trust me.
Yaşantınızın her gününe aşinayım ve bana itimat etmenizi istiyorum.
But I want you to trust me.
Ama bana güvenmeni istiyorum.
- What? - Howard, I want to explain something to you, but you're not going to believe me, so just trust me.
Sana bir şey anlatsam da inanmayacaksın.
Are you sure you want to trust me with this?
Bu konuda bana güvenmek istediğine emin misin?
I want you to take a chance... and trust me.
Bir şans verip bana... güvenmeni istiyorum.
Listen, if you want to live, you got to trust me.
Dinle, yaşamak istiyorsan bana güvenmen gerek.
Trust me this is one you won't want to see through to the end.
İnan bana bunun nasıl biteceğini düşünmemek daha iyi.
- You want me to trust a cop?
Bir polise mi güvenmemi istiyorsun?
Libby... it's hard to explain right now, and I do want to tell you, but I need you to trust me.
Libby... şu anda, sana açıklaması çok zor ve sana bunu anlatmayı gerçekten çok istiyorum, ama bana güvenmene ihtiyacım var.
I want you to trust me, ok?
Sadece bana güvenmeni istiyorum!
And I don't want you to feel that you can't be... completely honest with me... because marriage needs to be based on openness and trust... as well as basic sexual compatibility.
Ve beni üzmemek için dürüstlüğünden ödün vermeni istemiyorum çünkü evlilik güven ve açık sözlü olmayı gerektirir tıpkı ten uyumu gibi....
Now that his raiders are starting to trust me I'm almost close enough to kill him. Which is why I want you to stay out of this.
Şimdi baskıncıları bana güvenmeye başlamışken, zaten onu öldürmek için yeterince yaklaşmışken... işte bu yüzden - senin- bunun dışında kalmanı istiyorum.
Trust me, buddy, you want to take this call.
Beni dinle dostum, bu konuşma ilgini çekecek.
I... but trust me, you want me to be thinking about 14 down.
Ama şu an en iyisi yukarıdan aşağıya 1 4'ü düşünmem.
Maybe you feel that way now but trust me when you find out who killed Latha and Fala and maybe now Mobara you're not going to want to leave it to someone else.
Şimdi böyle hissediyorsun ama bana inan Latha ve Fala'yı kimin öldürdüğünü öğrendiğinde ve belki de şimdi de Mobara'yı Onu başkasına bırakmayacaksın.
If you want to be with me, just trust me.
Guven bana! Birlikte olacaksak guven bana!
Even if you don't want to believe me, just once, can't you trust me?
bana inanmak istemesen de, bir kerelik bana güvenemez misin?
You want to trust me?
Bana güvenmekmi istiyorsun?
I'm walking out that door. I want you all to trust me.
Ben buradan çıkıyorum, Bana güvenmenizi istiyorum.
I want you to trust me to make my own choices... and I want you to stop trying to control my life just because you can't control yours!
Kararlarım için bana güvenmeni istiyorum ve sırf sen kendi yaşamını kontrol edemiyorsun diye benimkini kontrol etmeni istemiyorum.
- You don't want to know, trust me.
- Bilmek istemezsin, inan.
I don't blame you for being suspicious, but if you want the cure, you'll have to trust me. - The clock is ticking.
Şüphelendiğiniz için sizi suçlamıyorum, ama eğer tedaviyi istiyorsanız bana güvenmeniz lazım ve zamanımız azalıyor.
Trust me. you don't want to see the bedroom.
Yatak odasını görmek bile istemezsiniz.
Trust me. - You want me to be safe?
Güvende olmamı mı istiyorsun?
You do not want to cut his hair off, trust me.
İnan bana, sen olsan onun saçlarını kesmekle kalmazdın.
Trust me, you don't want to do that.
Güven bana, bunu yapmak istemezsin.
My people have to trust me for you to get what you want!
Adamlarımın bana güvenmesi gerek.
Diamond, I believe you and I want to trust you, but the things which He spoke to me... I so easily forget them.
Diamond, sana inanmak istiyorum, güvenmek istiyorum ama son konuştuğumuzda bana söylediklerini aklımdan kolay kolay çıkmayacak.
You got no reason to trust me and I know you don't want to hear any more promises so I'm just gonna tell you the truth.
Bana güvenmek için bir nedenin yok ve artık daha fazla vaat dinlemek istemediğini biliyorum. Bu yüzden gerçeği söyleyeceğim.
I'm sure lf I were Keiko I'd want to trust you and thank you for giving me a reason to smile like that.
Eminim. Eğer Keiko olsaydım, Sana güvenmek ve öyle gülümsemem için bir neden verdiğin için teşekkür etmek isterdim.
But trust me, you do not want to see my bad side.
Ama bana inan, kötü tarafımı görmek istemezsin.