You wanted to talk перевод на турецкий
3,606 параллельный перевод
- Is this what you wanted to talk about?
- Konuşmak istediğin bu mu?
You wanted to talk to me?
Benimle mi konuşmak istedin?
You wanted to talk to me?
Benimle konuşmak mı istemiştiniz?
- So, you wanted to talk to me in private?
- Demek benimle özel olarak konuşmak istiyorsun ha?
Earlier you wanted to talk to me.
- Benimle konuşmak istemiştin ya.
So what was it you wanted to talk about?
Sen na hakkında konuşmak istiyordun?
You wanted to talk.
Sen konuşmak istedin.
I thought you wanted to talk about something serious.
Ciddi bir şeyler konuşmak istediğini sanmıştım.
But, uh, you wanted to talk?
Benimle konuşmak mı istedin?
You wanted to talk?
Konuşmak mı istedin?
Uh, Lucy, this is... this is gonna sound kind of strange, but, um... Nick wanted me to talk to you about your baby's name.
Lucy, söyleyeceklerim sana biraz garip gelebilir ama Nick seninle konuşmamı istedi.
I actually wanted to talk to you about something else too.
Aslında seninle başka bir şey hakkında konuşmak istiyordum.
I wanted to, uh... talk to you about what you asked... about putting me as a reference.
Ben seninle beni referans olarak yazmak istemenle ilgili konuşmak istedim.
She wanted me to call you to talk some sense into you.
- Seni aramamı ve seninle konuşmamı istedi.
I just wanted to talk to you
Sadece sizinle konuşacağını söyledi.
That's actually something that I wanted to talk to you about, Steve, is...
Ben de bu konuyu konuşmak istiyordum, Steve -
I remember she would call, and you never wanted to talk to her.
Hatırlıyorum da, hep evi arardı ama sen hiç onunla konuşmak istemezdin.
Come by'cause I wanted to talk to you about my job.
Buraya gelmemim sebebi işimle ilgili.
You talked with who Father wanted you to talk with.
Siz, Peder'in konuşmanızı istediği insanlarla konuştunuz.
I wanted to talk to you about this whole marriage thing.
Seninle tüm bu evlilik meselesini konuşmak istiyordum.
Well, I wanted to talk to you about all of this sooner.
Şey, seninle bunları çok daha erken konuşmak istemiştim.
So... I wanted to talk to you about my internship at the law firm.
Seninle hukuk bürosundaki stajım hakkında konuşmak istiyordum.
I wanted to talk to you about my internship at the law firm.
Hukuk firmasındaki stajım hakkında seninle konuşmak istiyorum.
I wanted to talk to you...
Seninle konuşmak istedim...
I wanted to talk to you... I know that I shouldn't have said anything to Fitz.
Fitz'e bir şey söylememem gerektiğini biliyorum.
You know, when I was in the yard, when we wanted somebody to talk, we'd carve one of the eyes out.
Avluda olduğumuzda biriyle konuşmak istediğimizde.. ... onun gözlerinden birini oyardık.
I wanted to talk to you about what Spencer said at the cemetery.
Seninle Spencer'ın mezarlıkta söyledikleri hakkında konuşmak istemiştim.
I wanted to talk to you about something.
Seninle bir şey hakkında konuşmak istedim.
Well, that's what I wanted to talk to you about.
Evet, seninle konuşmak istediğim konu da buydu.
I wanted to talk to you about the concepts for your pictures.
- Resimlerin teması hakkında konuşmak istiyorum.
Uh, yes. I wanted to talk to you about what happened on Valentine's Day.
Evet, Sana Sevgililer Gününde neler olduğunu anlatmak istiyorum.
Rae, I wanted to talk to you at the boozer last night, but you left before I could speak to you.
Rae, dün gece seninle barda konuşamadan gittin.
You know I wanted to talk to you earlier, but... well, you've been busy with the boys all evening, so...
Aslında daha önce konuşmak istiyordum, ama... yani, bütün gün oğlanlarla meşguldün, o yüzden...
I wanted to talk to you too, actually.
Aslında ben de seninle konuşmak istiyordum.
I've wanted for quite some time to talk to you.
Uzun süredir seninle konuşmak istiyordum.
Oh you know I wanted to talk to you about that.
Ben de seninle bunun hakkında konuşmak istiyordum.
She obviously wanted to talk to you. What was that about?
Belli ki konuşmak istiyormuş.
I just wanted to talk with you.
Ben sadece senle konuşmak istiyorum.
To be honest, I just wanted to talk to you, like, outside the house. Away from the noise.
Sadece seninle konuşmak istdim
Listen, Amy, I wanted to talk to you...
Dinle Amy, seninle konuşmak istedim...
He had some big falling out with your family that you've never wanted to talk about, and you haven't been able to get a hold of him since.
Ailenle, hiç konuşmak istemediğin büyük bir kopma yaşadı ve o zamandan beri onunla iletişime geçemedin.
I wanted you to talk.
Senin konuşmanı istedim.
I wanted to talk to you about Franky.
Franky hakkında konuşmak istiyorum.
I just wanted to make sure you had someone to... talk to.
Biriyle konuşmaya ihtiyacın olup olmadığından emin olmak istedim sadece.
There was something that I wanted to talk to you about.
Seninle konuşmak istediğim bir konu var da.
I just--I just wanted to talk to you about Drew.
Sadece Drew hakkında konuşmak istiyordum.
I wanted to talk to you, and I didn't want to wait in the hall.
Seninle konuşmak istiyordum ve koridorda beklemek istemedim. Konuşacağımız bir şey kalmadı.
So, Mr. Mendell, I wanted to talk to you about the accident.
Bay Mendell, sizinle kaza hakkında konuşmak istiyordum.
You know, I actually wanted to talk to you guys about something because I think that you're the ladies that headed the initiative for the vending machines to be taken out of the school.
Aslında ben sizinle bir şey konuşmak istiyordum çünkü sizin satış makinelerini okuldan kaldıran inisiyatifin başında olduğunuzu düşünüyorum.
I wanted to talk to you about what happened with her.
Seninle neler olduğu hakkında konuşmak istiyordum.
That's not what I wanted to talk to you about, though.
Seninle konuşmak istediğim de bu değildi.
you wanted to talk to me 65
you wanted to see me 920
you wanted to 35
you wanted revenge 17
you wanted it 30
you wanted 24
you wanted me 44
you wanted to see us 37
you wanted this 30
to talk 90
you wanted to see me 920
you wanted to 35
you wanted revenge 17
you wanted it 30
you wanted 24
you wanted me 44
you wanted to see us 37
you wanted this 30
to talk 90
to talk to you 37
you will be 199
you well 16
you want some tea 39
you will be dead 18
you were right 3267
you want me to come 17
you won't be alone 42
you will regret it 32
you will see 125
you will be 199
you well 16
you want some tea 39
you will be dead 18
you were right 3267
you want me to come 17
you won't be alone 42
you will regret it 32
you will see 125
you want to see me 30
you won't believe it 101
you won't get away with it 31
you want to die 96
you want to talk to me 36
you will die 193
you weren't invited 19
you want something 175
you will understand 30
you wanna 113
you won't believe it 101
you won't get away with it 31
you want to die 96
you want to talk to me 36
you will die 193
you weren't invited 19
you want something 175
you will understand 30
you wanna 113