Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / Youm

Youm перевод на турецкий

55 параллельный перевод
Don't suppose I said more than two words to him.
Onunla iki kelimeden daha fazla konuştuğumu sanmıyoum.
No, I don't believe you.
Hayır, sana inanmıyoum.
- Sure, sure, I don't blame you.
- Tabi, tabi, seni suçlamıyoum.
I don't even like this game.
- Bu oyundan hoşlanmıyoum bile. - O-68
I can't believe you're defending him, Quark.
Onu savunduğuna inanamıyoum Quark.
I'm trying to help!
Hey Durdur Şunu! Yardım Etmeye Çalışıyoum!
I'm not disappointing you, am I, Sylvia?
sizi hayalkırıklığına uğratmıyoum değil mi, Sylvia?
- No, I'm investigating Courtney.
- Hayır, Ben Courtney'i araştırıyoum.
Nope. Can't remember 1982.
Hayır. 1982'yi hatırlayamıyoum.
Why don't we go out there and we turn them cameras around and we'll announce that youm decided to register every Negro in Alabama?
AÇIKLAYACAĞIZ Kİ, ALABAMA'DAKİ HER ZENCİYİ KAYIDA GEÇİRMEYE
Understand.
anlıyoum.
And I understand, but I just want to tell you I believe the comic book is a legitimate art form.
Sizi anlıyoum ama ben çizgi romanların gerçek bir sanat türü olduğuna inanıyorum.
His name is Sharaf Al-Youm.
Adı Sharaf Al-Youm.
Al-Youm.
Al-Youm.
Al-Youm took a circuitous route to East London, checking no-one was on him.
Al-Youm Doğu Londra'ya doğru dolambaçlı bir yol izledi, takip ediliyor mu diye kontrol ediyor.
This is our chance to get a world exclusive on what went on between Mace and Khordad at the West Bank, and maybe there's a connection to Al-Youm.
Bu bizim Mace ve Khordad arasındaki Batı Şeria'da kurulan üst düzey ilişkinin sebebini öğrenmemiz için bir şans, ve belki de Al-Youm ile bir bağlantı da olabilir.
- Same gunman, Al-Youm?
- Aynı tetikçi, Al-Youm mu?
- Al-Youm is a decoy!
- Al-Youm şaşırtmaca!
I'm trying to do the right thing, Kit, you know.
Doğru olan şeyi yapmaya çalışıyoum, Kit, bilirsin.
Look, I quit smoking.
Bak sigarayı bırakıyoum.
I don't know where they are. I think I threw them out.
Nerde olduklarını hatırmalıyoum, Sanırım hepsini attım.
And now they lure people into thinking they're doing something by their sweet talk, but I remember way back yonder, they used to have this joke, and it's not a joke anymore.
Ve şimdi de insanları tatlı dille kandırabileceklerini sanıyorlar ama geçmişte olanları hatırlıyoum bu şakayı görmüştük ve artık güldürmüyor.
- I can't believe it!
- İnanamıyoum!
But I'm begging you to please just let him go to school here.
Ama size yalvarıyoum lütfen okula burada gitmesine izin verin.
I'm still working on it.
Hala uğraşıyoum.
Youm, I'll call you back. Okay?
Youm, Sana tekrar döneceğim.Tamam mı?
Executive producers / YOUM TaesoonCHOI Seongmin
Executive producers / YOUM TaesoonCHOI Seongmin
I mean, I can't talk about it either most days.
Çoğu zaman ben bile konuşamıyoum
I'm work on Saturdays, Ben.
Cumartesileri çalışıyoum Ben.
How come I don't remember?
Ben nasıl hatırlamıyoum?
I think I can get there.
Yapabileceğime inanıyoum.
To youm, Teomondo Scrofalo, let us makemus the miraculum!
Teomondo Scrofalo, bir mucize yaratalım
To youm!
Gençliğe
I really... don't remember
Ben gerçekten... hatırlamıyoum
We need to check all the local hospitals.
- Bütün hastaneleri aramalıyız. - Polis ekiplerini çağırıyoum.
I'm being all I can be.
Elimden geleni yapıyoum.
" I'm leaving you.
" Senden taşınıyoum.
I see your friend Joy McDonald's written another article for the Herald.
Bakıyoum, arkadaşın Joy McDonald's, Herald için bir makale daha yazmış.
Actually I'm looking for some countrymen of yours.
Aslında senin memleketten birini arıyoum.
Living the dream.
Hayalimi yaşıyoum.
I can't believe it. I think you just laughed a little bit.
Buna inanamıyoum.Sadece birazcık güldün.
Did youm?
Çaldın mı?
Now, I feel our sister's loss as deeply as you.
Kız kardeşimizin yokluğunu ben de en az senin kadar derinden yaşıyoum.
I remember.
Aa hatırlıyoum.
You know, I'm having a bad week, and I did this thing and I fucked up.
Yani kötü bir hafta geçiriyorum ve böyle bir şey yapıp işin içine sıçıyoum.
But I can't stop.
Ama duramıyoum.
Look, I think he wants to hurt us for something that happened back then, and I'm just trying to find out what it was.
Geçmişte olan bir şey yüzünden, bize zarar vermek istiyor,... ve ben sadece bunun ne olduğunu anlamaya çalışıyoum.
I'm lookin'for...
Ben şey arıyoum ben, şey...
Just kidding, ellen.
Şaka yapıyoum Ellen.
"Youm El Ahad?" ( "Sunday" in Arabic )
Yom elahad?
Yum Al Ahad.
Youm El-Âhad!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]