Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / Young girl

Young girl перевод на турецкий

2,344 параллельный перевод
And we've got a young girl on the way to hospital with a bullet in her shoulder. Okay, fine.
Ve omzunda bir kurşunla hastaneye giden bir genç kız var.
Did you know, Ivan, that one of your people attacked a young girl and she's in the hospital?
Adamlarının genç bir kıza saldırdığını ve hastanede olduğunu biliyor musun?
There was a young girl from Bude
Bude tarafından bir kız varmış.
What happened is a young girl died because of events that were set in motion long before she was ever born.
Olan şu ; genç bir kız, o daha doğmadan önce başlayan olaylar silsilesi yüzünden öldü.
You know, I... I have to tell you that it, uh, it felt good to have a pretty, young girl like that come, ask me questions.
Ben,... şunu itiraf etmeliyim ki, hoş ve genç bir kızın... gelip size sorular sorması insana çok iyi geliyor.
A young girl, daughter of immigrants who received a brutal beating from her classmates.
Bu sefer kurban, sınıf arkadaşları tarafından gaddarca pataklanan genç bir göçmen kızı.
Her greatest treasure would be a pure young girl.
En büyük hazinesi günahsız, genç bir kız olurdu.
Instead I went into a bar and grill on Lexington Avenue had a couple of pops to calm down and, uh I picked up the first young girl who said yes and took her back to a suite at the Carlyle.
Onun yerine Lexington Bulvarı'ndaki bir bara gittim sakinleşmek için iki kadeh attım gideri olan ilk kızı alıp, Carlyle'daki süite götürdüm.
It is a terrible thing for one... young girl like you because experience.
Senin gibi tecrübesiz genç bir kız için... bu kötü bir şey.
Naturally, such thing is fashionable when one's a young girl.
İnsan genç bir kızken böyle şeyler tabii ki modaya uygun davranışlardır.
Earlier in the concert, Jeff Silverman is taking pictures in the front row. He sees Jim look directly at a young girl and grab his crotch.
Jeff Silverman, konserin başlarında ön sıradan fotoğraf çekerken Jim'in genç bir kıza bakıp kasığını ellediğini görmüştü.
Oh, and I need a young girl, about nineteen.
Bu arada genç bir kıza ihtiyacım var, on dokuzlarında.
A subway maintenance worker seemed too friendly toward a young girl in a station?
Bir metro bakım işçisi, genç bir bayana istasyonda çok fazla yakın davranmış
When we were transported to the front lines, I saw a young girl.
Ön cephelere alınınca küçük bir kız gördüm.
Some tooth fillings that look pretty old, the young girl's hairpin.
Eskiden kalma diş dolgusu var. Ayrıca kızın saç tokası.
The young girl.
The young girl.
Can't you leave that young girl alone, Inspector?
Bu genç kadını rahat bırakamaz mısınız, Müfettiş?
What? A young boy's fascination with "bazooms" is okay? But a young girl's curiosity about that, isn't?
Ne yani, genç bir erkeğin "göğüs" den etkilenmesi doğal da, genç bir kızın bunu merak etmesi değil mi?
Yeah, they found the body of a young girl in a Dumpster about an hour ago pummeled to death just the way Flynn used to do it.
Bir saat kadar önce çöp tenekesine atılmış bir kız bedeni buldular. Flynn'in yaptığı gibi öldüresiye dövülmüş.
And a young girl inside the freezer.
Zavallı gençler bir dondurucunun içinde bekliyor.
Yes, bravo young girl.
Evet. Aferin kızım.
In 1977, he was arrested for the murder of a young girl,
1977'de, bir genç kızı öldürme suçundan tutuklanmış.
A man walking his dog heard a splash and thought he saw a young girl in the river.
Köpeğini gezdiren bir adam bir ses duymuş ve nehirde genç bir kız gördüğünü sanmış. - Hayır, hayır!
Still, nothing odd about an older man and a young girl, I suppose.
Yine de genç bir kızla yaşça büyük bir adam konusunda tuhaflık yok.
Take it easy, young girl
- Biraz rahat, genç kız
This is the story of a young girl Who is enjoying her first taste Of the spoils of dirty oil.
Bu, kirli petrol ganimetinin tadına ilk kez bakan bir genç kızın öyküsü.
Apparently a young girl went up to a young boy here at the school, mkay, and queefed in his face.
Görünüşe göre, genç bir kız okulda genç bir oğlanı saldırdı, ta'am mı? Ve onun yüzüne fortladı.
We have a young girl who is vulnerable... like all young girls since the beginning of time. And we can't always be there for her.
Zamanın başlangıcından beri, bütün genç kızların olduğu gibi hassas bir kızımız var, ve biz daima onun için orada olamayız.
Harriet has been with us since she was a very pretty young girl.
Harriet çok güzel, küçük bir kızken beri bizimle.
But I was forced to hear about you stumbling out of Foxtail with a pretty young girl.
Ama senin güzel, genç bir kızla Fox Hill'den çıkışını duymak zorunda kaldım.
He saved a young girl in trouble.
Zor durumdaki bir kızı kurtardı.
So, uh, chief johnson, is it true that the young girl was still clutching her doll when you found her?
Amir Johnson, küçük kızın bulduğunuzda oyuncak bebeğini sıkıca tuttuğu doğru mu?
Here's what I can confirm as being in the vicinity of the young girl - - blood and brain matter.
Kızın etrafındakilerle ilgili doğrulayabileceğim tek şey kan ve beyin parçalarıdır.
I know you didn't have the temptation at your last job like I put in front of you, but at the end of the day, she's just another young girl who's trying to make a name for herself and you're just another old fuck who's going to have to take a pill to keep up with her.
Biliyorum son işinde pek bir çekicilik yoktu ama sonunda o kendisine isim yapmaya çalışan sıradan bir kız ve sen de ona ayak uydurabilmek için hap içecek olan sıradan bir ihtiyarsın.
You're a wild young girl who's married to some jerk who treats you like property and is also fucking some 14-year-old boy.
Hovarda bir genç kızsın ve sana kendi malıymış gibi davranan aynı zamanda da 14 yaşındaki bir veletle sikişen serserinin tekiyle evlisin.
Okay, Rachel. This is a mash-up of "Young Girl" by Gary Puckett the Union Gap... and the 1980 Police classic, "Don't Stand So Close To Me."
Rachel, bu Gary Puckett ve Union Gap'ten "Genç kız" ve... 1980 Police klasiği "Bana çok yaklaşma" nın bir karışımı.
¶ ¶ Young girl, you're outta your mind ¶ ¶
* Genç kız, sen aklını kaçırmışsın *
You're a young girl.
Genç bir kızsın.
A beautiful young girl gave me a shock of the life.
Güzel bir genç kız bana hayatın şokunu verdi.
ROBERTS : When the body of a young girl was recently discovered in a lake, Rolf's identification of plant remains in her hair helped convict the killer.
Bir gölde bir genç kızın cesedi yakın zamanda bulunduğunda, Rolf'un kızın saçlarında kalmış bitkileri teşhisi, katilin mahkûm olmasında yardımcı oldu.
SEEMS TO BE ALL PRET HEADY STUFF FOR A NAIVE YOUNG GIRL.
Saf, genç bir kız için oldukça güzel şeyler.
Why did the pretty young girl die alone Surrounded by sweater-wearing cats Who are trained to use human toilets?
Neden güzel bir kız, etrafında bir sürü tuvalet eğitimi almış kazak giyen kediyle bir başına ölür?
Not in a girl this young.
Bu kadar küçük bir kızda olmaz.
It's about a rich guy who's too afraid that he's too old for this girl and thinks that a young guy...
Hikaye kız için fazla yaşlı olduğundan korkan zengin bir adamla ilgili. Genç adamın kızı elde etmek için yanıp tutuştuğunu düşünüyor.
He killed a young mother and her little girl on the way back from a ballet recital.
Bale gösterisinden dönen anne ve kızı öldürdü.
Young Indian girl just jumped onto the third rail of the subway tracks an hour ago.
Genç bir Hintli kız bir saat önce elektrikli, metro raylarının üzerine atlamış.
It's the first time our Young Master has brought a girl home.
İlk defa genç efendimiz eve bir kız getiriyor.
... The distinguished young man Yeoudah Stern will marry the girl of his own age the honorable virgin, Sarah Katz, in a blessed ceremony according to the religion of Moses and Israel
Seçkin delikanlılardan Yeoudah Stern kendi yaşındaki tertemiz bir kız olan Sarah Katz ile Musevi inançları doğrultusunda dünya evine girecektir.
¶ ¶ You're much too young, girl ¶ ¶
* Sen çok fazla gençsin, kız *
¶ ¶ You're much too young, girl ¶ ¶ ¶ ¶
* Bana çok yakın durma * * Sen çok fazla gençsin, kız *
AT GIRL IS TOO YOUNG FOR YOU.
Şu senden oldukça genç olan kızdan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]