Yourjacket перевод на турецкий
58 параллельный перевод
Victory was there for you to hold Somewhere yourjacket's flying With a pocketful of gold
Zafer ceketinin uçtuğu yerde cep dolusu altın olarak senin onu yakalamanı bekliyor.
Get yourjacket. I'II get the car up.
Ceketini al, ben de arabayı çıkartayım.
Take yourjacket off.
- Hâlâ arzum var doktor.
Use yourjacket.
Senin ceketle yap!
You'll wipe that on yourjacket, huh?
Şimdi onu ceketine mi süreceksin?
Get that booger off yourjacket before it freezes and you scratch yourself.
O sümüğü de donmadan sil, yoksa elini çizebilirsin.
Why don't you take off yourjacket, Akeem?
Neden ceketini çıkartmıyorsun, Akeem?
Ifsomeone was over, and I said, "Hey... throw yourjacket on the couch," and they said, " What couch?
Birisi gelir ve ben ona dersem ki, "Hey... ceketini koltuğun üzerine bırakabilirsin," o da diyecek ki, " Ne koltuğu?
Where's yourjacket?
Montun nerede?
He was there. And he was wearing yourjacket, Barry.
O buradaydı ve senin ceketini giyiyordu Barry.
- Where's yourjacket, Barry?
- Ceketin nerde Barry?
Take yourjacket and your shirt off.
Ceketini ve tişörtünü çıkar.
Give her yourjacket.
Ona montunu ver.
Well, anyway, you can have yourjacket back.
Her neyse, montunu geri alabilirsin.
I found something in yourjacket that said your name was Newton.
Ceketinde soyadının Newton olduğunu yazan bir kâğıt buldum.
- Can I take yourjacket, sir?
Ceketinizi alabilir miyim efendim? Ceketimi mi?
Keep it in yourjacket. We should be able to hear you well enough.
Ceketinin içinde dursun, sizi yeterince iyi duyarız.
See how yourjacket hangs on you.
Ceketin sana asılı görünüyor.
Hey, you forgot yourjacket.
Hey, ceketini unuttun.
Take off yourjacket, it's hot.
Ceketini çıkar, içerisi sıcak.
- You want yourjacket?
- Ceketini ister misin?
- The striped matches yourjacket.
- Çizgili olan ceketinize uygun.
Shall I take yourjacket and your briefcase?
Ceketinizi çıkartmak istemez misiniz?
Take off yourjacket.
Ceketini çıkar lütfen.
Would you give yourjacket to me
Ceketinizi alayım mı?
Take yourjacket off.
Ceketini çıkart.
- Take yourjacket off.
- Çıkarsana ceketini.
Yourjacket, yourjacket...
Ceketin, ceketin...
Won't you take yourjacket off?
Çeketini çıkarmayacakmısın?
Take yourjacket and glasses.
Gözlüğünü ve ceketini al.
Take off yourjacket.
Ceketinizi çıkarın.
And yourjacket.
Ve ceketini.
Yourjacket, Harry.
- Ceketin, Harry.
- Can I take yourjacket?
- Ceketinizi alayım mı?
I like yourjacket, Jane.
Montun çok güzelmiş, Jane.
Yourjacket's cool.
Çeketin fiyakalıymış.
- I want yourjacket.
- Ceketini istiyorum.
Dre, pick up yourjacket.
Dre, ceketini yerden al!
For the one hundredth time, can you please pick up yourjacket?
yüzüncü kez söylüyorum, ceketini yerden alır mısın?
Pick up yourjacket.
Ceketini al.
Where's yourjacket?
Ceketin nerede?
Pick up yourjacket!
Ceketini al!
Pick up yourjacket!
Sağ ayak geriye.
Left back. Right foot back! Pick up yourjacket!
- Daima odaklan.
Pick up yourjacket.
Bekle!
First take off yourjacket! I'll bring you drink.
- Önce montunu çıkart.
You have something on yourjacket.
Ceketinde bir şey var.
- He says he likes yourjacket.
- Ceketini sevdiğini söylüyor.
Open yourjacket.
Ceketini aç.
- Take yourjacket off.
- Ceketini çıkar. - Yemek ne olacak?
Hey, yourjacket
Ceketin.