Z'ha перевод на турецкий
2,641 параллельный перевод
- A girl after your heart, huh?
- kalbine göre bir kız ha?
Colleague.
Meslektaşız ha?
Cellar girl
Mahzendeki kız ha.
My disturbing butterflies.
Kelebeklerimi rahatsız edersiniz ha
So you're going away and leaving me alone, huh?
Böylece sen gidiyorsun ve yalnız ha beni terk?
You are very lucky.
Çok şanslıymışsınız ha.
You really look like a father and daughter.
Yakıştınız ha, baba kız!
Ha. Thank you for joining us.
Bize katıldığınız için teşekkürler
She lives right by the castle. Wait a minute. How have you had sex if you haven't met her yet?
Şişman ve çirkin adamlar ha peki böyle kız arkadaşları da var mı ahbab?
You know, we should, uh, get, like, a crib and all the stuff that a baby... ha.
Biliyorsun bir beşik almamız gerek, ve bebeklerin... Hareket etti.
Train in a dip, or did not you?
Milton gece dalışı için kaçtınız, değilmi ha?
- Would you like to make a deposit, sir?
- haır, lanet olası lanet yer. - para yatıracak mısınız, efendim?
A sister, heh?
Bir kız kardeşim daha varmış ha?
Do you understand huh?
'Anladınız mı, ha? '
We should probably burn these sheets, huh?
Bu çarşafları yakmalıyız galiba, ha? Evet.
I think you're in a position regarding Northmoor, where you had better decide if you're hanging on the cross or banging in the nails.
Sanırım senatoda Northmoor ile ilgilenen bir pozisyondasınız. Kararınızı verseniz iyi edersiniz, çarmıha mı gereceksiniz yoksa ellerinden mi çivileyeceksiniz.
- Solitary type, huh?
Yalnız takılıyorsunuz, ha?
We walk along but never turn So, you ladies ever met a beautiful, black band manager before?
Siz kızlar, daha önce yakışıklı siyah bir menajerle tanıştınız mı ha?
Yet all this is your harmless fairy, monster
Bu mu senin zararsız perin ha, canavar?
Look, man, on the day Jesus was crucified, there were two thieves hanging on crosses beside him, and they were both guilty, but one humbled himself and said, " Lord, remember me when you come
Bak, İsa çarmıha gerilirken, yanında iki tane hırsız vardı. İkisi de suçluydu ancak bir tanesi, Efendim, Krallığını kurduğunda beni unutma, dedi.
After I Jim have crucified. You can safely through to the next step.
Jim'i çarmıha gerdikten sonra bir sonraki atabilecek kadar güvende olacağız bence.
So we focus our energy, huh?
Gücümüze odaklanmalıyız, ha?
- So we just had to pat our guns?
- Sadece silâhlarımızı okşayacaktık ha?
Well, that did not go as planned, huh?
Pek planladığımız gibi gitmedi, ha?
The terrible penalty of crucifixion has been set aside...
Çarmıha gerilme cezanız tek şartla...
Ha! "The Chinese avoid births in tiger years for fear of having a daughter."
Ha! "Çinliler, kız olur diye kaplan yıllarında doğumdan çekinirler."
Most girls like to play pretties, but you like guns, do you?
Çoğu kız bebeklerle oynamayı sever, ama sen silahları seviyorsun, ha?
Jump, uh-huh, uh-huh Jump, jump
Zıpla, a-ha, a-ha Zıpla, zıpla
The country would crucify us if word ever got out that this could have been avoided.
Bunu önleyebilme şansımız olduğunu halk duyarsa, bizi çarmıha gererler.
Sadly the same can't be said for your fortunes in the arena.
Ne yazık ki aynısı arenadaki şansınız için söylenemez, ha?
A red button, you say?
Kırmızı düğme ha?
A little pressie for the "girlfriend"?
"Kız arkadaş" için küçük bir hediye ha?
Ha. What do you got to show for it, sunshine?
Niçin kızıyorsun, tatlım?
I mean, if the guys start thinking your girlfriend's a whore, it's time to move on, right?
Ha siktir ya. Yani biri kız arkadaşının fahişe olduğunu düşünmeye başlarsa hayatına devam etmen gerekir, değil mi?
On this precious and worthy day, seeing the Passion of Our Lord on that rough-hewn cross where, to lead our souls to harbor, he was crucified, tormented and died.
Bu önemli günde, efendimizin bu yontulmuş haçta asılı çilesine şahit olmamız ruhlarımızın yola çıkmasını sağlayacak. O çarmıha gerildi, işkence gördü ve öldü.
Oh, the Rock Star, huh?
Rock Yıldızı ha?
Ta-da! Ha!
Hızlı hareket etmek zorundayız.
Will you?
- Yakalayacaksınız, ha?
We are in trouble Cerkez, what to do?
- Başımız dertte ha Çerkez, ne yapacağız?
So, she's pretty hot, huh?
- Pekala, Kız çok ateşli ha?
That was all we were going to do. Ha!
Bütün yapmamız gereken buydu.
MALORY : Ha-ha-ha. How you doing, Ms. Archer?
Nasılsınız Bayan Archer?
They are a group of small-minded, vicious thugs, No more, With some amount of power.
Ha'La'Tha ; küçük beyinli, ahlaksız bir gruptan fazlası değil sadece bir miktar güçleri var.
Graystone and Vergis, We combine efforts, We protect each other,
Graystone ve Vergis, güçlerimizi birleştiririz birbirimizi kollarız ve kaynaklarımızı Ha'La'Tha'yı tümden yok etmek için tahsis ederiz.
Ha, ha. I'm gonna leave you to think about that whole line of reasoning... - You think.
Pekâlâ, şimdi bütün o fikir zincirini düşünmen için seni yalnız bırakıyorum...
Oh. Ha, ha. Hello, yep.
- Merhaba, hazırız evet.
Let's say you get an EDP... attending orders an ha cocktail.
Diyelim ki sizden HA kokteyli hazırlamanız istendi.
- No way. Wait, so you guys almost didn't even meet?
Yani az daha tanışmayacaktınız, ha?
DIAZ : Ha-ha-ha.
Bizler arkadaşız.
Uh-oh, two of us alone in an elevator?
A-ha, ikimiz asansörde yalnızız?
You know, that's not really your daughter, right?
Gerçekten senin kızın değil ha? Sadece bir avatardan ibaret.