Zeb's перевод на турецкий
58 параллельный перевод
There's that plane crashed up yonder in the holler... the one Zeb saw from the hills.
Zeb'in tepeden gördüğü uçak şuraya düşmüş.
Zeb here was telling me there's gonna be a dance over to Thomson's Mill.
Zeb de bana, Thomson'ların değirmeninde yapılacak olan danstan bahsediyordu. Evet.
It's coming from the... Where's Zeb?
Zeb nerede?
Zeb Andrews got a piece of bottomland, that's it, ain't it?
Sorun bu, değil mi?
I know it, but... Sure it's yours, Zeb, but... But Nate Tomkins was...
Bunu biliyorum, ama elbette senin, Zeb, ama- -... ama Nate Tomkins düşündü ki- -
- It's mine and I'm gonna keep it. Well, sure it's yours, Zeb, but if you'll only allow me to talk...
Elbette senin, ama konuşmama müsaade edersen, ben- -
Lookee here, Alvin York, if I wanted Zeb Andrews for a husband, I reckon I could get him without your acting so noble.
Buraya baksana sen, Alvin York, Zeb Andrews'i koca olarak isteseydim eğer senin bu soylu davranışın olmadan da bunu yapabilirdim.
Like Zeb's saying, Ben, I think it's Injun work.
Evet, ona katılıyorum, Ben. Bu bir Kızılderilinin işi.
You tell Zeb you and me don't see eye to eye. And that's for truth.
Zeb'e ailenin parçalandığını söylersin, çünkü olacağı bu.
Zeb. Let's go.
Zeb, haydi gidelim.
There's the law.
Oraya bak, Zeb. İşte sana kanun.
- What's his name?
- Adı ne? - Zeb.
- Get me Zeb's medical history.
- Zeb'in tıbbi kaydını getir.
Uh, would you happen to know if there's a zeb zoober here?
Acaba burada Zeb Zoober diye birini tanıyor musunuz?
Zeb zoober.
Zeb Zoober'mış.
You're zeb zoober.
- Sen Zeb Zoober'sın.
My house band versus zeb's fiddle in a little musical duel.
Benim bar grubum, bir müzik düellosunda Zeb'in kemanına karşı.
Willie Nelson : Me and zeb opened up a can of honey on the roof of the white house.
- Ben ve Zeb, Beyaz Saray'ın... çatısında bir kutu bal açmıştık.
You hold your hand out, Zeb. Let's see how old you are.
Sen ellerini uzat Zeb, bakalım kaç yaşındasın?
Zeb's dead, baby.
Zeb öldü, dostum.
Zeb's dead.
Zeb öldü.
Here's Captain Zeb.
Hey! İşte Kaptan Zeb geldi.
Zeb, do you believe that man's law ought to be allowed to interfere with God's law?
Zeb, insanların yasaları, Tanrı'nın yasalarına karşı gelebilir mi?
There's much to be learned still, but House Ethics Chairman Zeb Weil reportedly spent more than $ 82,000 on a single escort over a matter of months.
Hala öğrenecek çok şey var, ama Meclis Ahlak Komitesi Başkanı Zeb Weil söylenenlere göre birkaç ayda tek bir eskort için toplam 82,000 dolardan fazla harcamış.
Good afternoon, ladies and gentlemen... and welcome to Asheville's Zeb B. Vance Field... the site of the Mountain County Championship game... between your Swannanoa Grizzlies and the Devils of Morganton.
Tünaydın baylar ve bayanlar. Asheville şehrinin Zeb B. Vance stadında... Al bakalım tatlım.
How's Zeb?
Zeb nasıl?
Oh, no, it's just from what you said people might get the idea that Zeb is at Cambridge University.
Hayır, sadece söylemenden insanlar Zeb'in Cambridge Üniversitesinde okuduğu hissine kapılabilir.
It's my Zeb!
Zeb'im!
Maybe Zeb's the honey to lure her away from that dreadful hippy.
Belki Zeb'in şirinliği onu o korkunç hippiden caydırır.
My Zeb's going to be a marine biologist.
Zeb'im deniz biyoloğu olacak.
Yes, let's go to Club "Zeb-ra."
Evet, hadi Klüp Zeb-ra'ya gidelim.
zeb, sabine, where's the kid?
Zeb, Sabine, ufaklık nerede?
my name's zeb, you loth-rat.
Adım Zeb, seni Loth-sıçanı.
Hera, Zeb's booted me from my own...
Hera, Zeb beni kendi kamaramdan sepetledi...
Zeb, Ezra, line'em up.
Zeb, Ezra, onları sıraya sokun.
You know, Zeb, in some places, when a man owes you his life, he's your servant forever.
Biliyorsun Zeb, bazı yerlerde eğer birine hayatını borçluysan sonsuza dek onun hizmetkârı olursun.
And then Zeb and Smoke went right down! And that's when that wacky dude just shot Soldier!
Zeb'le Smoke yere yığılınca o sapık herif Soldier'ı vurdu.
That's Sabine and Zeb.
Bunlar da Sabine ve Zeb.
Wait, Zeb's not the hunter.
Bekle, avcı olan Zeb değil.
Zeb, it's gonna eat you!
- Zeb, o seni yiyecek!
Sabine, where's zeb?
Sabine, Zeb nerede?
You're gonna have to put all of Zeb's stuff back in his room.
Zeb'in tüm eşyalarını odasına geri koyman gerekecek.
Hey, Chop, you track Zeb's trajectory?
Chop, Zeb'in gittiği yörüngenin izini buldun mu?
By the way, it's Zeb.
Bu arada ben Zeb.
My name, it's Zeb.
Benim adım Zeb.
Oh, that's great, Zeb.
İşte bu harika Zeb.
Thanks to Rex's Old Republic map and the map Zeb's Lasat friends made, I believe we finally have a suitable location for our base.
Rex'in Cumhuriyet haritası ile Zeb'in Lasat arkadaşlarının yaptığı harita sayesinde nihayet üssümüz için uygun bir yer bulduğumuza inanıyorum.
Your loyalty is admirable, Zeb, but this was Ezra's mission, not yours.
Sadakatin takdire şayan Zeb fakat bu Ezra'nın göreviydi, senin değil.
ZEB : Well, these weren't.
Bunlar kapatılmamış.
Zeb, that's right!
Zeb, bu doğru!
REX : Ready, Zeb?
Hazır mısın Zeb?