Zumba перевод на турецкий
90 параллельный перевод
It's for mbowie zoomba, another lonely guy.
Zumba dansçılararı arasındaki başka bir yanlız adam içIn.
Call me Hali Zumba.
Bana Hali Zumba de.
Hali Zumba.
Hali Zumba.
Are you ready, cousin Zumba?
Sen hazır mısın, kuzen Zumba?
I do yoga and zumba and kick-boxing.
Yoga, zumba ve kickboks yapıyorum ben.
I've got to be home by ten. Gina'll be back from Zumba.
Gina Zumba'dan dönmeden önce evde olmalıyım.
Do that zumba!
Şu zumba dansını yap!
Oh, I got my first Zumba class tonight.
- Bu akşam ilk zumba dersimi alacağım.
Dana used to Zumba, but that doesn't seem like that would be something you'd like to do.
Dana eskiden zumba yapardı ama senin pek hoşuna gidecek bir şey değil.
- Hey, how was the Zumba?
- Selam, Zumba nasıldı?
Rumor is the whole next semester is gonna be pilates or zumba.
Söylentiye göre gelecek dönem pilates ve zumbayla geçecek.
I'm pretty good at Zumba.
Zumbada çok iyiyimdir.
Foot scrubs? Zumba?
Ayak banyosu var mı?
Naughty channels?
Peki ya Zumba?
There's no turning back now. You guys probably went shopping for jeans, took a Zumba class, stopped afterwards for a little frozen yogurt.
- Alışverişe gidip kot almışsınızdır, Zumba dersine gidip sonra donmuş yoğurt yemişsinizdir.
We do zumba together.
Birlikte zumpa yaparız.
He has Zumba class on Tuesday.
Salı günleri Zumba dersi var.
They confirmed you were at the 8 : 15 Zumba class the night Gemma was murdered.
Gemma'nın öldüğü gece 8.15'de Zumba sınıfında olduğunu doğruladılar.
I have a zumba class in five minutes.
Beş dakika içinde zumba derim var.
Turns out they do Zumba Jesus on Tuesday nights.
Salı geceleri Zumba Jesus yapılıyormuş.
Zumba.
Zumba.
Because I'd like to take her to the Zumba class, which is something that I'd much rather be doing than talking to you three.
Çünkü onu Zumba dersine götüreceğim, burada oturup üçünüzle konuşmaktan... bin kat daha cazip.
Zumba, Zumba.
Zumba, Zumba.
I've taken up Zumba.
Zumba yapmaya başlamıştım.
Once the judge gets out of his Zumba class, I'm gonna get him to sign some warrants so that we can search local pawnshops.
Hakim Zumba sınıfından çıktığında ona arama emrini imzalatıp yerel rehine dükkanlarını arayacağım.
Yeah, and dee ann hurt her knee at zumba.
Aynen, ve Dee Ann'de zumba * yaparken dizini incitti.
My Zumba class is out of town.
Benim de kasaba dışında zumba dersim var.
Likes Zumba.
Zumba gibi.
She's dating a Tennessee Titan, and she's back teaching Zumba.
Şimdi Tennessee Titan'la çıkıyor, yeniden Zumba öğreniyor.
I like the Zumba.
Zumba dansını severim.
Everyone else doesn't block book their Zumba.
Herkesin Zumba randevusuna mani değil çünkü.
This Friday, Mum's got Senior Zumba.
Bu Cuma annemin yaşlı zumbası var.
Plus daily fitness classes, yoga, spinning, zumba.
Artı günlük fitness sınıfları, yoga, pilates, zumba.
I love this Zumba.
Bu Zumba'yı sevdim.
There is something that can help : zumba.
- Size göre bir şey var ; zumba.
My name is Arthur, and together we're going to dance and work out zumba!
Ben Arthur. Birlikte dans edip zumba yapacağız.
- I think I'm wrong, I'm looking for the zumba.
- Zumba için gelmiştim. Yanlış oldu galiba.
- You are at the zumba now.
- Doğru yerdesin.
Difference of values... Zumba!
Şimdi de Zumbaya başlamış.
Indeed she likes Zumba...
- Evet zumbalıyor...
My shrink asked me to practice some sports!
Psikoloğum hareketli olmamı söyledi. Şu Zumba bana iyi geldi.
I love Zumba!
- Kıçını oynat yeter.
Her specialty is Zumba, but she also does do Bootcamp.
Uzmanlık alanı Zumba, ama toplu antrenman da yaptırıyor.
I've got a Zumba migraine.
- Zumba migreni tuttu.
I got zumba in half an hour.
Yarım saate zumbam var.
So, I see it happened this morning at a zumba?
Bu sabah zumba dansı yaparken bayılmışşsın?
- Zumba.
- Zumba.
I better be going. I have to get up early.
Emekliler için Zumba * dersi veriyorum.
I'm teaching a morning Zumba class for retirees.
Gitmeden önce...
- Mom likes Zumba?
- Annem Zumba mı başladı?
- Zumba all day!
Bu ne gürültü yahu.