Translate.vc / испанский → турецкий / 100
100 перевод на турецкий
27,541 параллельный перевод
- Cien por cien.
- 100 %.
No, soy 100 % hispana.
Yok, % 100 İspanyol'um.
Quizá no sea Shake Shack, pero es 100 % libre de culpa.
Shake Shack gibi olmayabilir, ama % 100 suçsuz.
Vamos a poner una orden de búsqueda en todos los aeropuertos y puertos. A menos de 100 millas.
150 kilometre çevredeki bütün havalimanı ve limanlarda tetikte olalım.
Su fecha de nacimiento está retrasada 100 años.
Doğum yılında 100 yıllık bir hata var.
Maxwell Tate se enfernta a a acusaciones de más de 100 cargos pasando de sobornos a tráfico sexual a asalto sexual en primer grado.
Maxwell Tate sayısı yüzü aşkın cinsel saldırı, rüşvet ve seks ticareti suçuyla yargılanıyor.
Acabas de hacer un tope de puerta de $ 100.000.
100,000 dolarlık kapı tutacağı yaptın.
La vi hacer ese salto 100 veces.
Yüzlerce kez o atlayışın inişini yaptığını gördüm.
Ya no estoy 100 % seguro de ello.
Artık bu konuda % 100 emin değilim.
- 100 monedas de oro.
- 100 altın.
Bueno, la buena noticia es que hemos logrado reducir la ubicación de su tumba sin nombre a un solo campo de 100 acres.
İyi haber, yeri belirsiz mezarın yerini 100 dönümlük bir alana kadar daralttık.
Svetlana tiene como 100 años menos y unas tetas geniales.
Svetlana bunun 100 yaş daha genç ve harika memeleri olan hâli gibi.
Ellos lo retuitearon, y ahora tienes más de 100,000 fans llamándote tarado.
Retweetlemişler ve şimdi karşında 100,000 tane fan var.
La erupción del Monte Washburn a las tres en punto hora local fue inesperada, pero los geólogos dicen que la caldera de Yellowstone es una región sísmica activa y estos eventos son comunes cada 100 años aproximadamente.
Yerel saatle 15 : 00 da gerçekleşen Washburn dağı patlaması beklenmedik bir olaydı fakat jeolojistlerin söylediğine göre kraterin olduğu yer aktif sismik bir bölge ve her yüzyılda bir bu tip olayların görülmesi normal bir durum.
Verá, el supervolcán sobre el que estamos parados en realidad es 100 veces más grande del que están filmando ahora.
Gördüğünüz gibi, yukarısında durduğumuz süper volkan aslında şu an çektiğiniz volkandan 100 kat daha büyüktür.
Pasé más de cien años en la oscuridad, en el fondo de un viejo pozo seco.
Kurumuş, eski bir kuyunun dibinde, karanlık içinde 100 yıl geçirdim.
Buenos días, y lo digo con 100 % de sinceridad. ¿ Cómo puedo ayudarlo?
Merhaba, günaydın ve yüzde yüz samimiyetle soruyorum, size nasıl yardımcı olabilirim?
Más de 100.000 instalaciones en solo diez días, ¿ verdad?
Yalnızca on gün içinde 100,000'den fazla kurulum gerçekleşmiş.
Hay un tres por ciento de probabilidad... de que esto se haga público solo, pero hay un 100 % de probabilidad de que si lo informas tú, nadie vuelva a tomarme en serio.
Richard dörtte üç ihtimalle bu iş kendi kendine tatlıya bağlanacak. Ama basın bildirisini yayınlarsan % 100 kimse beni bir daha ciddiye almayacak.
No sé, ¿ como 100 mil?
Bilmiyorum, 100,000 falan.
- 19 mil menos... ¿ 81 mil?
- 19,000. - 100,000'den 19,000 az, o zaman...
es una pizza solo 10 cm de largo y cuando se calienta se expande para alimentar hasta a 100 personas lo llamo la Pizza Bolsillo ya tienen Pizzas Bolsillo a quien le gustaria ver el HyperCiclo un nuevo modo de viaje que te lleva de aqui
Bunu görüyor musunuz? Sadece... on santimlik bir pizza, ama ısıtılınca, 100 kişiyi doyurmaya yetecek şekilde genişliyor. Buna "Hazır Pizza" diyorum.
Todo lo que haga tu empresa es 100 % tú.
Şirketin her ne yaparsa tamamı sendendir!
Necesito una I.V. bolo y 100 megas indometacina ahora.
Hemen serum ve 100 mg indomethacin istiyorum.
Waylon, soy un hombre que necesita un 100 por ciento de compromiso, ¿ bien?
Waylon, % 100 bağlılık isteyen bir adamım, tamam mı?
Bien, tal vez no un 100, pero al menos un 20, sabes, que es el porcentaje que necesita tu celular para seguir en verde.
Tamam hadi yüzde 100 olmasın, ama en azından hadi 20 olsun, ki bu yüzdelik de cep telefonunun yeşil kısmında olmam demek.
Gordo solía llevar bloques de granito de 90 kilos hacia arriba desde el cañón.
Gordo eskiden kanyondan yukarı 100 kiloluk granit blokları taşırdı.
¿ Oigo cien dólares?
100 Dolar mı?
Usted es 100 % equivocado.
% 100 hatalısın.
Uh, longitud 100, diámetro 20.
Happy, zeplinin tahmini boyutları nedir? Uzunluk 100, çap 20.
Dijiste que era 100 por 20.
- 100'e 20 demiştin.
Sí, es de 100 pies por 20 pies.
- Evet 100 feet'e 20 feet.
100 %?
Kesin mi?
100 dólares por un guerrero indio, 50 por una esposa y 10 por un niño.
Kızılderili savaşçısına 100, kadınına 50, çocuğa 10 dolar veririm.
Los japoneses mataron 100.000 trabajadores al construir estas vias.
Japon Demiryolu bina yaklaşık 100. 000 işçi öldü.
En tercer lugar, había 100 grados esa noche.
Üçüncü olarak, o gece 38 dereceydi.
Ahorra la cavada de cien hombres.
100 adamın kazma gücünde.
- Tenía más de 100 coches.
- 100'den fazla arabası vardı.
Previamente en "The 100"...
The 100'ın önceki bölümlerinde...
- = [The 100] = - SO3E14 "Red Sky at Morning"
The 100, 3. Sezon 14.
100 gallons ;
378 litre.
Los de la tienda dijeron que sacaron... 100 botes de mi salsa, ¡ y la mitad ya no están!
Market 100 şişe sos koymuş ve yarısı satılmış bile.
Por supuesto, fue a una matanza sangrienta. Hubo como unos 100 muertos.
Tabii ki kanlı bir katliam olmuş, 100 kişi ölmüş.
Vamos a tratar de liberar a 100 nanobots.
100 nanobot salarak başlayalım.
Creía que esta enfermedad había sido erradicada, hace como cien años.
Yani ben bu hastalığın 100 yıl önce falan yok olduğunu sanıyordum.
100 por ciento.
- Daş gibiyim.
Al cien por cien, es matemático, no una conjetura.
100 % eminim, bu bir içgüdü değil.
Sí, el precio de participación es de 100 millones de berries por partida.
Kazanan 100,000 alacak!
¡ 100 monedas de oro!
100 altın!
lo que hizo online es su problema o quizas fui yo quizas me gusta ser orinada y le pedi eso a él sabias que orina es 100 % esteril?
Siz insanların gerçekten yapması gereken başka şeyler yok mu? Onun internette yaptığı onu ilgilendirir. Ya da belki de onları yapan bendim.
como se atreven a entrar a nuestro hogar? La urolagnia ha existido desde el tiempo de los griegos
İdrarın % 100 steril olduğunu biliyor musunuz? Ne cüretle evimize dalıyorsunuz? Sheila...