Translate.vc / испанский → турецкий / 815
815 перевод на турецкий
144 параллельный перевод
En noviembre ingresamos 32.815 francos.
Kasımda 32.815 frank giriş oldu.
¿ intentas decirme que, en un pueblo de 815 habitantes, con 16 horas de luz, no les puedes hacer un huequito a todos?
Yani sen bana 815 nüfusu ve 16 saat gündüzü olan bir kasabada herkesi programına sıkıştıramayacağını mı söylüyorsun?
En el aire parece haber pozos... de 815 a 93 grados.
Hava - görülüyor ki... 1500 dereceden 200'e değişiyor.
Vuelta 815...
815 nolu güzergahta...
No puede ser otro. Ya han programado para encontrarse contigo cuando llegues. Vuelo 815.
Seni karşılamayı bile ayarladılar. 08 : 15 uçağı.
Vuelo 815.
08 : 15 uçağı.
O con haber sido incinerada a 815ºC.
Ya da 1500 derecede kızarmış haliyle.
¿ Vuelo 815?
815 numaralı uçuş mu?
¿ Aló? ¡ Somos sobrevivientes del accidente de Oceanic, vuelo 815!
Alo, 815 sayılı'Okyanus Uçuşu'kazasından hayatta...
Somos sobrevivientes del vuelo 815.
815 sayılı uçuştan sağ kalanlarız.
- ¿ Vuelo 815? - ¿ Ibas en él?
- 815 sefer sayılı mı?
Vuelo 815.
Uh, uçuş 815.
¿ El vuelo 815?
815 sefer sayılı mı?
¡ Somos sobrevivientes del accidente de Oceanic, vuelo 815!
815 sefer sayılı uçağın yaptığı kazadan sağ kurtulanlarız.
Somos sobrevivientes del accidente del vuelo 815 de Oceanic. Por favor, respondan.
815 sefer sayıIı Oceanic uçağından kurtulanlarız, cevap verin!
Nosotros somos los sobrevivientes del vuelo 815.
815 sefer sayıIı uçaktan kurtulanlar biziz!
No, él dijo "815". Dijo "vuelo 815".
Hayır, "815 sefer sayıIı uçak", dedi.
Necesito la llave de la caja de seguridad 850 ahora.
Hemen 815 numaralı kasanın anahtarını istiyorum.
Vuelo Oceanic 815... de Sydney a Los Ángeles.
Oceanic 815 sefer sayılı uçak, Sydney'den Los Angeles'a...
¿ Qué les depara el destino a los supervivientes del vuelo Oceanic 815?
Kader, Oceanic 815 sefer sayılı kazazedeler için neler hazırlıyor?
Es el vuelo 815 de Oceanic.
Oceanic Hava Yolları 815 sayılı uçaktayım.
Es el vuelo 815, sale por la puerta 23.
815 sefer sayılı uçak, 23. kapıdan kalkıyor.
Soy uno de los supervivientes del vuelo 815 de Oceanic.
Oceanic uçuş 815'den kurtulanlardan biriyim.
Era un pasajero a bordo del vuelo Oceanic 815 era un vuelo como cualquier otro un vuelo donde estraños volaban desde Sidney hasta Los Angeles.
Bazen bir soru cevaplarsın Fakat başka bir soru bunun sonucu olarak birden ortaya çıkar Yani eğer sen, Locke'ın, bir tekerlekli sandalyede olduğunu gösterirsen
Al dia siguiente consiguió a todo la gente de la lista y dejaron la playa en busca de Walt
Bu adamlardan hiçbiri Oceanic 815'te ölmemişti ona göre değildi. Locke'un dönüşü açıkça Ben'e şunu gösterdi ki bu gerçekten bir tehditti.
Cosmic Comics le vendió uno a Ben Meyers en Metrópolis, la semana pasada. Calle Vine 815.
Metropolis'teki Kozmik çizgi roman dükkanı geçen hafta Ben Meyers isminde birine satmış. 815, Vine caddesi.
El vuelo Oceanic 815 cayó en el espacio aéreo- -
Oceanic'e ait 815 sefer sayılı uçak havada patladıktan sonra...
Lo que el mapa muestra es que el lado de cara al sol del planeta se está asando a 815ºC, no sorprende, dado lo cerca que orbita el planeta a su estrella.
Bu harita gezegenin aydınlık kısmını gösteriyor ve bu başka dünya 800-900 ° C altında kızarıyor. Bu durum bir sürpriz değil çünkü gezegenin yörüngesi yıldızına çok yakın.
Creo que voy a regresar antes de lo esperado por favor llámame al 815-3373.
Eve birazcık erken gelmek zorunda kalabilirim. Lütfen beni bu numaradan ararmısın 81 5-3373.
El 815.
815.
" A quien corresponda somos sobrevivientes del vuelo 815 de Oceanic.
İlgiliye, Bizler Oceanic Uçuş 815 kazasından kurtulanlarız.
Me estrellé aquí en el vuelo 815 de Oceanic.
- Hugo Reyes. Buraya düşen Oceanic Uçuş 815'teydim.
¿ Vuelo 815? - ¿ El de Sydney?
- Sydney çıkışlı 815 no'lu uçuş mu?
Vuelo Oceanic 815, salió de Sydney, Australia, hacia Los Angeles.
- Oceanic Uçuş No : 815. Sydney, Avustralya'dan kalkmış Los Angeles'a gidiyor, uçakta 324 kişi var, uçuş ekibi dahil.
Les dijiste a mis amigos que fueron descubiertos los restos del vuelo 815.
815 numaralı uçağın enkazının bulunduğunu söylemişsin.
El 22 de Septiembre del 2004 el vuelo 815 de Oceanic cayó desde el cielo...
22 Eylül 2004'de... Oceanic 815 uçağı gökyüzünden düştü...
Pero cuando el vuelo 815 se estrelló en la isla...
Fakat Oceanic 815 adaya çakıldığında
Los supervivientes de Oceanic llamaron a estas personas "Los otros"
Oceanic 815 den kurtulanlar onlara şu ismi koymuşlardı : "Diğerleri"
Y cuando el vuelo 815 se estrello la vida que "Los otros" disfrutaban se vio amenazada.
ve 815 düştüğünde... "Diğerleri" nin yaşadığı hayat tehdit altına girmişti.
El vuelo 815 de Oceanic, con 324 pasajeros abordo, incluyendo el personal.
Oceanic 815, uçuş ekibi de dahil 324 kişi.
Ella encontró la libertad cuando el vuelo 815 convenientemente empezó a caer.
Fakat Oceanic 815 düşünce özgürlüğe kavuştu.
Soy uno de los sobrevivientes del vuelo Oceanic 815.
Oceanic 815 kurtulanlardan biriyim.
Son las ocho- -
815...
- Ay. - Se aplicará la regla 815.
8-15 numaralı yönetmelik uygulansın.
¡ Estuvimos en una isla!
Biz adadaydık. Uçuş 815.
¡ Vuelo 815!
Biz neredeyiz?
¡ Sawyer!
Sonuç olarak, 815 düştü
Y exploraron la escotilla con mucho detalle.
Oceanic flight 815 hayatta kalanları için
Jack, yo...
- Oceanic 815 düştüğünde,
¿ 815?
815 mi?
- No, vuelo 815, ellos... encontraron el avión. - En la escotilla, más comida...
-... bir de kapak vardı...