Translate.vc / испанский → турецкий / 985
985 перевод на турецкий
34 параллельный перевод
Debe ir a su nueva habitación, la 985.
Yeni odanız 985'e gitmesi gerekiyor.
- 985-4321.
- 985-4321.
Presos 65.984 y 65.985...
Mahkum 65984 ve 65985.
Sabatini y Schlegel crearon el Club de Sibaritas... en 1985.
Sabatini ve Schlegel, 1 985'te Gurme Kulübü işletmesini kurdu.
Como sea, todo sucedió durante ese verano mágico de 1 985.
Herneyse, herşey 1985'in büyülü yazında oldu.
Seguro, no es 1 985 ahora, pero quién sabe qué traerá el manana?
Yani 1985'te değiliz ama yarının ne getireceğini kim bilebilir?
Se licenció en el 85.
1 985'te mezun oldu.
Aprendí eso en Miami en 1 985.
Bunu Miami'deyken öğrendim 85'te.
Yo diría que desde mayo de 1 985.
Mayıs 85'ten beri diyebilirim.
El cree que dirige el profesorado, pero no ha publicado nada decente desde 1 985.
Fakülteyi yönettiğini sanıyor ama 1985'ten bu yana saygın bir eser bile yayınlamamış.
padrastro, M. Cobb, el 23 / 11 / 1985, sobre custodia del Estado...
1 985 Kasım'ında üvey babası Myron Cobb'un velayetinden alınmış.
980. 985.
990.
"Uno de sus socios, un tal Edmund Reese, le señala en 1 985 como autor del robo de una colección de cómics".
"Bilinen suç ortağı Edmund Reese, 1985'de nadir bir çizgi roman koleksiyonu soygununda Raymond aleyhinde ifade veriyor."
No me entraban desde 1985... y sólo porque tenía mononucleosis.
1 985'ten beri içine giremiyordum ve bunun tek nedeni tekeşlilik.
Para empezar, porque no se dividir 985 millones de dólares.
- Neden? Şey yeni başlayanlar için 985 milyon dolar gibi bir parayı nasıl böleceğimi bilmiyorum.
En 1 985 la división informática de Lucasfilm creó el ordenador Pixar... que serviría para generar una nueva forma de animación... caracterizada por el realismo tridimensional.
1985 yılında Lucas Filmcilik'in bilgisayar bölümü PIXAR bilgisayarını icat etti ve bunun sayesinde animasyonlar 3 boyutlu bir gerçekçiliğe kavuştu.
Voy a ayudar en un seguimiento médico. En M33-985, sí.
M33-985'deki tıbbi bir duruma yardımcı oluyorum.
Hablé con una de las familias en 985...
985'deki ailelerden biriyle konuştum...
984, 985 986 987, 988 989, 990 991, 992.
984,985,986,987,988,989 989,990 991,992
2 millones de líneas de código 80 millones de procesos por segundos 985 millones de PCs 1 inteligencia artificial
2 MİLYON SATIR KOD 985 MİLYON KİŞİSEL BİLGİSAYAR 80 MİLYON İŞLEM HER SANİYEDE 1 YAPAY ZEKA
" Frederic Lamm, condenado por asesinato en primer grado de una mujer en el condado de Duval en 1.985, pierde hoy su apelación final.
1985 yılında Duval county'de bir kadını öldürmekten birinci derece cinayetle suçlanan Frederic Lamm bu gün temyiz mahkemesini kaybetti.
Yo también.
Ben de öyleyim. 12 00 : 00 : 24,985 - - 00 : 00 : 26,235 Neden benden uzak duruyorsun?
Al 98545376. Bueno.
Numaram : 985 45 376.
Hay 983.309 kilómetros de frontera.
Sınıra 985 km. var.
985 ) } How big is the soul?
985 ) } Kalbin ne kadar büyük?
55 ) \ cHBBC3BB \ blur0.9 \ clip ( m 244 96 l 262 70 282 46 308 20 974 25 985 35 996 48 1013 68 1025 84 ) } There are no substitutes to all the number ones 55 ) \ cHBBC3BB \ blur0.9 } There are no substitutes to all the number ones
55 ) \ cHBBC3BB \ blur0.9 \ clip ( m 244 96 l 262 70 282 46 308 20 974 25 985 35 996 48 1013 68 1025 84 ) } Bir numaraların yerini hiçbir şey tutamaz 55 ) \ cHBBC3BB \ blur0.9 } Bir numaraların yerini hiçbir şey tutamaz
En 1 985 hubo un accidente terrible en Fort Detrick.
1985'te Fort Detrick'te korkunç bir kaza oldu.
Han, eso es muy dulce.
Han, bu çok güzel. 339 00 : 19 : 37,582 - - 00 : 19 : 41,985 Ve onun dediği "Han'ı zorlama" gerçeğini aklıma getirerek bunu berbat etmeyeceğim.
Disculpas, Odinson.54 00 : 03 : 37,985 - - 00 : 03 : 40,768 Algo interfiere con mi control de los portales.
Özür dilerim Odinoğlu.
Tu mamá te pidió dinero pero tiene 985 euros escondidos en una caja de tampones en su cartera.
Annen senden para dileniyor ama ped kutusunun içine 985 euro saklamış.
- 1 985.
- Kaç yaşındasın?
975.
980. 985.
Ahora es más que eso, ¿ verdad?
514 00 : 27 : 51,985 - - 00 : 27 : 54,420 kalan hayatım belirlendi, politikadan ibaret olacaktı taa ki... seni ağaçta görene kadar. Babam beni veliaht yapacakmış... diye duyduğumda, dedim ki...