Translate.vc / испанский → турецкий / Alter
Alter перевод на турецкий
233 параллельный перевод
El agente Morales me habló de un alter...
Memur Morales tartış bahsetti...
Haremos a un lado tu alter ego.
Şu ikinci kişiliğini bir kenara koyacağız.
- Tú y tu alter ego, ese metal barato. - Tú puedes hacer muchas cosas, Amy y no haces ninguna.
- Sen ve ikinci kişiliğin, şu adi metal.
Altair, Aldebarán, a dormir.
Alter, Aldebaran, uyumaya gidin.
Sin que nadie lo advirtiera un duplicado de mí, un extraño alter ego fue creado por un desperfecto del tele transportador.
Haberdar olmadığımız konu, taşıyıcıdaki bozukluktan dolayı benim farklı kişilikteki garip bir kopyam yaratıldı.
O, como diría mi alter ego, se mantuvieron firmes.
Veya, içgüdülerimin bana fısıldadığına göre, bir tarafları yemedi.
Disculpe, rabino Alter, pero...
Üzgünüm, Reb Alter, fakat...
Seguro que el rabino Alter... Para no manchar su nombre, tratarán de casarla... Es lo que tienen que hacer después de lo que ha pasado.
Reb Alter... yüzünü hatırlıyorum da..., bozulan bir nişandan sonra, kızlarını evlendirmeyecekler, öyle olmalı.
Tiene que quedar impecable, es el yerno de Alter Vishkower.
Vishkower'ın damadı için bunu değiştir, en iyi çalışmayı çıkartmalıyız.
Se despierta un alter ego. Efectivamente.
Baba anneye baktı ve " Hayatta hep... istediği şeyleri yapamaz.
Alter, quieres un poco de zumo?
Alter, meyve suyu ister misin?
Alter, no me conoces?
Alter, beni tanımadın mı?
Dime, Alter, recuerdas a mi madre y a Gantz?
Söylesene Alter, annemle Gantz'ı hatırlıyor musun?
Tengo que llevar a Alter al Albergue de Nuevos lnmigrantes... si pudiera venir con nosotros seguro que le haría bien.
Alter'i Yeni Göçmenler Yurdu'na götürmem gerekiyor ve sizde bizimle gelirseniz onun için iyi olur. - Tabi. Sorun değil.
Alter estaba callado como siempre, el Sr. Gantz se disculpaba un montón, y mi madre mostraba comprensión, diciendo : El Albergue de Inmigrantes no está tan mal, y yo era la única que estaba feliz con el viaje.
Alter her zamanki gibi sessiz, Bay Gantz sürekli özür diliyor... ve annemde anlayışlı görünüp Göçmenler Yurdu'nun o kadar da kötü olmadığını söylüyordu.
Nos vemos pronto, Alter.
Görüşürüz Alter.
Iremos a visitar a Alter.
Alter'i ziyarete gideriz.
Puede que mi alter ego no estuviera equivocado.
Belki de ben yanılmıyorumdur.
¿ Puedo preguntar qué implica esto para su alter ego?
Acaba bu egonuzun değiştiğinin bir belirtisi mi?
Esta figura de la Muerte no es más que tu alter ego homicida que satisface tu sed de matar.
Bu ölüm figürü, öldürme güdünü tatmin eden ikinci kişiliğinden başkası değil.
Afortunadamente, mi alter ego no hizo ningún daño permanente.
Şansımıza, alt egom, herhangi bir... kalıcı zarar vermedi.
Tu no sabes nada de su malvado alter-ego.
Ama sen onun canavarlıgının farkında degilsin.
Eres como Frankenstein o Hyde y de pronto eres tú, Dawson, como tu alter ego psicópata.
Frankenstein veya mr hide gibi davranıyorsun. Demek istedigim bir süreligine Dawsonsın, arkasından bir canavara donusuyorsun.
No. ¿ Qué haces? Te convierto en tu alter ego, Boney D.
Seni alter egonla buluşturuyorum Boney D.
Yo no creé un alter ego para sentirme mejor.
Ben kendimi daha iyi hissetmek için ezik bir kişilik yaratmadım.
¿ Hablas del alter ego o alguna mierda de esa? ¿ Estamos hablando de eso? No..
Ego değişimi hakkında mı konuşuyorsun?
Dr. lkuma crió a Sadako, y está ocultando a su alter-ego en algún lugar.
Sadako'yu Doktor lkuma büyüttü ve şimdi onun ikinci kişiliğini bir yerde saklıyor.
Ese es mi alter ego.
O benim ilahım.
No, ese es mi alter ego.
Oh güzel, hayır, O benim ilahım sanıyordum.
Son los alter egos de los actores que participan.
Aslında bunlar oyuncuların öteki benlikleri.
Dice, "Hombre Hierba y Fumón y sus estúpidos alter-egos Jay y" El Silencioso "Bob funcionan en pocas dosis".
" Patavatsız ve Kronik ve onların salak gerçek yüzleri Jay ve Sessiz Bob çok az çalışıyorlar.
Mi alter ego.
Alternatif egom.
El juez Alter cree que entrevistar a Reece le dará una visión más clara. Reece sabe lo que está pasando.
- Her ne sebeptense, Hâkim Alter Reese'le konuşmasının, her şeyin içyüzünü daha iyi anlamasını sağlayacağını düşünüyor.
¡ Juez Alter! ¡ Juez Alter!
Hâkim Alter.
- ¿ Es bueno o malo?
- Alter. Bu iyi mi, kötü mü?
Muy bien, mi más grande relación fue con mi alter ego, que fue enfermera en el ejercito, y su nombre era Diana Prince, y...
Tamam, en büyük ilişkim... ikinci kişiliğim olan, orduda hemşirelik yapan, Diana Prince adındaki...
Papa, la cosa es que... ya que no vas a estar alli para llevarme al alter, le iba a preguntar a Myron.
Baba, sorun şu ki... benimle kilisede yürüyemeyecek olduğundan bunu Myron'dan isteyeceğim.
No es la bateria, sino el alter...
Bak, aküden değil. Alternatör...
¿ Es tu alter ego en la ficción?
Kurgusal öteki benin mi?
¿ Alguien notó una batalla con tu alter-ego que sigue aquí?
Burada senin ikinci benliğinle savaştığını farkeden kimse var mı?
Todos mis alter-egos eran hijos únicos.
Tüm alt benliklerim tek çocukturlar.
Porque uno de mis alter-egos morirá hoy a las tres en punto.
Çünkü bugün saat 3.00'te, bir parçam ölecek.
Sí, estamos empezando a sospechar que ella es un extraño alter-ego tuyo al que visitas por las noches frente al espejo.
Evet, aslında geceleri aynanın karşısında ziyaret etmeye başladığın korkunç bir ikinci kişiliğin olmasından şüpheleniyoruz.
Nena, no me interesa enterarme de tu alter ego de modales suaves.
"Senin nazik öbür kişiliğini dinlemek istemiyorum kızım." diyorum.
Ahora, un elemento, de la mitologia del superhéroe es que está el superhéroe y también está su alter ego.
Yani, süper kahraman efsanesinin esası süper kahraman ve onun ikinci kişiliğine dayanır.
Su alter ego es clark Kent.
İkinci kişiliği, Clark Kent'tir.
El estudiante de Medicina aprende... que deberá trabajar mano a mano con el capataz... del que constituye en cierta manera el alter ego científico.
"bu sekilde onun bilimsel alter-egosu olurlar."
¿ Cuál es el nombre del fino álter ego de Jerry Lewis en El profesor chiflado?
Çatlak Profesör ( The Nutty Professor )'deki egosu değişen... Jerry Lewis'in adı neydi?
- Alter.
- Kim bakıyor?
¿ Antes o después de que tu álter ego intentara matarnos?
Bizi öldürmeye çalışmaktan önce mi sonra mı?
Bueno, tal vez es su álter ego.
Evet, belki o senin diğer benliğine aittir.