Translate.vc / испанский → турецкий / Ariane
Ariane перевод на турецкий
121 параллельный перевод
- Buenos días, Ariane.
- Günaydın, Ariane.
- ¡ Ariane, por favor!
- Ariane, lütfen!
¡ Ariane!
Ariane!
Ariane, te he dicho mil veces que no te acerques a esos archivos.
Ariane, sana o dosyalardan uzak durman binlerce kez söylendi.
Ariane, no has de entrar en esta oficina sin mi permiso ¡ y no has de limpiar aquí dentro!
Ariane, benim iznim olmadan bu odaya girmeyeceksin. Ve burada toz almak da yok!
- Ariane, por favor, ahora no.
- Ariane, lütfen. Şimdi olmaz.
- ¿ Sí, Ariane?
- Evet, Ariane?
- ¿ Qué pasa, Ariane?
- Ne oldu, Ariane?
Tengo derecho a saber qué está pasando.
Ariane, neler olduğunu bilmek benim de hakkım.
Ariane, ¿ a quién dispararán?
Ariane, kim öldürülecek? Nerede?
Ariane, ¿ estás bien?
Ariane, sen iyi misin?
Adiós, Ariane.
Hoşça kal, Ariane.
¿ Ariane?
Ariane!
Ariane, ¿ esto es tuyo?
Ariane, bu senin mi?
- Con tu permiso, Ariane.
- İzin verirsen, Ariane...
Ariane.
Ariane.
- ¡ Ariane!
- Ariane!
Bien, Ariane, ¿ por qué te lo llevaste?
Pekala, Ariane, niye götürdün?
¡ Ariane, debo hablar contigo!
Ariane, seninle konuşmalıyım!
Ariane, no importa cuánto te ame, yo te amo más.
Ariane, seni ne kadar severse sevsin ben seni daha çok seviyorum.
¿ Sabes que en las últimas tres semanas te has lavado el pelo exactamente 17 veces?
Ariane, son üç haftadır..... saçlarını tam olarak 17 kere yıkadığının farkında mısın?
- Su nombre es Ariane.
- Kızın adı, Ariane.
- ¿ Ariane?
- Ariane mı?
Calla, Ariane, calla.
Sus artık, Ariane. Sus artık.
Lunes, 24 de agosto de este año el caso de Frank Flannagan y Ariane Chavasse surgió ante el juez superior de Cannes.
24 Ağustos Pazartesi..... Frank Flannagan ve Ariane Chavasse dosyası..... Cannes'daki nikah memurunun önüne çıktı.
- Ariane está llorando.
Ariane ağlıyor.
Venimos a ver una cama para Ariane.
Ariane'e yatak bakıyorduk.
- Ariane.
- Ariane.
Hola, Ariane.
Merhaba Ariane.
Podría decirte con Ariane, pero dormirá con la niñera en un cuarto que ahora está inhabitable.
Dadısıyla kalmaları için bir oda ayarlayacağız ancak şu an o oda kalınamaz bir durumda.
Cómprelo en la farmacia. - ¿ Se lleva a Ariane? - Sí.
Ariane'i sen alır mısın?
Ven, ven Ariane.
Gel bakalım Ariane.
Si no he vuelto a las 6, ¿ puede bañar a Ariane?
Saat 6'ya kadar gelmem, Ariane'i yıkayabilir misin?
Ariane es igual a su padre, y Alexandre a su madre.
Tabii! Ariane babasına, Alexandre annesine benziyor.
Ariane, la necesito.
Ariane, size ihtiyacım var.
¡ No estoy bromeando, Ariane!
- Şaka yapmıyorum, Ariane!
No sé qué hacer.
Ariane, ne yapacağımı bilmiyorum.
Ariane, eres una puta.
- Ariane, siz bir kaltaksınız.
Ariane se va a Milán.
Ariane Milan'a gidecek.
Ariane, ¿ no viene Petrovich el 17?
Ariane, 17'sinde Petrovich gelmiyormuydu?
¡ Eh, Ariane!
Ariane!
Igual que la película sobre Molière de Ariane Mnouchkine.
Aynısı Ariane Mnouchkine'nin Molière hakkındaki filmi için de geçerli.
Joana, déjame un pelo púbico, un pequeñito hilo de Ariadna...
Joana, bana bir kasık kılı ver Ariane'in küçük bir telini.
La señorita Ariane Rey.
Bayan Ariane Rey.
Que amable al recoger a Ariane todos los dias, ¿ no te molesta?
Ariane'i her gün alman büyük bir incelik, öyle değil mi?
Para nada, realmente me gusta Ariane.
Bir şey değil, Ariane'i severim.
Por cierto, Ariane queria ir a Buttes Chaumont hoy pero yo le sugeri que fuese a Boulogne...
Bu arada Ariane bu gün Buttes Chaumont'a gitmek istedi ama onun yerine Boulogne'ye gitmesini önerdim.
Si, mi Ariane.
Evet, Ariane'im.
- ¿ No tienes sed, Ariane?
- Susadın mı, Ariane?
y la señorita Ariane esta nerviosa.
Ve Bayan Ariane huzursuzlandı.
Hola, Ariane.
Hoş bulduk Ariane.