Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Australia

Australia перевод на турецкий

2,424 параллельный перевод
Los hermanos están refutando las afirmaciones... Ni los británicos... ni el gobierno de aquí en Australia han asumido ninguna responsabilidad por esta ¿ cómo lo describiría deportación?
"Kardeşler" suçlamaları reddediyor ne İngiltere ne de Avustralya hükümeti sorumluluğu üstlenmiyor nasıl tanımlıyordunuz...
Es, eh... Eso es el Len Connolly el primer paso en Australia por allí.
Orası, Len Connolly'nin Avustralya'ya ilk adım attığı yer.
Y fue el Gobierno de Australia y Gran Bretaña quienes eran los responsables de autorizar los planes de emigración y si estamos hablando de un contexto histórico,
Ve Avustralya ve İngiltere Hükümetleri bu göç programlarının yürütülmesinden sorumluydu.
Es Margaret Humphreys de la fundación de los niños emigrantes en Australia.
Ben Avustralya Çocuk Göçmenler Vakfı'ndan Margaret Humpreys.
¿ Así que cuando estarás de vuelta en Australia?
Peki, Avustralya'ya ne zaman dönüyorsun?
Pasaron 23 años antes de que los gobiernos de Gran Bretaña y Australia se disculparan por las migraciones.
Ancak 23 yıl sonra Büyük Britanya ve Avustralya hükümetleri çocuk göçleri programlarından dolayı özür dilediler.
En Australia.
Avustralya desem?
No tenemos rabia en Australia.
Avustralya'da kuduz yok.
El clima de Australia causa estragos en las tablas.
Avustralya'nın iklimi sayesinde tahtalar harap olmuş.
Oh, ves, tú crees que vengo de Australia, pero en realidad, soy de Londres.
Benim Avustralya'dan geldiğimi sanıyorsunuz. Fakat gerçekte Londra'dan geldim.
Australia también.
Ayrıca Avustralyalı!
¿ Qué estaba haciendo en Australia?
- Avustralya'da ne yapıyordun?
Él murió en Australia unos días atrás, y volé hacia allá a buscarlo.
Birkaç gün önce Avustralya'da öldü ve ben de onu almaya gittim.
El General repitió su reclamo de que la Coalición de Naciones no puede sostener más su población civil y es necesario que Australia deba compartir... su vasta tierra y sus amplios recursos naturales... con sus vecinos menos afortunados
Genel iddiasını tekrarladı : Koalisyon Milletleri artan nüfusu daha fazla destekleyemez. Ve Avustralya geniş araziler ve bol doğal kaynaklarını daha az şansı olan komşularıyla paylaşmalıdır.
Mientras tanto, más de medio millón fuerzas aliadas entraron en la Australia a través de tres puertos ocupados, puertos identificados como Townsville,
Bu arada, yarım milyondan fazla Koalisyon kuvveti Avustralya'da işgal edilmiş üç limana giriyor. Bu limanlar ise :
LA GRAN BARRERA DE CORAL SE EXTIENDE POR MAS DE 1.600 MILLAS... DE LA COSTA NORESTE DE AUSTRALIA.
Büyük Bariyer Resifi Avustralya'nın kuzeydoğu sahili açıklarında 2,600 km boyunca uzanır.
Marlene aparentemente canceló toda su... gira por Australia porque estaba muy ebria.
Marlene görünüşe göre... Avusturulya'daki bütün turlarını iptal etmişti çünkü çok sarhoştu.
Estábamos en el mismo vuelo que vino desde Australia.
Avustralya'dan aynı uçakla döndük.
Fue muy molesto traerla desde Australia.
Onu Avustralya'dan buraya getirmek tam bir dert oldu.
Murió en Australia.
Avustralya'da öldü.
Él murió en Australia hace unos días.
Birkaç gün önce Avustralya'da öldü.
Estoy en Sydney, Australia.
... Avustralya-Sydney'deyim.
En Australia.
Avustralya'da.
¿ Tío Sayid, qué nos trajiste de Australia?
Sayid Amca, bize Avustralya'dan ne getirdin?
Quiero saber qué estabas haciendo en Australia, cuando me dijiste que estabas en Palm Springs.
Bana Palm Springs'te olduğunu söylediğin zaman Avustralya'da ne yaptığını bilmek istiyorum.
Así que, Jim, ¿ qué estabas haciendo en Australia?
Pekâlâ Jim Avustralya'da ne yapıyordun?
Seguí una pista que me llevó hasta Australia.
Avustralya'da bir izin peşine düştüm.
- ¿ Quizá Australia?
- Avustralya mı?
¿ Gobernará a su pueblo de Gran Bretaña, Irlanda, Canadá Australia y Nueva Zelanda según sus tierras y costumbres?
Büyük Britanya, İrlanda, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya geleneklerini ve yapılarını değiştirmeden hükümdarlık yapmaya söz veriyor musunuz?
Australia.
Avusturalya.
. BUQUE DE INVESTIGACIÓN DE LA ESTRELLA DEL NORTE ICRO 800 km de AUSTRALIA DEL SUR
ARAŞTIRMA GEMİSİ KUZEY YILDIZI AVUSTRALYA'NIN 800 KİLOMETRE GÜNEYİ
Tenemos que advertir a todos los ciudades de Australia y carreteras.
Avusturalya'daki bütün şehirlere ve ulusal televizyonlara ulaşılsın.
Te hablo desde Hobart, Australia
Australia, Hobart'dayım ben.
En el cielo de Australia Si la mision tuvo exito.
Eğer görev başarılı olursa, delik kapanacak.
Australia por la otra línea.
Avustralya'dan arıyorlar.
O Australia.
- Ya da Avustralya.
Australia. Eso es bueno.
- Avustralya, çok iyi.
Correcto, por Australia.
Avustralya'nın hemen dibinde.
Iré a Australia.
Avustralya'ya gidiyorum.
¿ Entonces, qué estabas haciendo en Australia?
Avustralya'da ne yapıyordun?
Wow. Conseguiste un bonito bronceado en Australia.
Vay canına.
Emigraron a Australia después de morir la anciana.
Yaşlı kadın öldükten hemen sonra Avustralya'ya göç ettiler.
¿ Fue por el engaño con el flete desde Australia?
Bu, Avusturya çıkarma limanı hakkındaki palavra için mi?
Uno emigró a Australia, en 1975.
Biri 1975 yılında Avustralya'ya göç etmiş.
Ella vino desde Australia ¿ Y usted no llama?
Avustralya'dan kalkıp buraya geldi, bir telefon açamadınız mı?
Compraron una granja de ovejas en Australia para minar uranio para construir su propia bomba.
Uranyum çıkarıp kendi bombalarını yapmak için,... Avustralya'da bir koyun çiftliği satın aldılar. * Graham Allison :
- ¿ Australia?
- Kanada mı?
Para el verano de 1942 estaban a un paso de Australia.
1942 yazında, Avustralya eşiklerine dayanmışlardı.
Si completaban ese aeródromo podrían terminar efectivamente con la línea de suministros estadounidense a Australia.
Bu havaalanını bitirebilselerdi ABD'nin, Avustralya'daki ikmal hatlarını etkili bir biçimde tıkayabilirlerdi.
- Australia? Su pa  s se esta congelando!
Orası donuyor.
BASE REAL AIR FORCE AUSTRALIANA
Hava Kuvvetleri Australia Queensland'da

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]