Translate.vc / испанский → турецкий / Azúcar
Azúcar перевод на турецкий
6,900 параллельный перевод
Y tiene que saber tan bien como lo hizo con la grasa, y la mejor manera de hacerlo es con el azúcar.
Ve ayrıca içinde yağ varken olduğu kadar lezzetli olmak zorunda, bunu yapmanın en iyi yolu da şeker kullanmaktan geçiyor.
Con azúcar ahora saturando nuestro suministro de alimentos y la confusión constante sobre sus efectos en nuestra salud, la única forma real de obtener algunas respuestas es para mí para empezar a comer el azúcar de nuevo y ver lo que hace a mi cuerpo.
Artık yiyecek tedarikimizi doyurmakta olan şeker ile sağlığımız üzerindeki etkilerine ilişkin var olan sürekli kafa karışıklığının yanında, bazı cevaplar almanın tek gerçek yolu benim tekrar şeker yemeye başlamamdan ve bunun vücuduma ne yaptığını görmekten geçiyor.
Mi principal asesor de azúcar es el autor David Gillespie... también conocido como El Cruzado.
Baş şeker danışmanım, yazar David Gillespie... diğer adıyla " Şövalye.
Quiero saber lo que hace el azúcar para mí.
Şekerin bana ne yaptığını öğrenmek istiyorum.
40 cucharaditas de azúcar al día.
40 tatlı kaşığı şeker aralığında olman gerek.
El punto es para probar una dieta muy alto de azúcar y para ver qué efectos lleguemos, ¿ qué cambios que noto en el cuerpo?
Burada amacımız çok yüksek miktarda şekerin alındığı bir beslenme biçimini test edip nasıl etkilere maruz kalacağımızı, vücudumda nasıl değişiklikler olacağını görmek.
Dos meses, me quieren comer 40 cucharaditas de azúcar al día.
İki ay boyunca günde 40 tatlı kaşığı şeker yemek istiyorum.
Una porción de un té helado, que va a terminar con casi nueve cucharaditas de azúcar.
Bir adet buzlu çay ile, yaklaşık olarak dokuz tatlı kaşığı şeker yemiş olacaksınız.
Vamos a ver cómo cambia el azúcar en la sangre, obviamente.
Elbette, kan şekerinin nasıl değişeceğine bakacağız.
Y, por supuesto, no hay azúcar refinado.
Ve tabiiki de hiç işlenmiş şeker yok.
Para calcular mis 40 cucharaditas, Tengo que tener en cuenta que una cucharadita es igual a aproximadamente cuatro gramos de azúcar.
40 tatlı kaşığı şekerimi hesaplamak için bir tatlı kaşığı şekerin kabaca dört gram şekere denk geldiğini aklımda bulundurmalıyım.
Pero también necesito una lección de los diferentes tipos de azúcar.
Ama bunun yanında şekerin farklı türleri ile ilgili bir derse de ihtiyacım var.
Señoras y señores, niños y niñas, es el momento de conocer a la familia de azúcar.
Bayanlar ve baylar, küçük kızlar ve oğlanlar, şeker ailesiyle tanışma vakti.
Ella es la primera de azúcar mamíferos tienen... que se encuentra en la leche de su madre.
Memelilerin aldığı ilk şekerdir... annelerinin sütünde bulunmaktadır.
Ahora, la sacarosa es el azúcar que todo el alboroto.
Sıradaki ise hakkında tüm bu karmaşanın olduğu sakaroz.
La sacarosa es el azúcar de mesa que tenemos en el café o el té.
Sakaroz kahveye veya çaya karıştırdığımız sofra şekeridir.
Ella es pequeña hija dulce de la familia de azúcar.
Şeker ailesinin tatlı küçük kızıdır.
Ahora, este azúcar de mesa o sacarosa, se compone de dos azúcares.
Şimdi, bu sofra şekeri veya sakaroz iki tür şekerden oluşur.
Ahora, la fructosa puede bien ser travieso hijo adolescente de la familia de azúcar, porque en el pasado este fructosa era muy, muy raro.
Bu früktoz ise şeker ailesinin yaramaz genç oğlan çocuğudur çünkü geçmişte früktoz çok ama çok nadirdi.
¿ Por qué no hacemos estos estantes del medio la zona azúcar?
Bu orta rafları şeker bölgesi yapabiliriz, ne dersin?
Debo consumir 40 cucharaditas de azúcar al día, pero deben ser azúcares ocultos encontrado en los alimentos y bebidas saludables comúnmente percibidas.
Günde 40 tatlı kaşığı şeker tüketmeliyim, ama bunlar yaygın biçimde sağlıklı olarak algılanan yiyecek ve içeceklerde varolan saklı şekerler olmalı.
Estos 40 cucharaditas de azúcar consistirán en sacarosa y fructosa específicamente.
Bu 40 tatlı kaşığı şeker içerisinde sakaroz ve özellikle früktoz bulunuyor olacak.
Bien, entonces, esta Just Right me dice que es 12 gramos de azúcar por porción, ¿ verdad?
Tamam, bu Just Right ürünü bana diyor ki servis başına 12 gram şeker içeriyor doğru mu?
Dividido por cuatro, que es más o menos de tres... tres cucharaditas de azúcar por porción.
Dörde bölersek, aşağı yukarı üçe denk geliyor... servis başına üç tatlı kaşığı şeker demek oluyor.
Eso es un tamaño de la porción recomendada con tres cucharaditas de azúcar.
Bu tavsiye edilen servis miktarı. üç tatlı kaşığı şeker ile.
Así, uno era un poco menos de tres cucharaditas, dos es seis cucharaditas, y el otro medio es de unos 7,5 cucharaditas de azúcar, justo en ese plato.
Peki, biri üç tatlı kaşığının hemen altında, iki tanesi altı tatlı kaşığı, ve diğer yarısı ise yaklaşık, 7,5 tatlı kaşığı şeker ediyor, hepsi şu kabın içerisinde.
Así, cuatro a siete, por lo que hay 11 cucharaditas de azúcar, y luego he añadir tengo mi jugo.
Yani, elimdeki yediye dördü eklersek, elimizde 11 tatlı kaşığı şeker var ve bunun yanında meyve suyumu da eklemeliyim.
Y, por supuesto, ahora traemos con nosotros esa antigua ansia de azúcar, que la capacidad de encontrar, incluso pequeñas cantidades, y es un caso en el que estábamos buscando un poco pero ahora tenemos demasiado.
Bu yüzden de günümüzde geçmişimizden gelen şekere ilişkin bu kadim isteği, küçük miktarlarda bile olsa şeker bulma yeteneğimizi günümüze taşır durumdayız ve bu durum artık öyle bir noktaya geldi ki artık çok fazla şekere sahibiz.
Y lo que el sistema, en un términos evolutivos, no es realmente creado para hacer frente a esta repentina abundancia de azúcar altamente refinado.
Dolayısıyla sistem, evrimsel anlamda bu ani, yüksek seviyede işlenmiş şeker bolluğu ile başa çıkmak üzere oluşturulmamış durumda.
Ese es el azúcar de cuatro manzanas en un vaso.
Bu gördüğünüz dört elmadan elde edilen bir bardak şeker.
Ahora, una manzana es cerca de cuatro cucharaditas de azúcar, así que eso es 16 cucharaditas de azúcar en el vaso.
Şimdi, bir elma yaklaşık olarak dört tatlı kaşığı şekere denk geliyor, bu da bu bardakta 16 tatlı kaşığı şeker olduğu anlamına gelir.
Véase, la naturaleza nos ha dado este pequeño paquete perfecto, y que tiene todos los nutrientes, la fibra que nos dice cuando estamos llenos, y la cantidad justa de azúcar en este.
Gördüğünüz gibi, doğa bize bu mükemmel küçük paketi vermiş ve içerisinde tüm besin ögeleri, lifler mevcut ve bunlar bize doymuş olduğumuzu, bunun içerisinde tam olarak gereken şeker miktarının var olduğunu bildiriyor.
Pero lo que hacemos es que nos inventamos una máquina como esta que extrae sólo el azúcar y luego nos tiramos todo lo demás de distancia.
Ancak bizim yaptığımız şey, bunun gibi yalnızca şekeri seçip çıkaran bir makine icat ediyoruz ve geri kalan herşeyi atıyoruz.
Esta alta cantidad de azúcar en el jugo, y las bebidas en general, fue sin duda la mayor sorpresa de la primera semana.
Meyve suyunda ve içeceklerde genel olarak mevcut olan bu yüksek şeker seviyesi kesinlikle ilk haftanın en büyük sürpriziydi.
Así que básicamente tienen esta enorme ola de azúcar que llega a su hígado.
Yani temel olarak karaciğerinize yüksek seviyede bir şeker dalgası gönderiyorsunuz.
El día 15, se me ocurrió lo 40 cucharaditas de azúcar sería realmente parecerse despojado de su embalaje hábilmente comercializado.
15. günde, akıllı bir biçimde paketlenmiş olarak pazarlanan 40 tatlı kaşığı şekerin aslında nasıl görüneceğini anlamaya başladım.
Hoy voy a comer 40 cucharaditas de azúcar reales.
Bugün gerçekten de 40 tatlı kaşığı şeker yiyeceğim.
hay 10 cucharaditas de azúcar.
Bu, 10 tatlı kaşığı şeker ediyor.
Manzana Fresa Cranberry Ripple bar o podría tener este 7-cucharadita de azúcar galleta sándwich de agua.
Elma Çilek Böğürtlen Barını veya bu gördüğünüz 7 tatlı kaşığı kraker şeker sandviçi yiyebilirim.
Dada mi hígado se ha convertido a la grasa después de sólo 18 días, Creo que es hora de echar un vistazo más de cerca a lo que el azúcar hace una vez que entra en el cuerpo.
Yalnızca 18 gün sonunda, karaciğerimin yağlandığını görmemiz karşısında sanırım artık şekerin vücuda girdiğinde ne yaptığını daha yakından görmenin vakti geldi.
Después de azúcar entra en el cuerpo, se divide en dos partes... fructosa y glucosa.
Şeker vücuda girdikten sonra, İkiye ayrılır... Früktoz ve glikoz.
Pero el medio de fructosa de azúcar es muy diferente.
Ancak şekerin früktoz kısmı çok farklıdır.
Ahora, cuando estamos comiendo mucha azúcar y otros carbohidratos como el pan y la pasta, estamos produciendo una gran cantidad de glucosa.
Şimdi, çok fazla miktarda şeker ve ekmek ve makarna gibi diğer karbonhidratları yediğimizde çok fazla glikoz üretiriz.
Así que cuando estamos comiendo un montón de azúcar, estamos poniendo grasa en nuestro cuerpo a través del hígado graso.
Dolayısıyla çok fazla miktarda şeker yediğimizde, yağlı karaciğer aracılığıyla vücudumuza yağ yüklemesi yapmaktayız.
No podemos quemar grasa cuando la insulina está alrededor tratando con todo el azúcar!
İnsülin tüm bu şekerle uğraşmaktayken yağ yakamayız.
La pregunta es, ¿ existirían estas enfermedades...? ¿ si el azúcar no estaba en la dieta?
Buradaki soru eğer şeker beslenmemizde yer almasa bu hastalıklar varlığını sürdürür mü?
Y yo podría decir que mi cuerpo se siente aletargado y se está a la espera de su próxima inyección de azúcar.
Ve şu anda vücudumun uyuşuk olduğunu hissediyorum ve bir sonraki şeker enjeksiyonunu bekliyor.
Con sabor a plátano, uh... entre cuatro y cinco cucharaditas de azúcar.
Yaklaşık dört veya beş tatlı kaşığı şeker ile muz aromalı içecek
Era obvio que el azúcar me estaba afectando físicamente, pero la verdadera sorpresa fue el impacto que estaba teniendo en mi estado de ánimo.
Şekerin beni fiziksel olarak etkilediği açıktı, ancak asıl sürpriz Duygu durumlarım üzerinde yarattığı etkiydi.
Grandes máximos cuando tienen el azúcar y me siento súper alerta y encendido durante unos 45 minutos y luego voy a conseguir esta sensación de letargo real
Şeker yediğimde kendimi çok iyi ve süper alarma geçmiş hissederken, ve yaklaşık 45 dakika boyunca canlı hissederken, sonra gerçek bir uyuşukluk hissi duyuyorum,
Es casi como si el cuerpo es acostumbrarse a esta nueva realidad que he creado, y consigue su ráfaga de energía de la azúcar.
Bu sanki neredeyse vücudun yaratmış olduğum bu yeni gerçekliğe alışması ve vücudum bu enerji patlamasını şekerden elde ediyor.