Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Ballet

Ballet перевод на турецкий

1,886 параллельный перевод
Eso es lo que quiero que hagas en tu baile de ballet. Encuentra quién es Arcoiris, dónde vive y quién es ese profesor.
Bu gökkuşağı kimdir, nerde yaşar ve de bu proföser kim.
Vamos, vamos a ver el ballet, y luego te compraré una cerveza, y después puedes desaparecer como una araña detrás de la grieta del muro.
Çok isterim Jack. Alicia Markova'nın yerçekimine karşı geldiğini duydum.
Era el ballet, ¡ imbécil!
Seni öldürürüz!
Hay clases de ballet... -... clubs de ponis. - ¿ Puedo verlas?
Bale dersinde binicilikte çektirdiklerim.
¿ Aquella bailarina de ballet? , ¿ cómo se llamaba? - ¿ Arcoiris?
Johnson başkanlığında Beyaz Saray yasama kurulundaydı.
Había una enorme granja, una escuela y un sitio donde según la leyenda el gran Diaghilev ensayó su Ballet Ruso.
Büyük bir çiftlik ile okul varmış. Dediklerine göre, Diaghilev'in Rus Balesi provalarını yaptığı bir yer de varmış zamanında.
Es bien conocido que estudié ballet en la adolescencia.
Yeniyetme yıllarımda bale yaptığımı herkes bilir.
Un ballet poco común de hielo e historia.
Buz ve tarihin az rastlanır balesi.
El baile y ballet extraordinario "El Misterio de Drácula".
Olağanüstü bir bale ve dans gösterisi, "Drakula'nın Gizemi".
"La chica del ballet local ópera."
Yerel opera ve balenin kızları.
El padre de Kit Lambert, Constant Lambert, creó el Royal Ballet.
Kit Lambert'ın babası, Constant Lambert Kraliyet Balesi'ni kurmuştu.
Ver una obra de ballet.
Baleye başlayabilirsin. Pekâlâ, güzel.
Te estás cagando en tu tutú antes de que el ballet empiece.
Bale başlamadan önce tütüne sıçıyorsun.
Por ejemplo... pregúntame qué es lo que más me gusta hacer, te diré : "ballet".
Mesela, bana yapmayı en sevdiğin şey ne diye sorsan, bale derdim.
Qué bien, ¿ pero cómo va el ballet?
Çok güzel, ama bale nasıl peki?
¿ Hay una escuela de ballet cerca?
Buralarda bir bale okulu var mı?
Es una escuela de ballet, no una guardería.
Burası bale okulu, çocuk yuvası değil.
Ud. decía que el ballet no era un deporte de verdad.
Balenin gerçek bir spor olmadığı hakkında ne diyordun?
Así que si el ballet fuera fácil, lo llamarían fútbol.
Yani bale kolay olsaydı, ona futbol denirdi.
Mi papá me llevó a estudiar ballet.
İlk bale dersime beni babam götürmüştü.
Debería estar estudiando en un programa de ballet... pero, en vez de eso, vine a verte.
Bu ay özel bir bale programında olmam gerekiyordu, ama ben gizlice sana geldim.
¿ Aquí es la clase de ballet avanzado?
Gelişmiş Popo Balesi salonu burası mı acaba?
Ballet, vodka y diamantes... las tres cosas más preciadas para los rusos.
Bale, votka, elmas. Rus ruhuna en yakın üç şey.
¿ Qué habría hecho si hubiera dicho ballet?
Peki, bale deseydim ne yapardınız?
- Yo sé. ¿ Ensayar ballet te ayuda a moverte mejor en la bolsa de protección?
Bale çalışıyorsun, ve ayak hareketlerini geliştiriceksin bunun sayesinde?
La mayoría de mis amigos piensas que soy un tipo rudo, pero he tomado ballet desde que tenia cinco. Ysaben que... me gusta.
Arkadaşlarımın çoğu beni bir atlet sanıyor ama beş yaşımdan beri bale yapıyorum.
Tipeando es esos Blackberries como si fueran bailarinas de ballet.
Şu Blackberry'lere adeta balerin gibi tıklıyorsunuz.
El ballet con los vestiods es bueno.
Elbisesiyle balet güzeldi.
Debería haber sido un bailarín de ballet.
Balerin olmalıymışsın.
Este ballet fue represenetado por el equipo junior.
Yıldız gençler takımının gösterisini izledik.
Este ballet fue representado por las nadadoras del Stade.
Bu su balesi Stade Français yüzücüleri tarafından sunulmuştur.
Lo mejor es hacer un ballet up con Starlight, creo
Bence en iyisi Starlight yazısına yaklaştırmak.
- Ese es él. Pero te vas, y disfruta del Ballet de Bolshoi
Hazır gitmişken Bolshoi Balesine de gidin!
Pues, si te hace sentir un poco mejor fui arrastrado al ballet la otra noche.
Kendini daha iyi hissettirecekse geçen gece ben de baleye gittim.
Un ballet de evitar.
Dokunmayı önleme balesine.
Es noche de ballet.
Bu gece bale gecesi.
Las bailarinas de ballet son famosas por su anorexia y bulimia y parece funcionar para ellas, así que...
Biliyorsun, Meg, balerinler, anorexia * ve bulimia * sayesinde ünlüler. Ve, bu onlarda işe yarıyor, yani... bilmem birşey anladınmı..
Estoy atrapado en este estúpido ballet.
Şu aptal balede yapışıp kaldım.
Tengo una prueba de historia hoy, mamá y anoche no pude estudiar porque tú nos hiciste ir al ballet.
Bugün tarih sınavım var, Anne, ve sen bizi baleye götürdüğün için dün gece hiç çalışamadım.
Ha sacado entradas para el ballet.
Bale gösterisi için bilet almış.
Al menos yo no voy al ballet.
En azından baleye gitmiyorum.
Espera... también veo una malla de ballet...
Bekle.Dans kemeri de almalıyım.
Hay un montón de grupos de baile y tienen un ballet precioso- -
Her çeşit dansı bulabilirsin, tatlım. Güzel bir bale okulu bile var.
No, tienen un ballet excelente.
Hayır, mükemmel bir bale salonları var, mükemmel.
Le faltaron el respecto a una orgullosa herencia italiana y nos llamaron como atuendo para ballet.
Haysiyetli bir italyan mirasına saygısızlık ettiler ve bize bir bale taytının ismi verdiler.
En ballet, usas tutú.
Balede, tütü giyilir.
Pudo haber sido el Ballet de Moscú.
- Evet. Mesela rus bir balet asabilirdi.
Creó el Royal Ballet.
Kraliyet Balesi'ni o kurdu.
ESCUELA DE BALLET DE BOSTON dos, tres, cuatro, grand plié...
... iki, üç, dört, grand plié...
Yo soy Monique Vásquez, la dueña de la escuela de ballet.
- Hayır.
estas tomando clases de ballet, hombre?
İnan bana dostum, Los Angeles'i elimize geçiriyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]