Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Bana

Bana перевод на турецкий

680,281 параллельный перевод
Y a mí dame otro.
Bana da bir tane daha ver.
No, no es para mí.
Hayır, bu bana değil.
Dime, ¿ te ha dejado finalmente, después de que fueras tan grosero con él?
Söyle bana, sonunda onun hakkında çok kaba davrandıktan sonra seni terk mi etti?
Pregúntame lo que quieras, te diré la verdad.
Bana istediğin her şeyi sor, Sana gerçeđi söyleyeceđim.
Nunca le hice daño a nadie que no me lo hubiera hecho antes.
Bana zararı olmayan birine asla zarar vermem.
Tiempo atrás nos enseñaste a mí y a Pete, lecciones que no estoy orgulloso de saber.
Uzun zaman önce öğrenmekten gurur duymadığım dersleri Pete ve bana öğreten sendin.
Solamente me miró y se marchó.
Bana baktı ve çekti gitti.
Venga. Lo prometo. Préstame tu caballo.
Bana atını ödünç ver.
No tienes que ser gentil conmigo, Niles.
Bana anlayışlı davranmana gerek yok Niles.
Le dije al Sr. Beasley que tiraba demasiado fuerte de las riendas, pero dijo que estaba siendo impertinente.
Bay Beasley'e dizginleri çok sıkı yaptıklarını söyledim ama o bana münasebetsizlik ettiğimi söyledi.
Traicionarme.
Bana ihanet ediyorsun.
Lo que me estás haciendo está mal, y lo sabes.
Bana yaptığın şey yanlış ve sen bunu biliyorsun.
Me vas a dar las gracias por esto.
İkiniz de bana minnettar kalacaksınız.
Me hablaste de tus supersticiones comanches y cómo esto sería lo peor que has hecho, pero hay algo más, ¿ no?
Şu Komançi batıl inançlarını ve bu işin yaptığın en kötü şey olduğunu bana anlatmıştın. ... ama işin başka bir boyutu var değil mi?
No es eso lo que me enseñaste.
Bana böyle öğretmemiştin.
No. Ahora me dirá qué está pasando.
Hayır babam bana şu an neler döndüğünü anlatacak.
Para mí, todos sois intrusos.
Bana göre hepiniz davetsiz misafirsiniz.
¿ Estás enfadado conmigo?
Bana kızgın mısın?
Tócame... y te mataré.
Bana dokun da seni geberteyim.
Decidme la verdad.
Bana doğruyu söyleyin.
¡ Dime algo que no sea mentira!
Bana saçma olmayan bir şey söyle!
Está bien, me estás diciendo como está Pete, pero no dónde está.
Tamam. Bana Pete'in nasıl olduğunu söylüyorsun. Ama nerede olduğunu söylemiyorsun.
Bueno, si me preguntáis, bloquear la señal es exactamente lo que ordenó el médico.
Eğer bana sorarsan, siyali durdurmak... tam olarak doktorun emrettiği şey.
Vale, ¿ vas a chantajearme por intentar detener a Abigail?
Tabii, Abigail'i durdurmayı denediğim için... bana şantaj yapacaksın.
¿ Por qué no me lo dijisteis?
Neden bana söylemediniz?
Dame una descarga y matarás al primer bebé concebido en los últimos diez años.
Bana şok verirsen on yıldan beri... ana rahmine düşen ilk bebeği öldürürsün.
Dime la verdad.
Bana doğruyu söyle.
Jackson me ha dicho que sigues en Nueva York.
Jackson bana hala şehirde olduğunu söyledi.
Jackson, yo... no me lo habías contado.
Jackson, ben... bana söylememiştin.
Me ha dicho que fue en defensa propia.
Bana bunun nefsi müdafa olduğunu söyledi.
¿ Estás diciéndome que Mansdale está en el avión ahora mismo?
Bana Mansdale'in şu an uçakta olduğunu mu söylüyorsun?
Recuérdame que no vuelva a ir contigo a ninguna parte.
Bana hatırlat bir daha seninle bir yere gitmeyeyim.
Intenté ayudarla, como me había ayudado a mí, pero no pude, así que me fui.
Ona yardım etmeye çalıştım, tıpkı onun bana ettiği gibi, ama edemedim, ve ayrıldım.
¿ Estás diciéndome que tú la dejaste
Bana senin onu terk ettiğini,
Algo me dice que no van a estar conformes.
Biri bana bunu kabul etmeyeceklerini söylüyor.
Ya estaba perfectamente afinada cuando me la dieron.
Gitarı bana verdiklerinde mükemmel bir ayardaydı.
Créeme, Meg, te va bien que yo esté al mando.
İnan bana Meg sorumluluğun bende olmasını istersin.
¿ Quieres darme algo de dinero delante de los otros hombres para así sentirte poderoso?
Diğer adamların önünde bana biraz para verde kendini biraz güçlü hisset.
Me ha puesto un aislamiento y me ha obligado a sentarme en esta silla.
Bana mola verdi ve bu sandalyeye oturttu.
"Mi marido me lo ha hecho, pero no es lo que pensáis".
'Bunu bana kocam yaptı ama düşündüğünüz gibi değil'
Y para mí y para nuestros hijos, siempre serás un ganador.
Bana ve çocuklarımıza göre de hep kazanan olacaksın.
Peter, esos tíos llevan acosándome sexualmente desde el momento en que llegué.
Peter bu herifler buraya geldiğimin 2. gününden beridir bana cinsel tacizde bulunuyorlar.
¿ me puedes mirar?
Sen bana bakar mısın
Vale, no me hagas favores.
Bana bir iyilik yapma sakın.
" No me hagas favores,
" Hey, bana bir iyilik yapmayın,
Pero ahora esa mujer es quién me hace loesando cada día!
Yapan kadın Bana her gün gevşeyim!
Le abrí mi corazón a ese pequeño pedazo de mierda, y me hizo el vacío.
Pekala? Kalbimi döktüm Bu saçmalıktan kurtulmak için Ve sadece bana saldırdı.
Dímelo sin rodeos.
Bana doğruyu söyle.
- ¿ Me puedes ayudar, Stu?
- Sence bana yardım edebilir misin Stu?
Tienes que confiar en mí.
Bana güvenmelisin.
Mi tribu me necesita.
Kabilemin bana ihtiyacı var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]