Translate.vc / испанский → турецкий / Bars
Bars перевод на турецкий
46 параллельный перевод
- Algo, ah, algunos Fig Newtons. Y algunos Hershey bars y... algunas gotas para la toz.
- Biraz incir kurusu, Hershey çubuk çikolatalar ve öksürük hapları.
# Now, I worked the bars # New York to Frisco
* New York'tan Frisco'ya çalıştım bütün barlarda *
# I can't put bars on my insides
* Koyamam içime demir parmaklık *
Creo que cuatro barras de pierna.
- Four leg bars, sanırım.
Me voy a unir a la Jimmy Bars Big Band.
Seninle benimle beraber gelmeni istiyorum. Sağol Ty, ama
And through the bars of a Cuban jail
Kendimi Küba hapisanesinin parmaklıklarında buldum...
Refresquen esos labios ardientes con nuestros helados de fruta hielo cielo caramelo lelo y eI favorito de todos, eI dame y lame.
Lezzetli, meyveli donmuş çubuklarımız var,... icy whiteys.. Fudgy wudgy bars ve herkesin en çok sevdiği : yapışkan dil meyveli çubuk!
¿ El de las barras Harvey?
Harvey Bars?
Casi se me acaba el helado.
Şuna bakın. Klondike Bars kalmamış.
Tenemos hamburguesas, salchichas, licuados, helados.
Big Chief Burgers, Bongo Burgers Foot-longs, Corny Dogs, Frosty Shakes, Creamy Bars.
Comiendo Mars Bars os pondréis como focas.
Hep çikolata yerseniz, şişmanlarsınız.
solía haber cajas de oro, cajas de seguridad.
There used to be bars of gold, safety-deposit boxes...
Señoras y gérmenes, las pollas de los Milky Bars son por mi cuenta.
Beyler Bayanlar, Tüm içkiler benden.
Nos hemos bañado en San Bartolomé con monos, colocados con ácido.
St. Bars'ın güney sahillerinde yüzdük, LSD'ye takıldık.
Donde demonios estariamos sin un bar, ¿ Verdad?
Barsız bişey sayılmayız di mi?
Creo que deberías ir a entrenar por ti solo en el Valley Bars.
Sanırım bundan sonra eğitimine tek başına devam etmelisin.
- Se llaman "Balboa Bars".
- "Balboa Çubukları" diyorlar.
Usted puede comprar chocolate. Bounty Bars, Snickers and Twix.
Bounty Bars, Snickers ve Twix gibi çikolataları alabiliyorsunuz.
¿ Qué? ¿ Viene con o sin mini bar?
Ne, mini barlı mı olsun, mini barsız mı?
Sin el minibar.
Mini barsız tabii.
Señoras y señores, los Milky Bars son por mi cuenta.
Bayanlar ve mikroplar, herkese benden Milky Bar.
En los piano bars gritan "queremos oír tu voz".
Barlarda bile "Yüzünü görmek istemiyoruz." diye bağırıyorlardı.
Está la televisión, el teléfono, la penicilina, barras fritas, el monstruo del lago Ness, Dolly la oveja clonada, Sean Connery y hasta Susan Boyle.
TV, telefon, penisilin, yağda kızartılmış Mars Bars, Loch Canavarı, Koyun Dolly, S. Connery ve Susan Boyle.
Una gran cantidad de Mars Bars, lo sé, es por eso que esta aquí.
Birsürü çikolata.Biliyorum. Bunu da yazmalıyım.
Es como observar el himno.
- Bars ve Tone izlemek gibi.
Barras, estrellas, el himno nacional.
- Bars, tone, ulusal kanal.
"Between the Bars" por Elliot Smith.
Elliot Smith'den'Barların Arasında'
Women Behind Bars ( mujeres tras las rejas ) será un gran éxito.
Barlar arkasında Kadın büyük bir başarı olacaktır.
Vale. Tengo Clif Bars y emparedados de atún
Abur cubur ve ton balıklı sandviçlerim var.
A los escoceses les gusta pelear y comer barras de Mars fritas, y los ingleses nunca se equivocan en nada.
- Evet, İskoçlar dövüşmeyi sever. Fazla kızartılmış Mars Bars yerler. Bir de İngilizler hiçbir konuda yanılmaz.
- St. Bars.
- St. Barts.
Fuentes sin confirmar dicen... que era llamado Abu Bara.
Doğrulanmayan bilgilere göre de, diğer adı Abu Bars'mış.
Calle de no beber.
Barsızlar Sokağı.
En el descanso siempre os veo disfrutando de unas Luna Bars.
Genelde siz ikinizi, ara vermiş, Luna Çikolatalarınızı yerken görüyorum.
Sabes que Luna Bars es para mujeres, ¿ no?
Luna Çikolatalaları, kadınlar için biliyorsun, değil mi?
¿ Puede ponerme con la atención al cliente de Luna Bars?
Luna Çikolataları'nın müşteri hizmetleri numarasını alabilir miyim?
Lo que decías de Luna Bars es mentira.
Biliyor musun? Luna Çikolatalar hakkında söylediklerin doğru değil.
Completaste las Mars Bars.
Mars Bar'ı bulmuşsun.
Barritas de chocolate, chicle, caramelos, Smarties, patatas fritas, Galletas de manzana,
Nutty Bars, Bazooka, Pez, Smarties Pringles, Nilla Wafers, elmalı
Son Dexter Schmid y Lydia Papadokolis quienes rebajan sus exigencias en nuestras habitaciones sin minibar.
Anca Dexter Schmid ve Lydia Papadokolis standartlarını düşürüp mini barsız minnacık odalarımızda kalıyor.
Le hablaste por teléfono. Seguro que tenían mensajes codificados.
Barşından beri buradaydı ve onunla konuştun muhtemelen birkaç şifreli mesaj gönderdi.
Estoy orgulloso de él, y de sus logros, por eso lo llevaré conmigo, a mi seminario en Los Angeles.
Onunla ve barşısıyla gurur duyuyorum, Los Angeles'taki seminerime onu da yanımda götürüyorum.
A dormir.
Herkes zıbarsın.
Haz las paces con los York.
York'larla barşı yap.
¡ Aquí, Bars!
- Bariyerler orada!
¡ Manda a Bars!
Bariyerleri çek!