Translate.vc / испанский → турецкий / Bases
Bases перевод на турецкий
1,965 параллельный перевод
Las bases de datos criminales no produjeron resultado más o menos ampliamos el campo.
Suç veri tabanlarıyla eşleşme olmadı. Biz de alanı genişlettik.
Tenemos que cubrir todas las bases.
Her ihtimali değerlendirmeliyiz.
Antes de que una oficina decida iniciar una de estas a nombre de un cliente... debemos asegurarnos que hay bases suficientes para tal apelación... y que hay una gran probabilidad de éxito.
Bu yüzden müşterimiz adına böyle bir süreci başlatmadan önce temyiz için yeterli temellerin olduğundan ve başarı şansımızın bulunduğundan emin olmak isteriz.
Digo, para ser francos... no veo cuales son las bases legales... solo parece que Michael ha cambiado de opinión.
Açık konuşmam gerekirse Michael'ın fikrini değiştirmesinden başka ileri sürebileceğim bir gerekçe göremiyorum.
Snorri Sturluson sentó las bases de reemplazar el nombre con circunloquios y metáforas.
İzlandalı Snorri Sturluson, bir biçim oluşturmuş ve temelleri koymuştur. Uygun kelimeler yerine dolaylı anlatımı ve metaforu tercih etmiştir.
Parece que Miles cubrió todas sus bases.
Miles tüm izlerini örtmüşe benziyor.
Es un antiguo empleado de El Pollo de Choozy que está en las bases de datos por asalto al viejo Bob.
Eski bir Choozy'Chicken çalışanı. İhtiyar Bob'a saldırmaktan sabıkalı.
¿ En las bases de datos por delitos graves de droga?
Uyuşturucu kullanmaktan mı sabıkalı?
Mi personal está compilando varias bases de datos de escuelas.
Personelim şu anda çeşitli okul kayıtlarını derliyorlar.
Bases militares escogidas en todos los países participantes. Pero una vez que los niños estén reunidos ¿ qué pasa?
Tüm katılımcı ülkelerin seçilmiş ordu karargâhlarında toplanmış çocuklar var.
Lo usan para proteger sus bases militares.
Onların askeri üslerini korumak için imal edildi.
Ingresé a Humpty y Dumpty en las bases de datos comunes.
Diğer adamları sistemde arattım. Çeçen bölücüler.
He cruzado las bases del FBI, la CIA y Seguridad Nacional.
CIA, FBI, ve Ulusal Güvenlik kayıtları ile karşılaştırdım.
"Tienes cuatro bases, tres strikes, dos equipos, pero sólo un ganador."
"Dört kale, üç vuruş, iki takım var ama galip bir tane."
"Tienes cuatro bases, tres strikes, dos equipos, pero solo un ganador."
"Dört kale, üç vuruş, iki takım var, ama galip bir tane."
El metal lleva todo el programa en todas las bases, excepto el nombre.
Her üste bir metal şovu yürütüyor.
No hay documentos, ni bases de datos ni discos duros.
Hiç bir kayıt yok, veritabanı yok, sabit disk yok.
Fueron grabadas suficientes consonantes y silabas para encontran un registro. pero no sin acceso a las bases de datos de seguridad del gobierno si, vamos a trabajar en eso.
Bir eşleşme bulmak için yeterince sessiz harf ve hece mevcut fakat devletin güvenlik veri tabanlarına erişmeden bunu yapamayız.
Pasé mis años adolescentes en bases navales.
Gençliğim deniz üslerinde geçti.
Debemos desconectar de la red a todas nuestras bases.
Hemen sığınakta benimle buluşsun.
¿ Todas las bases militares?
Tüm ordu mu?
Ha creado valor agregado y bases impositivas para la comunidad, y algo así como 3000 personas murieron.
Toplum için katma değer sağladı ve vergi tabanı oluşturdu. Ve yaklaşık üç bin kişi ölüverdi.
Creo que, a pesar de su infeliz nombre la Hermandad de los Prerrafaelistas puede, con la experiencia, sentar las bases en nuestra Inglaterra de la escuela de arte más noble que se haya visto en el mundo desde hace trescientos años
Aslında, talihsiz adlarına rağmen Ön-Raphaelite Kardeşliği'nin, tecrübe kazandıklarında İngiltere'mizde son 300 yıldır Dünya'nın gördüğü en soylu sanat okulunun temellerini atacaklarını düşünüyorum.
La he usado para actualizar mis bases de datos de torre de vigilancia desde casa.
Onu gözetleme kulesindeki bilgileri tutmak için kullanıyordum.
Parte baja de la 9na entrada, 7mo partido, bases llenas, 2 outs.
Dokuzuncu devrenin sonu, 7. oyun, değişiklik hakkı doldu, iki hak bitti.
Las bases están llenas.
Değişiklik hakkı bitti.
¿ Bajo qué bases han traído a mi cliente?
Müvekkilimi hangi konuya getirmeye çalışıyorsunuz?
Tengo acceso a las bases de datos del gobierno para uso personal.
Devlet veritabanlarına kişisel kullanım için girilmiş.
Tiene bases coreanas, pero es una compañía de inversión que contribuye en América.
Kore onların, ama Amerika'yı da istiyorlar.
Lo que suceda en tu primer baile sentará las bases de la reputación que te seguirá en todo tu paso por la escuela.
İlk dansın, okul hayatın boyunca seni takip edecek olan ününün temel taşını oluşturacak.
Pero la información en nuestra cabeza está disponible en otras bases de datos.
Ama kafamızın içinde sakladığımız bilgiler başka veri tabanlarında da mevcuttur.
Es música para que bases tu vida en ella.
Hayatını yoluna koyan şey müziktir.
- ¿ En las bases de nuestra petición?
- Taleplerimiz doğrultusunda mı?
Todas éstas son ciudades cercanas a bases de la Armada de los EE.UU.
Hepsi de askeri üslerin yakınındaki şehirler.
Durante la Segunda Guerra Mundial, las tropas americanas construyeron bases aéreas en islas remotas del océano Pacífico
2. Dünya Savaşı sırasında, Amerikan askerleri ücra Pasifik adalarında hava üsleri oluşturdu.
- ¿ Apareció algo en las bases de datos?
En azından 10 yıl olmuştur.
Llevo siglos intentando dar contigo, y luego de repente empiezas a aparecer en las bases de datos.
Yıllardır seni bulmaya çalışıyordum, Ve bir anda bilgisayarların veri tabanlarında belirdin.
Trato de darle bases sólidas en la vida, Earl.
Ona sağlam bir altyapı hazırlamaya çalışıyorum!
Alguien lo está socavando, destruyendo las bases de este país su fortuna, los departamentos, la ropa, los perfumes y las heladeras son como un virus que reside en el esqueleto de este país.
Biri ülkeyi yok edecek hem de sizin eteklerinizin altında.. büyük bir servet kuracak .. ve bu ülkenin kurulmakta olan temellerini yanlış ellere satacak biri
"Podrán, adquiriendo experiencia, fundar en nuestra Inglaterra las bases de una corriente artística más noble que todo lo que el mundo ha visto en los últimos trescientos años".
"Tecrübe kazandıklarında, İngiltere'mizde son 300 yıldır Dünya'nın gördüğü, en soylu sanat okulunun temellerini atabileceklerini düşünüyorum."
Córrelo por todas las bases de datos que encuentres.
Aklına gelen tüm veri tabanlarında araştır.
Arthur Mitchell no está en ninguna de las bases de datos policíacas.
Arthur Mitchell hiçbir polis veri tabanımızda yok.
Pensé que debía aprender las bases técnicas por si alguien se enferma o se lastima, o se embaraza. Muchas gracias, Juno.
Maazallah birisi hasta olur, sakatlanır veya hamile kalır diye koreografiyi öğrensem iyi olur diye düşünmüştüm.
Ahí está la Bahía de San Diego bases del ejército, cruces fronterizos seguridad fronteriza.
Burası San Diego körfezi ordu üssü, sınır kapısı sınır güvenliği.
Haz una lista con todos los agentes independientes y a todos los bases sancionados de la liga y averigua si los Bobcats están hablando con alguno de ellos.
Boştaki bütün oyuncuların listesini bul. Sonra da sadece 1 numara * olanları işaretle öğren bakalım Bobcats onlardan biriyle ilgileniyor mu?
Y cubrí todas mis bases.
Sonra her şeyi gözden geçirdim.
Estaba husmeando en las bases de datos del FBI, buscando algún caso que fuera similar al de Olivia.
Olivia'nın vakasına benzer bir tane bulmak için FBI veritabanını kurcaladım.
Viví en bases, principalmente.
Çoğu zaman yanlış yollara saptım.
¡ Con cero outs y bases llenas, debe estar en una situación desesperante!
Herkes oyunda ve kaleler dolu. Acayip kötü görünüyor.
yo he dicho haz tus bases.
Bildiğinden şaşma, derim!
Él quiere que procedas en las bases de un entendimiento.
Senin anlayış gösterip, eyleme geçmeni istiyor.