Translate.vc / испанский → турецкий / Beef
Beef перевод на турецкий
216 параллельный перевод
"Quiero el sofrito de corned beef y un café, por favor."
Sığır etli haşlama ve kahve lütfen.
¿ Puedes prepararme un sandwich de corned beef?
Bana yarım ekmeğe bir biftekli sandviç yapar mısın?
Roast beef, pastel y tinto...
Rosto, Yorkshire pudingi, güzel bir kırmızı şarap...
Toma este corned-beef auténtico.
Şu sığır konservesini al.
Yo digo "La Beef".
Ben'La Beef'diyorum.
El Sr. La Beef ha llegado esta tarde.
Bay La Beef bu akşam geldi.
- El Sr. La Beef es muy guapo.
- Bay La Beef yakışıklı bir adam.
- Por supuesto, Sr. La Beef.
- Elbette bay La Beef.
La Beef, si te metes conmigo, te aplastaré como a un gusano.
La Beef, beni atlatmaya çalışırsan, neye uğradığını şaşırırsın.
Lo de la recompensa es un cuento.
Bu ödül sadece La Beef'in lafı.
La Beef...
La Beef...
- ¿ Y la mano de La Beef?
- La Beef'in eli ne olacak?
¿ Por qué no fuiste a visitar a la novia de La Beef en Waco?
Neden Waco'da La Beef'in sevgilisini aramadın?
- ¿ Pollo frío, roast beef, jamón?
- Tavuk, biftek, jambon?
Beef.
Beef.
- ¿ Algo no va bien, Beef?
- Bir şey canını mı sıkıyor, Beef?
¡ Que salga Beef!
Beef'i istiyoruz! Beef'i istiyoruz!
¡ Que salga Beef!
Beef'i istiyoruz!
Alguien ha matado a Beef para que cantes.
Biri Beef'i öldürdü artık sen söyleyebilirsin.
- ¿ Y Beef?
- Beef...
- El asesino está en el tejado.
- Beef'in katili çatıda.
¡ Debemos acabar el Napoleón antes de que él termine el Wellington!
O, "Beef Wallington" u ortaya çıkarmadan biz Napolyon'u çıkarmalıyız.
Para en cualquier sitio y tráeme un taco de carne con algo de mostaza.
İşin bittiğinde bırak ve bana corn beef ve yanında hardal?
Yo tomaré un corned beef.
Kızarmış biftek alayım.
Quiero corned beef o un bife con rusa.
Çavdar üstünde sığır konservesi ya da Rus salatalı rosto istedim.
Quieres decirme que no tenían corned beef?
Sığır konserveleri olmadığını mı kastediyorsun?
No hay corned beef.
Sığır konservesi yok.
Bueno, veamos que tenemos acá, roast beef, y usualmente no es malo.
Neyse bakalım burada neler varmış. Izgara biftek, genellikle kötü değildir
- País de la carne de vaca.
- Beef Köyü'nde.
Si Charlie dice que la furgoneta estaba vacía, lo estaba.
Beef, Charlie kamyonet boştu diyorsa, boştur.
Le sugerí la carne de vacuno de Wellington.
Neticede Beef Wellington yemeğini önerdim.
Beef Wellington, dice usted?
Beef Wellington mı dedin?
Les ves problemas a todos... excepto al único que debías conocer desde el principio.
You got a beef with everybody... except the one person you should have got it together with from jump city.
Por mi buen amigo Hércules Poirot para quien la vida sin misterios sería como un buen roast-beef sin mostaza.
İyi dostum Hercule Poirot'a. Onun için gizemsiz bir hayat, hardalsız kızarmış biftek gibidir.
Espero que sea cena y baile en "A través de la carne".
Umarım Beef Trough'da yemek ve dansa gidiyoruzdur.
" ¡ Los Flanders tendrán un carne-a-thon!
" Flanders`lar beef-a-thon veriyorlar!
- No me gusta el corned beef.
- Tuzlanmış biftekten nefret ederim.
Ponme carne seca también.
Beef Jerky'den de ver.
Roast beef y pudín de Yorkshire, un trato justo para todos.
Biftek ve Yorkshire pudingi, herkese eşit muamele.
Si, amo el Beef Bistro.
Evet, Biftek Bistro'yu seviyorum.
Tengo descuento en Beef and Brew.
Çalıştığım yerde indirim hakkım var.
Pense que mañana podriamos experimentar una carne.
Ben de yarın belki corned beef deneriz diye düşünmüştüm.
Carne?
Corned beef? ( Kıyma ve patatesli bir yemek )
- ¿ Qué demonios haces? - Es Carne de Reno. Y tengo 50 latas.
- Bu Beef-a-Reeno ( Makarna konservesi ) 50 kutu var.
Esto es Carne de Reno.
Bu Beef-a-Reeno.
Estoy tan ansios-o de comer Carne de Ren-o
Ben hep Beef-a-Reeno yiyorum.
- Debe de haber sido la Carne de Reno.
- Beef-a-Reeno'dan olmalı.
Ese Roast-beef, y el pastel...
O rosto ve kekin tadı damağımda kaldı.
- ¡ Ah, Roast beef!
- Rozbif!
¿ Corned Beef?
Sığır eti konservesi.
Corned beef.
Tuzlanmış biftek.