Translate.vc / испанский → турецкий / Berlín
Berlín перевод на турецкий
3,543 параллельный перевод
Berlín, ¿ qué es Berlín?
Berlin? Nedir Berlin?
- El judío Chaplin - fue recibido por una multitud embelesada cuando visitó Berlín.
Yahudi Charlie Chaplin, Berlin ziyaretinde coşkun bir kalabalık tarafından karşılanmıştır.
- Más adaptados están los judíos de Berlín,
Bir nebze daha maharetli olanları ise, Berlin Yahudileridir.
'La caída de Berlín', la crónica de la Segunda Guerra Mundial desde el punto de vista soviético.
The Fall of Berlin. Sovyet bakış açısından İkinci Dünya Savaşı'nın tarihi bir kaydı.
Los aliados marcharán hasta Berlín y solo podremos perseguirlos con nuestros tanques.
Müttefikler Berlin'e yürüdüğü zaman bizim tanklar sadece takip edebilir.
En Berlín por fin quieren actuar.
Berlin sonunda harekete geçti.
Los detalles solo los conocen en Berlín.
- Sadece Berlin'dekiler, detaylarını.
Si no firmamos la paz con los británicos y los norteamericanos, en otoño los rusos llegarán a Berlín.
Müttefiklerle barış yollarmızı kapatıyor. Şu anda, Rus'lar sonbaharda Berlin'i alacak durumda.
Si me disculpan, me espera el avión de Berlín.
Afedersiniz ama, Berlin uçağım bekliyor..
Que en Berlín se está planeando un nuevo Estado.
Bu adam Berlin'e bir darbe planlıyor.
Las SS y la Gestapo han dado un golpe de Estado en Berlín.
SS ve Gestapo Berlin'de bir darbe gerçekleştirdi.
Mi mariscal, lo que pase en Berlín no es lo decisivo.
Berlin'de neler olduğu kesin değil.
Tomó veneno después de que Hitler le llamase a Berlín.
Berlin'e çağırıldı, ama zehir almış.
A Blumentritt también lo han destituido y llamado a Berlín.
Blumentritt geçmesine rağmen Berlin'e rapor edildi.
En Berlín, en el caso Mannheim.
Berlin'de, Mannheim işinde.
La Doctora Wolff va a trabajar con nosotros. Es de Berlín...
Doktor Wolf bugünden itibaren çocuk cerrahisi bölümünde bizimle çalışacak.
- Eso es Berlín.
Şehirli züppe.
Berlín, la Charité, la capital.
Berlin, Charité, başkent...
Adiós Berlín, adiós Charité.
Berlin de, Charité'de çalışmak da hayal oldu.
¿ Piensa ir al desfile de Berlín?
Yoksa Berlin'deki yürüyüşe mi gideceksiniz?
El sueco está de vuelta de Berlín.
İsveçli Berlin'den döndü.
Tendré que ir más seguido a Berlín para verte.
Seni kontrol etmek için Berlin'e daha sık gelmeliyim.
¿ Tú, después que regreses a Berlín?
Berlin'den döndükten sonra sen mi?
- Ve a Berlín y aléjate un poco. Gracias, pero hemos estado distanciados de lunes a viernes desde que eran niños.
Teşekkürler ama siz çocukken pazartesiden cuma gününe kadar aramızda mesafe vardı.
Luego un día fatídico, a causa de la crisis de Berlín sus caminos se cruzaron.
Sonra, Berlin krizi sırasında kaderlerini değiştirecek bir günde yolları kesişti.
Tiene un asunto pendiente en Berlín.
Onun Berlin'de işi var.
Voy a terminar la grabación después del concierto en Berlín.
Berlin'deki konserden sonra kaydı tamamlayacağım.
Tú irás a ese Berlín tuyo y te aplaudieran de nuevo.
Berlin'e gittiğinde alkışları yine de alırsın.
Tengo que volver pronto a Berlín.
Benim yakında Berlin'e dönmem gerek.
Te vienes conmigo a Berlín.
Benimle Berlin'e geliyorsun.
Te estoy diciendo, que vas a estar genial en Berlín.
Berlin'de olmak harika olacak.
¿ Quieres llevártela a Berlín?
Bu resimi Berlin'e götürmek istiyor musun?
Tú tendrás de todo en Berlín.
Orada her şeyin olacak.
Y de repente, "He conocido a un hombre en Berlín llamado Karl-Heinz, que resulta que es mi profesor, y tienes un nieto que se llama Jochen".
Sona birden "Berlin'de Karl-Heinz diye biriyle tanıştım" "kendisi profesörüm olur" "bir de Jochen adında bir torunun var" dedin.
Porque puedes apostar que cada agente de la KGB y cada asesino freelance a este lado de Berlín va a intentar cazarlo como a un perro.
Çünkü her KGB ajanının ve Berlin'in bu tarafında kalan kiralık suikastçilerin onu bir köpek gibi avlamak istediklerine eminim.
Mira, todos tomaron el mismo vuelo para salir de Berlín.
Bak, Berlin'e giderken hepsi aynı uçağa binmiş.
Universidad de Berlín, facultad de Salud Pública.
Berlin Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü.
Hola, informes de las tarjetas de crédito de hace dos años, en Berlín...
Budur. Selam sana iki yıl önce Berlin'deki kredi kartı.
Mira, todos tomaron el mismo vuelo desde Berlín.
Bak, Berlin'e giderken hepsi aynı uçağa binmiş.
Universidad de Berlín, Escuela de Salud Pública.
Berlin Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü.
Berlín, Hong Kong.
Hong Kong.
Pero vas a ser el primer reportero egipcio en una cadena estadounidense en describir qué se siente vivir esa experiencia tipo muro de Berlín.
Ama sen bir Amerikan kanalında, Orta Doğu'nun Berlin Duvarı niteliği taşıyan bu olayı yaşayıp anlatan tek Mısırlı muhabir olacaksın.
¿ Qué organismo predijo la caída del Muro de Berlín?
Hangi istihbarat birimi Berlin Duvarının yıkılışını öngörebildi?
Central de Berlín 25 División de infantería, con efecto inmediato.
- Görev değişikliği. Berlin Merkez'den 25. Piyade Tümeni'ne.
Será transferido a la estación de Berlín al final del mes.
Ay sonunda Berlin İstasyonuna tayin olacak.
Expuso en Berlín el verano pasado.
Geçen yaz Berlin'de sergilendi.
Técnico aspersor, arquitectura paisajística Berlín-miro.
Fıskiye teknisyeni, Berlin-Miro Peyzaj Mimarisi.
Berlín, Milán, y Moscú.
Berlin, Milano ve Moskova.
Debe ir a Berlín para una reunión informativa.
Berlin'e gelmeniz ve rapor vermeniz isteniyor.
"O quizás Berlín".
Ya da Berlin olabilir.
Berlín. 1 Millón. jueves, 3pm.
1 Milyon.