Betts перевод на турецкий

Muy bien, Betts.

Tamam, Betts.

Dickey Betts.

Dickey Betts.

Pero lo sabes tan bien como yo, Betts, los ecos no matan a la gente.

Ama sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, yankılar insan öldürmezler, Beth.

Oiga, Señorita Betts.

Dinleyin Bayan Betts.

Leonard Morris Betts, 34 años.

O kişi, 34 yaşındaki Leonard Morris Betts'miş.

Pero se debe considerar que al llegar anoche, el Sr. Betts no tenía cabeza.

Ama dün gece Bay Betts geldiğinde, kafasının olmayışı oldukça göze batmış.

¿ Dije que el Sr. Betts no tiene cabeza?

Bay Betts'in kafası olmadığından bahsetmiş miydim?

Leonard Betts.

- Leonard Betts.

Deberías ver dónde examinar la cabeza de Bett.

Betts'in kafasını inceleyebileceğin bir yer ara.

Practiqué una tomografía en los restos de Leonard Betts.

Leonard Betts'in artıkları üzerinde PET taraması yaptım.

- ¿ Que quieres decir? - Estoy en el departamento de Betts.

- Şu anda Betts'in dairesindeyim.

- Leonard Betts.

- Leonard Betts mi?

Usted es la responsable de los restos mortales de Leonard Betts.

Leonard Betts'in kalıntılarını siz sahiplenmişsiniz.

Comenzaré con un corte anterior en su Sr. Betts, uno apoyando el lóbulo central.

Bay Betts'in önlobundan bir parça keserek incelemeye başlıyorum.

Puede ser la causa de la nebulosidad en la tomografía de la cabeza de Betts.

Leonard Betts'in kafasının PET taramasındaki bulanıklık için.

¿ Y si probara que Betts está vivo?

- Ya Betts'in hayatta olduğunu gösteriyorsa?

- Dijiste que estaba tomado por cáncer.

Betts'in dokusunun tamamen kanserli olduğunu söylemiştin.

¿ Crees que Betts regeneró su cabeza?

Yani Leonard Betts kafasını tekrar mı üretti?

El líquido que encontré en la bañera de Betts era povidone yodado.

Betts'in küvetinde bulduğum sıvı, potasyum-iyodürdü.

Quizá Betts intente guardar su secreto.

Belki de Betts kendi sırrını saklamaya çalışıyordur.

Gracias. Leonard Betts tenía secretos.

Görünüşe göre Leonard Betts'in bazı sırları varmış.

uno es Albert Tanner. Albert Tanner tiene un pariente.

İkincisi Albert Tanner'miş, ama Leonard Betts'in aksine,... Albert Tanner'ın yaşayan bir akrabası var.

Lo conocemos como Leonard Morris Betts.

Biz bu adamı Leonard Betts olarak tanıyoruz.

Betts estuvo aquí.

Betts buradaymış, Scully.

Ella lo descubrió y él la mató para mantener su secreto.

Kadın bunu anlamış olmalı,... sonra da Betts, sırrını korumak için, kadını öldürmek zorunda kalmış.

¿ Es la capacidad de regeneración de Betts un avance mucho mayor que la capacidad de nuestros ancestros de comunicarse con el lenguaje?

Akla yatkın değil mi? Betts'in bu çok ileri yeteneği,... yürümeye ya da konuşmaya başlayan atalarımızınkinden daha mı farklı?

La evolución es un proceso que no ocurre en forma constante, sino con altos y bajos y, mientras, ocurre lo inimaginable. La brecha entre nosotros y Betts.

Yani evrim, lineer yükselen bir eğri gibi değil de,... büyük yükselişler şeklinde oluyor ve bu büyük yükselişlerde de inanılmaz şeyler gerçekleşiyor örneğin Leonard Betts'le bizim aramızdaki farklar gibi.

Existe la posibilidad de que Leonard Betts no sea tan sólo cáncer...

Scully, Leonard Betts'in sadece kanser olmama ihtimali - -

Piensa : ¿ Por qué Leonard Betts es enfermero?

Bir düşünsene, Leonard Betts neden bir cankurtaran?

La madre de Betts.

- Betts'in annesi.

- Es Betts.

- Bunu yapan Betts.

- Y Betts necesitaba lo que él tenía.

- Ve Betts'in de adamdakine ihtiyacı vardı.

Él podía diagnosticar cáncer.

Ortağı, Betts'in kanseri tespit etmede müthiş bir yeteneği olduğundan bahsetmişti.

Mulder, Leonard Betts está muerto.

Mulder, Leonard Betts öldü.

Varios días después, reaparece como Leonard Betts.

Birkaç gün önce, aynı adam Leonard Betts olarak ortaya çıkar.

¿ Podría el auténtico Sr. Betts levantarse?

Gerçek Leonard Betts lütfen ayağa kalkabilir mi?

Sólo su madre conoce su secreto.

Betts'in sırrını bilen ve onunla görüşen tek kişi ; annesi.

Betts se fue.

Betts gitmiş.

Hay un helicóptero en camino, pero creo que Betts ha podido escaparse.

Bir helikopter de yolda, ama Betts elimizden kurtulabilir.

Declararon la muerte de Betts hace diez minutos.

On dakika önce Betts'den konuşuyorlardı.

Su madre está viva, debido al cuidado que Betts tomó con sus cortes.

Betts yaralarını çok dikkatlice açtığı için, annesi ölmedi.

¿ A este niño cuya madre se tomó el trabajo de bautizarlo como Omar Isaiah Betts?

Bu çocuğun annesi onu Omar Isiah Betts'e vaftiz ettirerek belaya gönderdiğini bilmiyor muydu?

Pero Brady Betts era en aquella noche el que revolucionó creando un vestido de seda largo...

Resmen ağız ishaliydi. Bunu nereden mi biliyorum? "Mezuniyet Gecesi'nin Hazırlanışı" videosundan.

Te prometo, Bets que a la primera señal de arrugas, te pondré en hielo.

Sana söz Betts, gözlerinde ilk kırışıklıkları görünce, seni yüzen bir buz adasına bırakırım.

Quisiera pensar que podría ser una predicción de cómo me veré yo.

Umarım ben de gelecekte ona benzerim. Betts yapma...

No lo sé, Beth.

Bilemiyorum Betts.

¿ Le diste a Kyle Betts la llave de tu remolque?

Kyle Betts'e karavanınızın anahtarını mı verdiniz?

Acusamos a Kyle Betts, un hombre local de secuestro y falso cautiverio.

Buralı biri olan Kyle Betts'i adam kaçırma ve alıkoyma ile suçladık.

Kyle Betts se niega a hablar, señor.

Kyle Betts künyesini tekrarlayıp duruyor efendim.

Leonard Betts.

Leonard Betts.

Wallanda, quiero aquella ropa para Halloween. Eso estuvo bien chica.

Ben daha hayatta değildim ama Bradley Betts hayattaydı.