Translate.vc / испанский → турецкий / Bridg
Bridg перевод на турецкий
61 параллельный перевод
Vamos, Bridg.
Hadi, Bridg.
Vivimos en Phoenix, Arizona, y Bridg, en verdad no quiero...
Phoenix Arizona'da. Bak Bridgette, ben gerçekten...
¿ Te estás metiendo conmigo, Bridg?
Benimle oynuyor musun, Bridg?
Traelo...
Bridg...
- Lo siento, Bride.
Üzgünüm, Bridg.
Bridg, ¿ me ayudas con estas cosas?
Bridget bunları taşımama yardımcı olur musun?
Oye, Bridg, ¿ has visto la tarjeta de la compañía de taxis?
Bridget taksi şirketinin kartını gördün mü?
Habla con Bridg un segundo, ¿ lo harías?
- Git biraz Bridget ile konuş.
- Bridg, ¿ quieres sacar una foto?
- Bridget, resim çekecek misin?
- Oye, Bridg, ¿ ya tienes tus fotos?
- Bridget çektin mi resimleri?
Vamos, Bridg.
- Hadi Bridget.
Si es ese chico, Bridg, solo te diré que...
Eğer o çocukla mesajlaşıyorsan Bridg, diyeceğim tek şey...
Bridg, baila conmigo.
- Bridg, dans et bakalım.
Por Dios, no seas tan desgraciada, Bridg.
Tanrım, bu kadar aptal olma Bridget.
Vamos, Bridg, muéstrame lo que tienes.
Hadi Bridget, göster bakalım nasılmışsın!
Hay gente que vive así, muere así, Bridg.
O şekilde yaşayanlar, yine o şekilde ölür Bridget.
Pero... Hice lo que pude, Bridg.
Elimden geleni yaptım Bridge.
Siéntate, Bridg.
Otur Bridge.
¿ Bridg?
Bridg?
¿ Y Bridge?
Bridg nasıl?
Bridg.
Bridg. Tanrım.
Relájate, Bridg.
Neşelen Bridg.
Cállate, Bridg.
Kapa çeneni Bridg.
Tú eres un bicho raro, Bridg.
- Ucubesin Bridg.
Te extraño, Bridg.
Seni özledim Bridg.
Oye, Bridg, ¿ qué pasa?
Bridg, sorun ne?
Hasta luego, Bridg.
Görüşürüz Bridg.
Te echo de menos, Bridg.
Seni özledim Bridg.
Su nombre es Marvin. Bridg, ¿ por qué no dijiste nada?
- Bridg, niye bir şey söylemedin?
Bridg.
- Bridg. - Kurabiye. Hop!
Tiene algunos amigos peligrosos, Bridg.
Çok tehlikeli arkadaşları var Bridg.
Tiene amigos peligrosos, Bridg.
Tehlikeli arkadaşları var Bridge.
Te echo de menos, Bridg.
- Seni özledim Bridg.
¿ Por qué te dio esto, Bridg?
- Bunu sana neden verdi Bridg?
Bridg, ¿ por qué no dijiste nada?
Bridg, niye bir şey söylemedin?
Cálmate, Bridg.
- Sakinleş Bridg.
Bridg, sé que estás enojada conmigo.
Bana kızgın olduğunu biliyorum Bridge.
Maldición, Bridg, ¿ dónde carajos estás?
Lanet olsun Bridge, hangi cehennemdesin?
Escucha, Bridg.
- Dinle Bridge.
Ya lo sé, Bridg.
- İstediğini biliyorum Bridge.
Esto es lo que hago para ganarme la vida, Bridg.
Ben hayatımı bu şekilde kazanıyorum Bridge.
Bridg.
Bridge.
Bridg...
Bridge.
Bridg, cariño, sentémonos.
Bridg, oturalım tatlım.
Bridg, tienes que escucharme.
Bridg, iyi dinle.
¿ Bridg? Vamos, cariño.
Bridg, hadi gidelim tatlım.
No lo sé, Bridg, estoy pensando en ello.
- Bilmiyorum Bridg, düşünüyorum.
Bridg, para.
- Bridg, sus.
No lo sé, Bridg.
Bilmiyorum Bridget.
Bridg...
- Bridg?
¿ Bridg?
- Bridg?