Translate.vc / испанский → турецкий / Broad
Broad перевод на турецкий
129 параллельный перевод
"Espérame a las cinco en la iglesia de Broad Street."
Benimle, saat 5'te Broad Sokağı Kilisesi'nde buluş.
La joven que acuda a la iglesia de Broad Street vestida de novia, a las cinco de la tarde, será la ganadora.
TEK İHTİYACI BİR GELİN Gelinlikleriyle beraber Saat 5'e kadar Broad Sokağı Kilisesi'ne gelenlerden birisi şanslı kazanan olacak.
Ha cogido un taxi al Hotel Martinique, en la 32 con Broad.
Martinique Hotel'e taksiyle gittin.
¿ Se da cuenta de que una de estas chicas podría quitar de en medio a alguien en Broad y Main, ante 50 testigos y aún así no podríamos culparla?
Bu kızlardan biri sokak ortasında elli tane tanığın önünde bu herifi haklasa bile boğazına yapışamayacağımızın farkında mısınız?
Club Campestre Broad Meadow, Club Skyview.
Skyview Luncheon Club.
Querido David, eres socio y empleado de Industrias Larrabee, con dirección en 30, Broad Street, Nueva York.
Sevgili David, 30 Broad Street, New York adresinde bulunan Larrabee..... lndustries şirketinin küçük ortağısın.
Broad Street.
Broad caddesinde.
- Riverside Athletic, en Broad Street.
- Broad Street'te Riverside Athletic var.
Ve a la calle Broad 132.
1 32 Broad caddesine gidin.
- Calle Broad 132.
- 1 32 Broad caddesi.
Es un antro que esta en East Broad y Bay.
East Broad ve Bay Caddelerinin köşesinde.
- ¿ En la calle Broadt?
- Broad caddesi?
- Broad, 130.
- 130 Broad.
Recuerdo que un cuatro de julio... íbamos en una patrulla montada, dirigiendo un desfile en la calle Broad.
4 Temmuz günüydü. Broad Caddesinde tören geçitindeydik
Porque usted, usted chick Nutsy, que amplia
¶ Cos you, you nutsy chick, you broad
- La entrada principal está abierta.
- Broad Caddesi girişi açık.
Vengo en esta patrulla hace alrededor de tres días ya.
Beş George 4-96 Broad Wasteland yolunda. Şey, 3 gündür bu devriye bölgesinde çalışıyorum.
¡ Estoy en 3366 Broad Street!
Broad Caddesi 3366 numaradayım!
Pasear por la calle Broad.
Broad Caddesi'nde turlamak.
Sara Elaston, trabajadora social en el Centro de Broad y Locust.
Sara Elaston... Broad and Locust Şehir Kulübü sosyal görevlisi.
"De aquella con amplias barras y brillantes estrellas"
Whose broad stripes and bright stars..
Calle Broad 149, gracias.
149 Broad Caddesi.
Ve a la deli de la calle Broad, trae panecillos.
Broad Caddesi'ndeki pastaneye git. Biraz simit al. Tamam mı?
Un grupo disidente irlandés planea colocar en la estación de Broad Street, mañana en hora punta, ¡ una bomba!
İrlandalı örgüt yarın sabah Broad Caddesi tren istasyonunda kalabalığın en yoğun olduğu saate saldırı plânlıyor, bomba ile.
Vais a atacar la estación de Broad Street.
Broad Caddesine saldırı plânlıyorsunuz.
Necesito que se desplome un techo en la estación de Broad Street.
Broad Caddesi istasyonunda gözcülük için çatı gerekiyor.
Ahora trabaja en una disquera en la calle Broad.
Şimdi Broad Street'de bir plakçıda çalışıyor.
Cerraron el paso al este por la Broad y la Kennedy.
Haberin olsun Broad ve Kennedy kavşağındaki yollar kapalı.
William Bryant, tomas a esta mujer... nombre? - Mary Broad.
William Bryant, bu kadını... ismin?
- Mary Broad para ser tu esposa legitimamente casada?
- Mary Broad'ı... yasal karın olarak kabul ediyor musun?
Tu, Mary Broad, tomas a William Bryant para ser tu esposo legitimamente casado? Si.
Sen, Mary Broad, William Bryant'ı... yasal kocan olarak kabul ediyor musun?
Están yendo hacia el túnel de la calle Broad.
Broad Tüneli'ne doğru gidiyor.
/ Sloane tiene un DUI en el 94, chocó un puesto de periódicos en Broad.
- 94 de Sloane sarhoşken arabayla gazete bayine girmiş.
Es la de Broad Beach
İnanılmaz. Broad Beach'teki.
- ¡ Tipa Afortunada!
Lucky Broad.
Pillo de Kentucky.
Lucky Broad, Kentucky Rascal.
¿ "Tipa Afortunada"?
Lucky Broad.
Tipa Afortunada.
Lucky Broad.
Lo encontré haciendo dedo en la Calle Broad.
Broad Street'te dolaşırken buldum.
Un taxi a Broad Beach en Malibu te costaría tanto como una limusina
- Taksi mi? Broad Beach'ten Malibu'ya mı? Limuzin kadar pahalı.
Para dispararle en las bolas a un bravucón.
"Broad Street Bully" i hayalarından vurmak için.
Dobla y déjame en Broad, Solo.
Solo, şuradan sağa, Broad'a dön.
Espere en línea. El 4331 de la calle Broad, Saugus.
4331 Broad Sokak, Saugus.
El 4331 de la calle Broad.
4331 Broad Sokak.
Está en el 4331 de la calle Broad en Saugus.
4331 Broad Sokak, Saugus.
Está en el 4331 de la calle Broad.
4331 Broad Sokak.
y mi mamá me rogaba no tomara la vía del metro de la calle Broad.
Annem Broad Street hattına binmemem için yalvarırdı.
Tres caballeros en una limusina chocaron con otro vehiculo en Broad Street.
Üç beyfendinin bulunduğu bir limuzin ana caddede başka br araçla çarpışmış.
Y en otras noticias, siguiendo con la historia que les dimos ayer tres pistoleros enmascarados aparentemente robaron el Prestige Bank en la esquina de Broad y Olney.
Ve sıradaki diğer haberimiz size dün aktardığımız, Prestij Bank'ın maskeli üç şahıs tarafından soyulması
Hola. Ven con dinero en efectivo en Broad, 42 a las 10 : 00 horas.
Parayla birlikte 42. caddeye gel, tam 10'da.
Aquí 10-20 en Trancas Beach. Vamos por la calle Broad Beach.
Trances sahilinde bulunuyoruz Broad Beach Road'a yaklaşıyoruz.