Translate.vc / испанский → турецкий / Buddies
Buddies перевод на турецкий
69 параллельный перевод
Trae pollo, pizza y Nutty Buddies.
Biraz tavuk, biraz pizza ve biraz da fıstıklı şeylerden al.
Éramos amigos.
We were buddies.
Ahora, permanezcan para ver Camaradas.
Şimdi, Buddies ( Ahbaplar )'a takılıyoruz.
- Hay mucha oscuridad... en esos exteriores de Bosom Buddies.
Şu Bosom Buddies görüntünün altında büyük bir karanlık var.
Nosotros somos los Buddies.
Biz "Kafadarlar" ız.
Buddies, ¿ dónde están?
Kafadarlar, neredesiniz?
Buddies, no nos dirigimos a la Tierra.
Kafadarlar, dünyaya gitmiyoruz.
Seguro que Buda y los demás Buddies están viviendo una gran aventura.
Buddha ile Kafadarlar'ın harika bir macera yaşadığına eminim.
Buddies, ¿ están listos para la caminata de su vida?
Kafadarlar, hayatınızın yürüyüşünü yapmaya hazır mısınız?
Gracias, Buddies, por hacer realidad los sueños.
Hayallerimi gerçekleştirdiğiniz için teşekkürler, kafadarlar.
Y estos son los Buddies.
Bunlar da dostlarım.
Buddies, un meteorito ha chocado contra la Visión Uno.
Kafadarlar, Vizyon Bir'e bir meteor çarptı.
Buddies, lo hicimos.
Kafadarlar, başardık!
Bienvenidos a casa, Buddies. Spudnick, fue un vuelo intuitivo excelente.
Spudnick, uzay gemisini harika idare ettin.
Los Space Buddies.
Uzay Kafadarları.
¡ Somos los Fuzzy Buddies!
Tüylü Dostlarız biz.
¡ No! Alguien está emocionado de ver a los Fuzzy Buddies.
Birileri Tüylü Dostları gördüğüne çok sevindi!
Todo sucedió cuando Babi conoció a los Buddies.
Her şey Babi ile Kafadarlar tanıştığında başladı.
¿ Conoces a los Buddies?
Kafadarlar'ı tanıyor musun?
El tío Babi no sólo es amigo de los Buddies, sino también les salvó la vida en una oportunidad.
Babi Amca ve Kafadarlar sadece dost değildir Babi bir defasında onların hayatını kurtarmıştır.
¿ Dónde están los Buddies?
Kafadarlar nerede?
Los Buddies :
Kafadarlar ;
No si los Buddies pueden evitarlo.
Kafadarlar bu konuda bir şey yapmadığı sürece tabii ki.
- Equipo Buddies al rescate.
- Kafadarlar imdada geliyor.
Así fue como los Buddies se fueron a Egipto, una tierra de asombrosa aventura y tesoros relucientes, y lo más importante es que es la tierra donde nací yo, Babi el Grande.
Böylece Kafadarlar Mısır'a gittiler. İnanılmaz maceraların ve parlak hazinelerin diyarına. Ama en önemlisi benim, Büyük Babi'nin diyarına.
¿ Cuándo conoces a los Buddies, tío Babi?
Kafadarlar'la ne zaman tanıştın Babi Amca?
¿ Así conociste a los Buddies?
Kafadarlar'la böyle mi tanıştın?
Por aquí, Buddies.
Bu taraftan.
Debo decirles a los Buddies.
Kafadarlar'a söylemeliyim.
- ¡ Buddies!
- Çocuklar!
¡ Vamos, Buddies! ¡ Vámonos!
Hadi çocuklar, kaçalım!
Los Buddies y su recién descubierta amiga camello escaparon
Kafadarlar ve yen arkadaşları deve kaçtılar ve...
No se preocupen, Buddies, mi tribu ha estado aquí.
Merak etmeyin Kafadarlar. Kabilem buraya geldi.
Buenas noches, Buddies.
İyi geceler Kafadarlar.
Despierten, Buddies.
Uyanın Kafadarlar.
Buddies y mi amiga camello, qué alegría que hayan llegado.
Kafadarlar ve deve arkadaşım, gelmenize çok sevindim.
Vamos, Buddies, iremos al campamento.
Hadi Kafadarlar, kampa gidelim.
No veo la hora de que conozcan a mi familia, Buddies.
Size ailemi tanıştırmak için sabırsızlanıyorum çocuklar.
Muchas gracias, Buddies.
Çok teşekkür ederim Kafadarlar.
El hombre malo intentó venderme, pero mis nuevos amigos, Babi y los Buddies, me ayudaron a escapar.
Kötü adam beni satmaya çalıştı. Ama arkadaşlarım Babi ve Kafadarlar kaçmama yardım ettiler.
Aquí está, Buddies. La cena está servida.
Alın bakalım Kafadarlar, akşam yemeği geldi.
¡ Rápido, Buddies! ¡ Vengan!
Çabuk Kafadarlar, gelin!
Buddies, no saben cuánto les agradezco.
Kafadarlar, size çok teşekkür ederim.
¡ Adiós, Buddies!
Hoşça kalın Kafadarlar!
¡ Buena suerte, Buddies!
İyi şanslar Kafadarlar!
- Sosténganse, Buddies.
- Sıkı tutunun Kafadarlar!
Rápido, Buddies, podemos refugiarnos en esa cueva.
Çabuk Kafadarlar! Mağaraya sığınabiliriz.
¿ Aquí es donde salvas a los Buddies?
Kafadarlar'ı kurtardığın yer burası mı?
Me temo que no puedo seguirlos adonde van, Buddies.
Buradan korkuyorum. Kafadarlar'ı takip edemem.
Buena suerte, Buddies.
İyi şanslar Kafadarlar.
Gracias, abuelo, pero los Buddies merecen todo el reconocimiento.
Teşekkür ederim büyükbaba ama Kafadarlar övgünün çoğunu hak ediyor.