Translate.vc / испанский → турецкий / Callisto
Callisto перевод на турецкий
213 параллельный перевод
Calisto, una luna de Júpiter, tiene miles de cráteres prueba de antiguos choques más allá de Marte.
Jüpiter'in uydusu Callisto, binlerce kraterle doludur. Mars'ın ötesinde eski çağlarda kalma çarpışmalara dair açık kanıt.
Esta situado entre Europa y Callisto.
Bu Avrupa ile Callisto arasın yer almaktadır.
Bienvenido, guapo. Soy Callisto.
Hoşgeldin tatlı çocuk.
Ya conociste a algunos de mi tribu.
Ben Callisto. Kabilemin bir kısmıyla zaten tanıştın.
Ahora lo decidiremos, Callisto.
Bunu sonuçlandıralım, Callisto.
- Callisto.
- Callisto.
Hasta entonces, Callisto gobernará en mi lugar.
O zamana dek Callisto benim yerime yönetecek.
Posadero, ¡ vino, por favor!
"CALLISTO" Hancı, lütfen... şarap!
¡ Su nombre es Callisto!
- Onun adı Callisto!
¿ Qué quiere Callisto?
Callisto ne istiyor?
- ¡ Callisto!
- Callisto.
Y la única forma en que puedo hacer eso es con la sangre de Callisto.
Ve bunu yapabilmemin tek yolu Callisto'nun kanı ile.
Y hubo un puñado de sobrevivientes. Obviamente Callisto es una de ellos.
Ve sadece bir avuç hayatta kalan vardı... belli ki Callisto onlardan birisiymiş.
Separémonos y busquemos a Callisto.
Hadi ayrılalım ve Callisto'yu arayalım.
- ¡ Sí! ¡ Muerte a Callisto!
Callisto'ya ölüm!
¡ Te tendremos, Callisto!
Seni alacağız, Callisto!
Una vez que te tenga, te cambiaré con Callisto.
Sana sahip olduğum zaman, senin için Callisto ile pazarlık yapacağım.
Callisto capturó a Gabrielle cuando escapó.
- Callisto kasabadan çıkarken onu yakaladı.
Me alegro de que hayas salvado a Callisto.
- Callisto'yu kurtardığın için mutluyum.
Sí. Es sólo que me recuerda a Callisto.
- Evet... sadece Callisto ile ilgili herhangi birşey yapmak.
Todos los hombres de Callisto.
Callisto'nun bütün adamları da.
Estoy hablando de tu ejecución a Callisto.
- Senin Callisto'yu infazından bahsediyorum.
Una oportunidad que nunca le diste a Callisto.
- senin asla Callisto'ya vermediğin bir şans.
Callisto escogió su propio camino, no tú.
- Callisto kendi yolunu seçti... sen değil.
Digo que si Hércules te hubiera tratado de la forma en que trataste a Callisto ahora estarías muerta.
- Diyorum ki, eğer Herkül sana... senin Callisto'ya davrandığın gibi davransaydı... şu anda ölmüş olurdun.
De la misma forma en que Xena y yo entregamos a Callisto.
- Tıpkı Zeyna ve benim Callisto'yu adalete götürdüğümüz gibi.
¡ En todo lo que ella pensaba era en Xena!
- Callisto mu? ! Onun bütün düşünebildiği Zeyna'ydı!
Creo que Callisto ganó después de todo.
Sanırım herşeyden sonra Callisto kazandı.
Es extraño. Nunca llegué a conocer a Callisto hasta después de que la mataste.
Komik... gerçekten asla Callisto'yu tanımamışım... sen onu öldürdükten sonraya kadar.
Callisto está libre.
Callisto serbest.
Bienvenida, Callisto.
Hoşgeldin, Callisto.
Callisto regresará por su ejército.
- Callisto ordusunu almak için geri gidiyor.
Estuvo así la última vez que me enfrenté con Callisto.
O, Callisto'ya karşı gittiğim şu son seferdeki gibi.
Tú debiste matar a Callisto. - ¿ Qué?
- Callisto'yu sen öldürmeliydin.
Lo que dices es imposible y es exactamente lo que esperaría de ti, Callisto.
Söylediğin şey imkansız ve bu tam olarak senden bekleyeceğim birşey, Callisto.
No, Callisto.
- Hayır, Callisto...
Tuviste ese fuego cuando te enfrentaste a Callisto la primera vez. - ¿ Recuerdas?
- İlk kez Callisto'ya karşı gittiğin zaman sende şu ateş vardı, hatırlıyor musun?
Callisto ya está muerta.
Callisto zaten ölü.
Yo soy Callisto justo aquí frente a ti.
Ben Callisto'yum... hemen burada senin önünde.
Sólo me parezco a Xena, pero en realidad soy Callisto.
Tıpkı Zeyna'ya benziyorum, ama gerçekten ben Callisto'yum.
Creo que voy a vomitar. Por un momento pensé que eras Callisto, y te odié.
Orada bir anlığına, senin Callisto olduğunu düşündüm ve ben... senden nefret ettim.
¡ No soy Callisto!
Ben Callisto değilim!
Callisto trabaja con Ares.
Callisto Ares'le birlikte çalışıyor.
¿ Alguna vez has visto a Callisto usar puntos de presión?
- Hiç Callisto'nun basınç noktalarını kullandığını gördün mü?
Entonces, tú digo, Callisto quien sea, ¿ trató de matar a Argo?
Yani, sen... demek istediğim Callisto... her kimse... Argo'yu öldürmeye mi çalıştı?
Alguien con un corazón valiente se enfrentaría a Callisto por un caballo.
Sadece cesur yürekli biri, bir at için Callisto'ya karşı dururdu.
Es alguna clase de código que tienes. Callisto te dio excusa para matarla, pero yo no.
Callisto onu öldürmen için sana bir bahane verdi...
¡ Callisto me engañó por medio de mi culpa!
Callisto suçumla bana oyun oynadı!
No, Callisto.
Hayır, Callisto.
- ¡ Muerte a Callisto!
Evet!
¿ Crees que yo ejecuté a Callisto?
- Gabrielle... sence ben Callisto'yu infaz mı ettim?