Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Cameraman

Cameraman перевод на турецкий

28 параллельный перевод
Mire a nuestro cameraman. ¡ Qué desenvoltura!
Baksana!
Estamos a trece mil kilómetros de casa, y mi cameraman alucina ¡ gracias a su insólita dieta de agua!
Evden 13.000 km uzaktayız ve saçma bir su diyeti yüzünden kameramanım kafayı yedi!
Es el cameraman de la cámara dos.
Bu, ikinci kameradaki kameraman.
Mi propio cameraman...
Kendi kameramanım.
la política... y el cine..., yo trabajaba de guardarropas y él era cameraman, pero eso fue hace mucho...
Müşteri burada. Politikacılar ve sinema sanatçıları. Onlarla çalışırdım ve işlerim iyiydi.
Como cameraman en los lugares más horribles.
Bir kameraman için korkunç bir yer.
Si esto sale como creo, te voy a hacer cameraman.
Eğer işler düşündüğüm gibi giderse, seni kameramanım yapacağım.
El escritor o es un ignorante o un incapaz. El cameraman es descuidado.
Yazarın elinden gelmemiş, ya da kameraman zayıf veya baştan savma çalışmış.
Éste es nuestro cameraman permanente.
Bu bizim devamlı kameramanımız.
Muchachos, éste es A.Z., nuestro cameraman.
Beyler, bu kameramanımız Azy.
Esto parece filmado por Carson Mackie, o uno de sus cameraman.
Carson Mackie filmine benziyor. Veya kameramanlarından biri.
- ¿ Necesitas un cameraman?
- Kameraman arıyor musun?
EI video probatorio fue filmado por... el periodista carlos Aribau y su cameraman.
Bu şiddet dolu bant... muhabir Carlos Aribau ve kameramanı tarafından çekilmişti.
Se que es dificil, pero sonrie para el cameraman de Los Momentos Magicos de Gary.
Zor olduğunu biliyorum, ama Gary'nin sihirli anıları kamerasına gülümse.
Cada cameraman tenía un equipo completo.
Her görüntü yönetmeninin tam bir ekibi vardı.
Cameraman, primer asistente, segundo asistente.
Yani kameraman, birinci asistan, ikinci asistan,..
Clouzot permanecía en el lobby del hotel esperando que apareciera algún cameraman y le decía "Vamos a echarle una mirada al lago" y hacia allá iban.
Clouzot otel lobisinde otururdu. Önünden geçen ilk görüntü yönetmenini yakalar,.. ... "Gel, birlikte bakalım şuraya" deyip hop ensesine yapışırdı.
Ligero meneo de la trasera saliendo del giro "cameraman"
Kameramanın köşesinden çıkarken biraz kuyruğunu sallandırıyor.
Estás llegando a la curva "cameraman"
Kameraman dönemecine geliyorsun.
Vale, estás entrando a la curva "cameraman"
Pekâlâ, kameraman kavisine geliyorsun.
Hacia la esquina del cameraman, neumáticos chirriando, Quejándose de que tienen que trabajar con 1950 kg.
Kameraman köşesinde lastikler cırlıyor 1.950kg ile baş etmek zorunda kaldıkları için şikâyet ediyorlar.
¿ Eres un camarografo?
Cameraman mısınız?
Yo era un gran cameraman en Rusia.
Rusya da büyük bir kameramandım.
Es mi cameraman, es un buen chico.
O benim kameramanım. İyi biridir.
- ( ALL clamoreando ) - CAMERAMAN : Obtener su teléfono!
Telefonu getir!
Como Buster Keaton en "The Cameraman"
Sokakları tek başıma mı aşındırıyım?
El viejo cameraman de Thirard. Née había sido cameraman en la "Juana de Arco" de Dreyer.
Louis Nee, Dreyer'in Jeanne d'Arc'ında kameranın arkasındaydı.
- Mi cameraman.
Benim kameramanım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]