Translate.vc / испанский → турецкий / Carbon
Carbon перевод на турецкий
112 параллельный перевод
Ve con Hagthorpe. Dile que busque todo el carbon caliente.
Hagthorpe'a koş ve ona tüm kızgın kömürleri getirmesini söyle.
- ¿ Carbon caliente?
- Kızgın kömürleri mi, efendim?
En Carbon Canyon.
Karbon Kanyonu'na.
FERROCARRIL DE CARBÓN Y SCHUYLKILL
CARBON SCHUYLKILL DEMİRYOLU
Analisís Electro-carbónicos fecharon estas pinturas entre 64 y 76 millones de años A.C.
Electro-carbon analizleri bu resimleri tarihlendirdi 64 ve 76 million yılları arası olarak.
Muy bien, Sr. Arlington, firmen aquí, páguenme diez dólares... y ya pueden subir al despacho del juez Carbon para casarse.
Pekala Bay Arlington, ikiniz de şurayı imzalayıp bana 10 dolar öderseniz yukarı, Hakim Carbon'un bürosuna çıkıp evlenebilirsiniz.
No quedan venas en Carbon Creek.
Artık Karbon Deresinde bir gram altın kalmadı.
Tampoco es personal, pero lárguese de Carbon Canyon.
Siz de kişisel olarak almayın ama Karbon Vadisinden defolup gider misiniz?
¿ Y Carbon Canyon?
Karbon'dan ne haber?
¿ Dejaron entrar a un predicador a Carbon Canyon?
Vadiye bir vaizin girmesine izin mi verdiniz?
Tenemos que tomar Carbon Canyon pronto y cavar con mucha energía.
Bu karbon işini halledip hemen oraya yerleşmeliyiz.
Llévenselo a Carbon Canyon.
Onu karbon Vadisine götürün.
tenias razon. nunca debi de haber puesto el carbon tan cerca.
Sen haklıydın. Mangalı o kadar yakınlarına koymamalıydım.
Siga echando carbon en mis calderas, o estara rompiendo ladrillos en la carcel.
Ya burada çalışırsın yada kızgın güneş altında taş kırarsın.
Son los cadetes de Gascuña, de Carbon, de Castel-Jaloux.
Bunlar Gaskonya beyleri Başlarında Castel-Jaloux.
Blasón viviente por do van, son los cadetes de Gascuña de Carbon, de Castel-Jaloux.
Armalı, menşurlu, tuğlu Bunlar Gaskonya beyleri başlarında Castel-Jaloux.
Un lugar maldito. Es un desorden de fabricas clausuradas, basureros y minas de carbon.
Bütün lanet yer yanmış fabrikalar, hurdalıklar ve kömür alanlarıyla dolu.
Nos vimos forzados a convertirnos en lo que ustedes han visto hoy, una exhausta mina de carbon, el mas grande cementerio de refrigeradoes al este del cinturon de fundidoras de Ohio.
Bugün içinden geçtiğiniz yer olmaya zorlandık biz. Yanmış bir kömür ocağı, Doğu Ohio'nun döküm beldesi olan koca bir mezarlık.
Es el incendio del carbon!
Kömür ateşi!
Los geologos dicen que el breve, pero intenso calor de las fisuras que estan 10 millas al fondo cocinaron las vetas de carbon y las convietieron en petroleo fino, de grado medio- - mas de 50 millones de barriles.
Jeologlar diyor ki kısa fakat yoğun ısı, ki 10 mil aşağıdan geliyor, yukardaki kömür kollarını yaktı ve onları orta dereceli yakıta çevirdi. Mikatrı 50 varilin üstünde.
solo el carbon costara un sueldo. ?
Sadece kömür için bir gelir gerekir.
Veré ala gente de Quad Carbon esta noche.
Quad-Carbon şirketi temsilcileriyle buluşuyorum.
Quad Carbon vino aquí en busca de ganancias y fracasó.
Quad-Carbon iyi paralar kazanmaya geldi ama çuvalladılar.
Al cerrar el mercado de hoy... las acciones de Quad Carbon bajaron 10 puntos e iban en picada.
Borsa kapandığında Quad-Carbon hisseleri yüzde 10 düşmüştü.
Diles que Quad Carbon se liquidó, que 0ctonal nos compró.
Quad-Carbon'un bittiğini söyle. Octonal'in devraldığını söyle.
Mi compañía asesora a Quad Carbon en "SyR".
Şirketim Quad-Carbon'a K ve F danışmanı olarak tutuldu.
- ¿ Habló con alguien en Quad Carbon?
Quad-Carbon'da herhangi biriyle konuştunuz mu?
Nadie en Quad Carbon está asegurado por secuestro... desde el pasado julio.
Temmuz'dan beri Quad-Carbon'da kimse kaçırılmaya karşı sigortalanmamış.
¿ Podría decirme cuál es la posición de Quad Carbon?
Quad-Carbon'ın ne karar aldığını söyleyebilir misin?
Quad Carbon se está evaporando.
Quad-Carbon kapanıyor.
Creíamos que Quad Carbon era un cliente.
Quad-Carbon'ın müşterimiz olduğunu sanıyorduk.
Quad Carbon dejó de existir.
Quad-Carbon kapandı, tamam mı?
Ninguna complicación con Quad Carbon.
Quad-Carbon'a bulaşmak istemiyorlar.
¿ Sabes que casi perdemos un contrato de US $ 12 millones... por el fiasco de Quad Carbon?
Quad-Carbon fiyaskosu yüzünden 12 milyon dolarlık işten olduk.
- Carbon tet.
- Karbon tetraklorit.
¿ Recuerda el desastre del Carbon-Proxy en el 92?
92'deki Carbon-Proxy felaketini hatırlıyor musunuz?
- es un pedazo de carbon.
- Karakalem resim.
Se fue a una vieja ciudad minera en Pensylvania... ¿ Carbon Creek?
Ve Pennsylvania'ya, Carbon Creek isimli eski bir madenci kasabasına gitmişsin.
¿ Tiene asuntos personales en Carbon Creek, Pensylvania?
Carbon Creek Pennsylvania'da, kişisel bir meselen mi vardı?
Fuí a Carbon Creek porque quería visitar el lugar del primer contacto entre humanos y Vulcanos.
Carbon Creek'e gittim, çünkü insanlarla Vulcan'lar arasında ilk kez temas kurulan yeri görmek istedim.
¿ Qué los trajo a Carbon Creek?
Sizi Carbon Creek'e, hangi rüzgar attı?
Carbon Creek no es exactamente un... lugar de vacaciones pero... -... espero que vengas a visitarnos.
Carbon Creek tatil yeri sayıImaz ama umarım tekrar ziyarete gelirsin.
Ella me ayudó a apreciar su cultura pero no pretendo quedarme en Carbon Creek.
O, kültürlerini anlamama yardım etti ama Carbon Creek'te kalmaya, niyetim yok.
- Usted fue a Carbon Creek.
Carbon Creek'e gittin ama.
El barrio, Carbon Beach.
İspanyol mahallesi, Carbon Plajı.
voy a... sacar carbon... muy rapido!
Biraz kömür kazmalıyım. oldukça hızlı!
Un oso, excavando por carbon.
Kömür kazan bir ayı.
Excavaste dos millones y medio en carbon?
200 milyonluk kömür kazdın mı?
Estaba recogiendo carbon para la parrilla.
Mangal için kömür alıyordum.
¿ Cuánto carbon pones en la atmósfera quemando a un padre de 32 años?
32 yaşındaki bir babayı yakarak sen atmosfere ne kadar karbon salıyorsun?
- Le sugiero que encargue carbön.
- Kömür sipariş edilmesini tavsiye ederim.