Translate.vc / испанский → турецкий / Caí
Caí перевод на турецкий
2,575 параллельный перевод
Me caí.
Düştüm.
Vi a mi madre desnuda, ¿ bien? No caí en un hoyo.
Ben de annemi çıplak gördüm ama deliye dönmedim.
Nunca te caí bien.
Benden hiç hoşlanmadın.
Me caí encima de Hailey Nash accidentalmente, así que necesito disculparme.
Yanlışlıkla Hailey Nash'i taciz ettim. Özür dilemem gerekiyor.
De todas formas, caí por ella y luche por ella, y esta es la palabra por la que ella no quería una relación.
Her neyse, onu düşene kadar takip ettim ve,... ve o bir ilişki istemediğini söyledi.
No he percibido un aura tan primitiva desde que caí dentro del pozo de las mil lágrimas en las grandes piramides.
Piramitlerin oradaki Bin Gözyaşı Kuyusu'na düştüğümden beri ilk kez bu kadar güçlü bir tarih kokusu alıyorum.
Me caí de un árbol, me rompí el codo entradas para ver a Springsteen.
Ağaçtan düştüm, direğimi kırdım Springsteen bileti.
Cuando era joven, me subí a un caballo y alguien le quemó el culo con un cigarro así que saltó y yo me caí de costado.
Küçükken ata binmiştim birisi de atın kıçını ateşe vermişti. Kaçtı, ben de üstündeydim, attan düştüm bu yüzden.
Sé que dije que lo quería. Pero sólo porque caí en el mismo horripilante, vudú de artista del ligue tuyo en el que incontables mujeres... 236.
İstediğimi söylediğimi biliyorum ama bunun tek sebebi, benden önce onlarca kadın gibi senin tüyler ürperten büyülü... 236 kadın.
Durante un entrenamiento, me caí de la bici, justo sobre un aspersor.
Antrenman sırasında, tam yangın söndürücünün önünde bisikletimden düştüm.
Te acuerdas, me caí en el garaje.
Garajda düşmüştüm ya, hatırlarsın.
Lo descubrieron, pero les caí bien a los oficiales y me mantuvieron de mensajero.
Durumun farkına vardılar ama subaylar beni severdi. O yüzden beni getir götür işleri için gemide tuttular.
Tenía tanta prisa por llegar hasta ella antes que Inmigración que me tropece y caí.
Göçmen Bürosu'ndan önce ona ulaşmak için acele ederken de sendeleyip yere düştüm.
Serpientes de resorte, caí en ese truco el mes pasado.
Tüküren yılanlar aşkına. Bir Pony geçen ay bu şakayı bana da yaptı.
No me metía con nadie. De pronto, sentí un dolor agudo y me caí.
Otobüsteydim... birden bir acı hissettim ve yere düştüm.
Entonces caí, había estado enfrente de mis narices todo el tiempo...
Ama sonra bunca zamandır burnumun dibinde olduğunu fark ettim.
Me puse un poco juguetón en la bañera y accidentalmente caí de boca sobre una boquilla del jacuzzi.
Küvette oynaşırken, yanlışlıkla yüzüm jakuzinin nozuluna çarptı. Benim de.
Me caí del caballo en la A22
A22'deyken bir anda gözümde bir şeyler belirdi.
Caí en eso la última vez y casi arruino el depósito.
En son böyle olduğunda motor mahvolmuştu.
Me caí porque esta mujer me pateó.
Bu kadın bana vurdu diye düştüm.
¿ Por qué siento que caí sobre mi cara?
Peki neden suratımın üstüne düşmüş gibi hissediyorum?
Pudo haber resultado, papá, hasta que me caí en el sándwich tonto.
O aptal sandviçin içine düşmeseydim işe yarayacaktı.
¿ Estás insinuando que caí del cielo?
Gökten düştüğümü mü ima ediyorsun?
Y hace poco caí en cuenta de que será muy difícil seguir juntos.
Ve son günlerde fark ettim ki bu durumda birlikte kalmamız çok zor olacak.
Por desgracia, me caí en el inodoro.
Ama onu tuvalette unuttum.
Creo que caí sobre mis llaves.
Anahtarlarımın üstüne düştüm galiba.
# Y me caí de la cama #
# Ve yatağımdan düşüp #
Si, finalmente, caí en la cuenta de que contabas con eso.
Evet, en sonunda neyin peşinde olduğunu anladım.
Me golpearon en la cabeza, y caí al piso pero podía seguir viendo lo que pasaba.
Kafama vurdular, yere düştüm fakat hala neler olduğunu görebiliyordum.
Sí, me caí de la cama esta mañana y me di contra el piso.
Sabah yataktan düşüp yüzümü yere vurdum.
Caí al suelo y rápidamente todo se puso negro.
Yere düştüm ve birden her yer karardı.
Me caí de la bicicleta.
Bisikletten düştüm.
No puedo creer que me caí en el hombre-muppet!
Muppet Adam numarasını yediğime inanamıyorum!
Me caí de la mesa mudadora.
O sırada alt değiştirme masasından, damperli kamyonlarımın üstüne düştüm.
Gribble, ¡ me caí dentro de algo!
Gribble, galiba bir şeyin içine düştüm.
Caí.
Düştüm.
¡ Me pateó y caí por la maldita escalera!
- Merdivenlerden itti anasını satayım!
Fue bastante duro... empecé a beber mucho y caí en las drogas...
Bilirsiniz, insana çok koyuyor. İçmeye ve damardan uyuşturucuya başladım.
Finalmente, sólo me tiré en el metro, y... caí en la línea, y el tren... Me cortó las piernas.
Sonunda, kendimi metronun önüne attım ve raylarda yatıyordum, ve sonra, tren sadece, whoosh!
- Me caí por entre la pared.
Şu duvardan düştüm.
Me caí en la caja.
Kutunun içine düştüm.
Y luego me caí.
Ve sonra düştüm.
Tropecé y me caí. Y aterrice en un montón de tierra.
Sonra ayağım takıIdı ve bayağı bi yuvarlandım
Me caí de un crucero, pero me recuperé.
Yolcu gemisinden düştüm ama toparlandım.
Me caí del techo.
Çatıdan düştüm.
Pero caí en la cuenta de que yo era la última persona que debería morir.
Sonra fark ettim ki ölmesi gereken son kişi benim.
Yo me caí hacia atrás, me golpeé el codo en un mostrador que estaba detrás de mí y la parte sensible de mi codo me dolía como el demonio.
Sanki orda yok gibiydim Dirseğimi vurmuştum ve canım yanıyordu.. onlar ateş altındaydı
Mi avestruz ganó, pero me caí en la línea de salida.
Benim deve kuşum kazandı. Ama ben başlangıç çizgisinde düştüm.
Y caí como un pajarito en Osorno donde estaba recién fundándose la sede universitaria de Osorno
Osorno Üniversitesinin ana binasının daha temeli atılıyordu Osorno'ya kanadı kırık bir kuş misali düştüm ve buraya yerleştim.
Corrí, me caí y me rompí las medias.
Düşüp jartiyerimi yırttım.
Me caí de mi bicicleta.
Bisiklete binerken dikkatli olmalısın.