Translate.vc / испанский → турецкий / Clan
Clan перевод на турецкий
2,548 параллельный перевод
Hijos del clan... han alcanzado la edad adulta.
Klanın oğulları yetişkinlik yaşınıza geldiniz.
Devuélveselo al clan.
Bu ölüm saçan kolu klana iade ediyorum.
Clan del Tatuaje.
Klan dövmesi.
Tras la caída del clan, he buscado un nuevo señor al que servir.
Lordumun hanesi yıkıldığından beri kendime bir yer arayışındaydım.
Serviste al clan Fukushima. ¿ Conoces a Chijiwa Motome, un joven samurái siervo del clan?
Fukushima adına soruyorum Chijiiwa Motome adında genç bir savaşçı tanır mıydın?
Él, al igual que tú, se hizo pasar por siervo del clan Fukushima.
Aynı Fukushima Bölgesi'nden olduğunu iddia ediyor.
El estipendio del clan era de 498.200 koku anuales.
Bizim bölgemizden yılda 5 ton pirinç hasat edilirdi.
Si se incluye a los miembros de las familias... hay incontables vasallos, incluido yo, que vagan sin rumbo tras la pérdida del clan.
Ev halkları da dahildir buna. Ve kaç kişinin bu mevkî kaybı yüzünden işsiz kaldığını anlatamam.
Me hierve la sangre... sólo de pensar que alguien tan indigno llame a la puerta del clan con tales propósitos.
Li Hanesi'ne ziyarete gelmiş biri için böylesine bir davranış hakaret sayılır.
Lo aceptaron en el clan y la historia se ha extendido entre los ronin del país.
Onu bir fedai olarak işe almışlar ve hikaye şehre yayılmış.
Este clan está muy bien considerado por la valentía mostrada en el campo de batalla.
Hanemiz bu cesareti takdir etmektedir. Ama hatırlanması gereken birkaç şey var.
Como guerrero del clan Fukushima... yo, Chijiwa Motome... me haré el harakiri y abandonaré este mundo.
Fukushima Bölgesi'nden ben Chijiiwa Motome şimdi kendi karnımı yaracağım.
Su reputación le precede. Es considerado uno de los vasallos más valientes del clan Iyi.
Duyduğuma göre Li Hanesi'nin en cesur samurayı kendisiymiş.
Si no cumplimos el código del bushido disolverán el clan
Savaşçı Kanunları'nı ihlalden bu bölgeden atılırız!
Debería haber acudido ante el shogun y cometido seppuku. Así hubiera evitado la destrucción de la fortaleza y la disolución del clan.
... Shogun Majestelerine başvurarak kalemizi ve beyliğimizi yok edilmesinden korumak için hara-kiri yaparak ciddiyetimizi göstermeliydim.
Un aliado de nuestro clan... de antes de la batalla de Sekigahara. Hizo que le enemigo se retirara.
Sekigahara Savaşı'nda galibiyeti perçinlemek için onlarla birlikte savaşmıştık.
Se ha decidido que nuestro clan no tolerara falsas peticiones de seppuku.
Hanemiz, intihar blöflerine müsamaha göstermemeye karar verdi.
Para que los aliados de su clan no la toquen.
Klanının müttefiki oldukları için ona dokunmadılar.
Si no están en su clan de todos modos son hamburguesas.
Kendi klanından değillerse onun için sadece birer hamburgerden ibaretler.
El'Jatt " ( clan ) está en peligro después de un balde lleno de whisky.
Bir kovadan sonra ( Klan ) riskli viskiyle dolu
¡ No somos del mismo clan!
Biz aynı klan ayitiz!
Dharam, ¿ qué haces? - ¡ No dejes que el Jatt ( clan ) lo haga!
Dharam, ne yapıyorsun?
Mantener un clan para convertirse en el mas fuerte de todos.
Bu yasalar, bir grubun diğerinden güçlü olmasını engelliyor.
Sacrificarás dos tercios de este clan.
Klanının üçte ikisini itlaf edeceksin.
Bien conocido. Fitzpatrick MacCorieghan del Clan Fin Arvin.
Fin Arvin klanından Fitzpatrick MacCroieghan.
Pero su clan estaba organizando un matrimonio para él.
Fakat klanı onun için düğün hazırlıklarına başlıyordu.
¿ Y todavía te preguntas porqué nunca me asocié a ningún clan?
Bir de neden hiçbir klana katılmadığımı sorarsın.
Esto es un viejo pergamino de la dinastía Udon, donado al emperador Sashimi por un clan ninja.
Udon Hanedanlığına ait antik nakış. Ninja klanı tarafından Sashimi imparatorluğuna verilmiş.
¿ Fue una decisión difícil para el clan?
Bunu ailene pazarlamak zor oldu mu?
El clan rival de los Suri acaba de llegar, mentalizados y listos para el "Donga".
Donga için zihnen hazır bir şekilde rakip Suri kabilesi varıyor.
Elevado por los aires, su clan celebra su victoria.
Yukarı kaldırılıyor ve kabilesi onun zaferini kutluyor.
Su clan representará el Sing Sing, donde su reputación y el honor de su pueblo será juzgado por la calidad de su colección de plumas.
Kabilesi yarinki Sing Sing yarışmasında boy gösterecek. ... köyünün onurunu temsil edecek ve değerlendirilecek. Kuş tüyü koleksiyonunun kalitesi...
Aunque cada clan tiene su propio estilo, casi todos presumen de las plumas de las aves del paraíso en sus coronas.
Yine de her kabilenin kendilerine ait bir tarzlari var neredeyse herkesin tacı kuş tüyüyle süslü.
Este clan está construyendo una casa nueva pero no una cualquiera.
Bu kabile yeni bir ev inşa ediyor ama bu bildiğimiz evlerden değil.
Como uno de los más fuertes alpinistas del clan, Wayo es el capataz de la supervisión de los trabajos más peligrosos.
Kabiledeki en güçlü tırmanıcılardan biri olan Wayo en tehlikeli işlerden biri için gönüllü oluyor.
Pierce, soy Duquesne, del clan Duquesne.
Pierce, ben Duquesne Klanı'ndan Duquesne.
Oye, Harry, voy a necesitar una lista de testimonios en los que puedas confiar, testigos que no tengan relación consanguinea, porque el juez va a desestimar todo lo que tú o la familia de tu primo vaya a decir, porque, sin ofender, sóis un gran clan griego que mataríais para proteger a uno de los vuestros.
Bak Harry, kan bağının olduğu kişiler dışında tanıklık edecek kişilerin listesine ihtiyacım var, zira yargıç senin ya da kuzeninin söylediği hiçbir şeyi kale almayacak çünkü alınma ama içinizden birini korumak için adam öldürecek kadar büyük bir Yunan aşiretisiniz siz.
El Clan Lin Kuei ha entrenado a los asesinos más temibles del mundo durante 800 años.
Lin Kuei Klanı, 800 yıldan fazla süredir dünyada en korkulan suikastçıları eğitmiştir.
Y si me permite, yo... Le recomendaría comenzar con la fase uno con el resto del clan.
İzin verirseniz, ben birinci aşamayı klanın geri kalanında başlatmayı öneriyorum.
PROCEDER CON LA FASE UNO CON EL RESTO DEL CLAN
Birinci aşamayı Klan'ın geri kalanında uygulamaya devam edin.
Había una vez un orgulloso clan como el nuestro.
Onlar da bir zamanlar bizim gibi onurlu bir klandı.
Luego de cobrarse muchas victorias para su clan sus enemigos pasaron a conocerlo con otro nombre.
Klanına birçok zafer kazandırdıktan sonra düşmanları arasında farklı bir isimle tanındı.
Y si en el futuro tu corazón ansía esta vida daré lo mejor de mí para garantizarte tu entrada al clan.
Eğer gelecekte, kalbin bu hayatı arzularsa klana girmen için elimden geleni yapacağım.
¿ No te dije que tu clan era inferior?
Klanının değersiz olduğunu söylememiş miydim?
Este chico es descendiente del clan Magatama.
Bu çocuk Magatama Kabilesi soyundan geliyor.
Pensé que un descendiente del clan Magatama sería alguien aterrador, pero apenas eres un niño.
Magatama Kabilesi soyundan gelen birinin ürkütücü olacağını sanırdım ama sen sadece bir çocuksun.
¡ Sólo un descendiente del clan Magatama puede controlarlo!
Sadece Magatama Kabilesi'nden gelen biri Orochi'yi kontrol edebilir!
Clan Zamora.
Zamora Klanı.
Le diré a mi clan que estén en guardia con esos criminales.
Saf numarası yapma.
No juegue a la tímida conmigo, su clan necesita hacer las maletas y seguir adelante.
Klanının toparlanıp gitmesi gerekiyor.
Su clan, quiero decir. - Gracias, Inspector.
Teşekkürler müfettiş.