Translate.vc / испанский → турецкий / Clemence
Clemence перевод на турецкий
102 параллельный перевод
Me acuesto, pero sólo si Clémence viene a calentarme los piececitos.
Yatağa gideceğim ancak Clemence, ayaklarımı ısıtmak için gelmeli.
¡ Clemence, te estoy esperando, cariño!
Clemence! Seni bekliyorum tatlım!
Adiós, Clémence.
Güle güle Clemence.
Y Clémence. ¿ dónde está?
- Clemence, al şunu!
¿ Dónde está esa sinvergüenza?
Clemence, seni pislik! Her yer gömlek dolu!
- ¡ Clémence!
- Clemence!
¡ Clémence!
Clemence!
Clémence...
Clemence...
He vuelto, Clémence. Pero nunca más te hablaré.
Döndüm Clemence, ama seninle bir daha asla konuşmayacağım.
¡ Clémence...
Clemence...
Clémence...!
Clemence...!
- Celia Clemence.
- Celia Clemence.
La presencia de Celia Clemence en mi cama... continúa siendo necesaria.
Celia Clemence'in benim yatağımdaki yerinin... gerekliliği devam ediyor.
Pero la rabieta que tiene respecto a mis Clemence... me está poniendo nervioso.
Ama onun Bayan Clemence hakkındaki aksiliği... beni huzursuz yapıyor.
Miss Clemence debe casarse... y ser enviada, en apariencia, fuera de Londres con su marido, mientras, en realidad, la oculto cerca del río en Kew... lo mejor para pasar inadvertida.
Bayan Clemence evlenecek... ve görünüşte kocasıyla Londra'nın dışına gönderilecek, bu arada, aslında, o gizlice Kew'de nehirin yanında olacak, dşkkati çekmeden daha iyi olacak.
Espera, Clémence.
Yapma, Clemence.
Digo "supuestamente" porque escuché una versión diferente por parte de Charlotte la mejor amiga de Clemence. - Buenas noches.
"Söylediğine göre" dedim çünkü sonra Clémence'in yakın arkadaşı... Charlotte'un versiyonunu dinledim. - İyi akşamlar.
"Clemence celebra su cumpleaños Nº 20, por favor, traigan obsequios" ¿ Qué significa?
"Clémence 20. yaş gününü kutluyor, Lütfen kusurumuza bakmayın..." Bu yazı ne böyle.
Si. - ¿ Van a la fiesta de Clemence?
- Clémence'in partisine mi gidiyorsunuz? - Evet.
Y me surgió una idea. Al seguir a Clemence, encontraría a Charlotte.
Planım basitti, Clémence'i izleyip Charlotte'u bulacaktım.
Sé que está ahí, Sr. Clemence.
İçeride olduğunuzu biliyorum Bay Clemence.
Sr. Clemence, si no abre la puerta, mi colega y yo tendremos que forzarla. - Deshazte de ella.
Bay Clemence, kapıya gelmezseniz, meslektaşım ve ben zorla girmek zorunda kalacağız.
De Clydes Reclamaciones. ¿ Está el Sr. Clemence?
Clydes Sigorta Eksperleri ve Düzeltme Bölümü. Bay Clemence burada mı?
Inés,... Clemence, Melanie, Eva, Vanessa, Lou-Anne,... Alice, Penelope, Lucille, Aurore, Manon y Simone.
Inès Clémence, Mélanie, Eva, Vanessa, Lou-Anne Alice, Pénélope, Lucille, Aurore, Manon ve Simone.
Si mi esposa Clemencia viviera, sólo iban a ver.
Karım, Clemence hayatta olsaydı, anlardınız.
- ¿ Y Clemence?
- Clémence nerede?
¿ Clemence?
Clémence?
Lástima que no vino Clemence.
Clémence'nin gelmemesi kötü oldu.
- Clemence, tranquila.
- Clemence, sakinleş.
Clemence no es exactamente estéril, pero tampoco es muy fértil.
Clemence kısır değil, ama çok da doğurgan değil.
¿ Clemence?
Clemence?
- Quiero hablar con Clemence.
- Clemence ile konuşmak istiyorum.
Me alegra que hayamos platicado, Clemence.
Konuştuğumuza sevindim, Clemence.
Eso es nuevo. ¿ Por qué quieres ir interna con Clémence?
Clemence gibi yatılı okula mı gitmek istiyorsun? Niçin?
- Ronald Clemence-Solebay.
Ronald Clemence-Solebay.
Ronald Clemence-Solebay.
Ronald Clemence-Solebay.
Un mes después, llamé a mi amiga Clémence y pregunté...
arkadaşım Clemence'i aradım.
En el medio de todas estas frases, escucho a mi amiga Clémence :...
Tüm bunların arasında Clemence'i duydum.
¡ Clemence!
Clemence!
Una carta de Clémence... tu esposa...
- Clemency'den bir mektup... karısı...
¡ Clèmence!
- Ah, Clemence!
La llamaremos Catherine Natalie, Eugenia... Josephine...
Ona Catherine deriz Natalie, Eugenia Josephine Josette, Michele, lsabel Julie Clemence.
En el departamento de Clémence.
Bir seferinde bize yılın partisini ayarlamıştı.
Ludo conoció a Clémence cuando le llevó su sushi.
Clémence, Ludo ona suşi götürmüş ve öyle tanışmışlardı.
- ¿ Clemence?
- Clémence?
Sr. Clemence.
Bay Clemence.
¿ Estas sola, Clémence?
Tek başına mı, Clémence?
Escucha Clara, a Clémence le harán un chequeo completo mañana y la semana próxima se va a casa.
Clara bak : Yarın Clémence'in çekapı var. Gelecek hafta eve gidecek.
Quiero ir interna con Clémence.
Yatılı okula gitmek istiyorum.
¡ Clémence!
Clémence!
Clémence puede quedárselo.
Clémence daireyi beğenebilir.