Translate.vc / испанский → турецкий / Collins
Collins перевод на турецкий
2,688 параллельный перевод
Collins tiene una amiguita.
Collins'in bir kız arkadaşı var.
Bien, entonces la casa a la que vamos pertenece a April Miller, la última persona que llamó a Collins.
Tamam, ulaştığımız bu ev April Miller'e ait Collins'i arayan son kişi.
La novia dijo que Collins se fue hace una hora.
Kız arkadaşı, Collins'in bir saat önce yola çıktığını söylüyor.
¿ Qué quieres apostar que Collins estaba trabajando en seguridad allí?
Bahse girerim Collins orada güvenlik elemanı olarak çalışıyordu.
Acaban de ver el coche de Collins.
Yola koyuluyoruz. Collins'in arabasını görmüşler.
- ¿ Dónde está Hank Collins?
- Hank Collins nerede?
Bueno, un Satan's Outlaw se acercó a Collis sobre una compra de armas. Dice que la guerra esta llegando.
Kanun dışı Şeytanlardan biri Collins ile bir silah alış-verişi yapmaya çok yaklaştı.
¿ Tienes a Collins?
Collins'i yakaladınız mı?
Bueno, Collins tenía cómplices, Marco, ¿ verdad? Entonces, ¿ es sólo uno? Está bien, está bien, calmaos.
Collins'in suç ortakları vardı Marco, değil mi? Yani, sadece bir tane mi? Tamam, tamam, sakin olun.
He escuchado rumores de Phil Collins.
Phil Collins gelecekmiş diye duydum.
Para mayor perspectiva, se une a nosotros David Collins, quien nos habla desde la oficina de Eric McClellan, Secretario de Seguridad Nacional en Washington, DC.
Daha farklı bir bakış açısı için, David Collins'deyiz, bize Ulusal Güvenlik Sekreteri Eric McClellan'ın Washington'daki ofisinden bağlanıyor.
El Sr. Collins es un asesor del Secretario, ¿ verdad?
Sekretelikte kıdemli bakan Sayın Collins bu doğru mu?
Señor Montag, por favor, déle al señor Collins la oportunidad de hablar.
Sayın Montag, Sayın Collins'e konuşması için fırsat verim.
Su apellido era Collins.
Soyadı Collins'miş.
Siete niños expulsados, uno en la cárcel, sin cargos como juvenil, y en medio de todo esto, Ritchie Collins-Joanou - se intenta suicidar.
Yedi çocuk ezledilmiş, biri hapishanede, çocuk olarak suçlanmamış ve tüm bunların arasında da Ritchie Collins-Joanou kendisini öldürmeye çalışmış.
Y antes de que te mudaras, era Collins.
Buraya taşınmadan önce Collins'miş.
Mirame a mí, picando hielo para un Tom Collins como un campesino.
Halime bak, Tom Collins kokteyli için tarla işçisi gibi buz kırıyorum.
No voy a hacer un video con ese suspensorio engreído de Miller Collins.
Hayır, o kendini beğenmiş Miller Collins'le filmde filan oynamam.
- Tom Collins, trata de no ahogarlo.
- Tom Collins, fazla buz koyma.
No sé si tiene hijos pero espero que nunca los vea prostituyéndose en la avenida Collins.
Çocuğunuz var mı bilmem ama umarım onları sokakta fahişelik yaparken görmek zorunda kalmazsınız.
He interpretado a Rob Roy MacGregor, Michael Collins, Oskar Schindler Zeus, por Dios santo.
Rob Roy MacGregor'u Michael Collins'i, Oskar Schindler'ı Zeus'u oynadım ben yahu.
John Collins...
John Collins.
Eso es entre la 10 y Collins.
10. cadde ve Collins'in birleştiği noktada.
¡ Hey Collins!
Hey, Collins!
No puedo creerme que hayas hecho que Susie Collins cierre la tienda para que Magnolia no pueda arreglarse el pelo.
Susie Collins'in dükkanını kapattırıp, Magnolia'nın saçını yaptırmasına engel olduğuna inanamıyorum.
es Mary Collins.
Mary Collins olduğunu öğrendim.
Collins se quedará con la Sra. Castillo.
Collins kalacak bayan Castillo ile.
Encantado de conocerles, soy Cap Collins.
Tanıştığımıza memnun oldum. Cap Collins.
El nombre de la víctima era Faith Collins, 33.
Kurmanın ismi, Faith Collins, 33.
Roy Collins.
Roy Collins.
¿ Usted es Roy Collins?
Sen Roy Collins misin?
Homicidio en la Avenida Collins.
Collins Ave'de bir cinayet.
Collins, tu estás conmigo.
Collins, sen benimlesin.
Oh, lo siento, compañero Jack Collins, el encargado.
Oh, üzgünüm dostum Jack Collins, hancı.
Cuando era sólo un niño mi padre nos llevó al Nuevo Mundo, para expandir el imperio de la familia Collins.
Ben çocukken, babam Collins ailesinin imparatorluğunu genişletmek için bizi Yeni Dünya'ya götürdü.
Collins. "Collinsport."
- Collins. Collinsport.
Su nombre era Barnabas Collins.
Adı Barnabas Collins'di.
Me limpiarás, hereje. Y luego me llevarás con esos Collins vivientes de los que hablas.
Temizle beni, uşak ve sonra da beni bahsettiğin Collins'lerin yaşadığı yere götür.
Disculpe, mi nombre es Barnabas Collins.
Beni bağışlayın, adım Barnabas Collins.
Soy David Collins.
Ben David Collins. - Biz...
Dice que se llama Barnabas Collins.
Adının Barnabas Collins olduğunu söylüyor.
Como una Collins seguramente está al tanto de la oscuridad que ha plagado a nuestra familia.
Bir Collins olarak eminim ki uzun zamandır ailemizin üstünde dolaşan karanlığa vakıfsınız.
Ciertamente. Dígame... ¿ Qué sabe de Barnabas Collins?
Hakikaten bana, Barnabas Collins hakkında ne bildiğinizi söyleyin.
Yo soy Barnabas Collins.
Ben Barnabas Collins'im.
Pero lo más importante, es que soy un Collins.
Ancak daha da önemlisi ben bir Collins'im.
Tu club está vendiendo armas a Hank Collins.
Kulübün, Hank Collins'e silah satıyor.
Billy Collins.
Hey, Billy Collins.
Los Pies Negros tienen leyendas muy profundas en relación a mitos relatados en forma muy clara de que * bajan desde algún tipo de cielo * a la Tierra * en estos vehículos celestiales. *
Tuhaf masallar anlatılıyor buda çok büyük bir kanıt teşkil ediyor ANDREW COLLINS : Karaayak Kabilesinin anlattığı çok garip hikayeler var
Disfrutad, Capitan Collins.
Keyfini çıkarın, Cap Collins. "
Ahora bien, dime, la familia Collins...
Şimdi, söyle bana...
¿ Perdura?
Collins ailesi hala hayatta mı?