Translate.vc / испанский → турецкий / Corré
Corré перевод на турецкий
14,785 параллельный перевод
Corre el techo Bien.
Tavandan çık bakalım.
¡ Dani, corre!
Dani, kaç!
Corre por sus venas, igual que por las de su padre.
Aynı babası gibi derinden gider.
Residencia corre usted desigual.
İhtisas yapmak canını çıkarıyor.
Ahora, la red eléctrica de la ciudad corre Conducto 8X RMC para asegurar que la ONU se reúne la demanda de energía.
Şimdi, şehrin elektrik şebekesi BM'nin enerji ihtiyacını karşılamak için 8'li sert metal kanal üzerinden iletiliyor.
Se corre la voz que ha habido un atentado contra mi vida, que llama la atención.
Bana suikast düzenlendiği açığa çıkarsa dikkat çeker.
¡ Vamos, corre!
Hadi koş!
Ves, un hombre corre a un edificio en llamas para salvar a la mujer que ama.
Gördün mü? Adam sevdiği kadını kurtarmak için yanan binaya giriyor.
Él no corre, ¡ ataca!
Demek kaçmak yerine dövüşmeye karar verdi.
Cada mordida corre el riesgo de una fractura de mandíbula, pero ir a las piernas es la única manera de detenerlo.
Her ısırık bir çene kırılma tehlikesi ama onu durdurmanın tek yolu ayaklarına saldırmak.
Un recordatorio oportuno que no importa lo inteligente que un camino se corre, el Reaper siempre toma su recompensa.
Ne kadar düzgün bir yoldan gidersek gidelim biçicinin her zaman ödülünü alacağını söyleyen nadide bir kart.
¡ Corre, Sue! ¡ Corre al baño en el que sí sirve la puerta!
Banyoya kaç oranın kilidi çalışıyor.
¿ Cómo se corre con zapatos de elfo?
Hay bu Elf ayakkabılarının!
Sinceramente, estás compitiendo contra un montón de cosas ahora mismo, que podrían o no estar sucediendo, como el tipo con una espada detrás de ti que espero de verdad no sea real... ¡ Corre, Milo!
Açıkçası şu an bir sürü başka şeyle uğraşıyorum. Arkanda kılıçlı bir adam olup olmaması gibi. Ki cidden umarım gerçek değildir.
Sólo déjanos saber, sólo grita... "corre". Es todo.
Bize haber ver yeter, sadece "koşuyor" de, bu kadar.
Vamos, Bob. ¡ Vamos, vamos! ¡ Corre, corre, corre, corre! No me hagan manos de jazz, hijos de puta.
Hadi, Bob. Hadi, hadi! Boo!
¡ Corre Forrest!
Koş Forrest!
¡ Corre, Forrest, corre!
Koş Forrest, koş!
- Corre, Norm.
- Kaç Norm, kaç.
- ¡ Un grande! ¡ Corre!
- Kaybolalım!
¡ Corre!
Koş!
¡ Corre, corre!
Çık dışarı! Yürü, yürü, yürü!
¡ Dios! ¡ Corre!
Tanrı aşkına, yürü!
¡ Corre!
Yürü, yürü, yürü!
¡ Vaya! ¡ Corre!
Tanrım, yürü!
¡ Corre, corre!
Yürü, yürü, yürü, yürü, yürü!
Ese viejo corre rápido.
- Bu bunaklar feci hızlı.
¡ Corre, Dickerson! ¡ Eso es!
Koş, koş Dickerson!
¡ Corre!
Devam et!
¡ Corre hacia tu hija, hombre!
Kızına koş dostum!
Su vida corre peligro.
- Büyük bir tehlike altında
Sí, me lo dijiste mil veces. Corre o perderás tu barco.
Şimdi gitmezseniz geminizi kaçıracaksınız.
¡ Corre, no te detengas!
Devam et! Devam et!
"Levántate y corre".
"Ayağa kalk ve koş."
Vamos, corre, maldita sea.
Hadi, hadi, devam et. Devam, devam, devam.
Ya sabes, diviértete, corre algunos riesgos.
Yani eğlen, risk al.
Si Wickham vive, Inglaterra corre peligro. ¡ Vete, Lydia!
Wickham yaşadığı sürece İngiltere tehlikede demektir. Git, Lydia.
Diablo, ¡ corre!
Diablo, çekil!
¡ Vamos, corre!
Hadi, koş!
¡ Corre más rápido! Max, ¡ mucho más rápido!
Daha hızlı koş, hızlı koş, hızlı koş!
- ¡ Nada! Nadie corre así sin haber hecho algo.
- Bir şey yapmadıysa kimse öyle koşmaz.
¡ Corre!
Kaç!
¡ Corre, Chiquilina!
Koş Smidge!
- ¡ Corre. Tipo Nube!
Koş, Bulut Adam!
¡ Frank! ¡ Corre!
Frank, koş!
¡ Corre a la pared!
Duvarın oraya gidin!
¡ Por todo lo que amas, corre!
Tanrı aşkına, kaçın!
¡ Déjate de cuentos y corre!
Sızlanmayı bırak ve koş!
El río que corre lejos de su puerta y de vuelta otra vez.
Nehir kapısının önünden akıp tekrar geri geliyordu.
Parecería que la casa está en llamas, y el reloj corre rápido, Michael.
Görünüşe göre zaman aleyhine işliyor Michael.
Para salvar una cuenta que corre peligro.
Bu hesap nerede?