Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Corté

Corté перевод на турецкий

19,774 параллельный перевод
Corté cada tronco, clavé cada clavo y viví allí cinco años.
Her tahtasını kestim. Her çivisini çaktım ve 5 yıl boyunca orada yaşadım.
¿ Axe? Le corté al pequeño tonto.
- Aptalın suratına kapattım.
Una vez, me corté el pelo así.
Saçımı bir kere öyle kestirmiştim.
¿ Ver? Yo sólo corté su arteria femoral.
Az önce uyluk atardamarını kestim.
Cielos, ¿ lo corté demasiado?
Çok mu kısa kestim?
Todo estaba bien hasta que... Me corté al entrar a la casa.
Eve girerken kendimi kesene kadar her şey iyiydi.
Quizá ese doppelganger tenga otro corte de pelo, o un sentido del destino primigenio. No sé.
Belki bu öcünün farklı bir saçı vardır belki de farklı bir kaderi vardır.
Bienvenidos a vuestra corte.
Mahkeme salonumuza hoşgeldiniz.
Es un corte de entendidos.
En iyi mallardandır.
¡ Corte!
Kestik!
Corte marcial, fue dado de baja por especulación en el mercado negro.
Askerî mahkemeye çıkmış, kara borsada kâr etmeye çalıştığı için terhis edilmiş.
- Corte de la línea de combustible.
- Yakıt hattı kesilmiş.
Ahí hay algo de hielo, ponlo allí es un corte limpio
Bazı buz yok, orada koymak Temiz bir kesim
Después de ese asunto con la S.S. en Polonia, Tuviste suerte de evitar una corte marcial.
Polonya'daki SS işinden sonra askeri mahkemeye çıkmadığın için şanslısın.
Sabe que no estoy segura. Incluso los recibiré en la corte.
Aslında biliyor musunuz onları mahkemeye versem mi vermesem mi, bilmiyorum.
Uno con una condesa austríaca, Otro con una prostituta francesa, Que era conocido en los círculos de la corte como Madame l'amour.
Bir tanesi bir Avusturya'lı kontesten diğeri bir Fransız fahişeden kendisi saray civarında aşk hanımefendisi olarak bilinir.
CORTE DE JUSTICIA DE NUEVA YORK SEGUNDO DÍA DE DECLARACIONES
_
Hoy estoy en la corte real.
Bugün saraydayım.
¡ Y corte!
Kes.
- Corte. - Cortamos.
- Kestik.
Corte.
Ke.. Kes.
- ¡ Corte!
- Kestik!
¡ Corte!
Kestik. Kestik!
¡ Corte! " ¡ Fe!
İnanç.
No es el propósito de esta corte determinar cuán gordo y mal oliente puede ser tu padre.
Babanın kaç kilo veya ne koktuğunu belirlemek bu mahkamenin yetki alanı dışında.
Tenemos una orden de una corte federal.
Federal mahkemeden yetkimiz var.
Rhoades no tiene caso, se le reirán en la corte.
Rhoades'un elinde delil yok, onu sallayan çıkmayacaktır.
El mejor litigante en la Corte Suprema.
En iyi Yüksek Mahkeme Savcısı.
Tienes que decirlo en la corte.
Mahkemede de söylemelisin.
Y recuerdo cuando obtuviste tu primer secretaría... En la Corte Suprema.
Senin ilk kâtiplik görevini aldığını hatırlıyorum Yüksek Mahkeme'de.
Nos preocuparemos porque testifiques en la corte y todo eso cuando atrapemos a nuestro hombre con marcas de viruela.
Davada ki tanıklığın konusunu da çiçek hastalığı geçiren herifi yakalayınca düşünürüz.
Cualquier cosa que digas puede ser usada en tu contra en una corte.
Söylediğin her şey ; mahkemede aleyhine kullanılabilir ve kullanılacaktır.
Llevarla a la Corte.
Onu mahkemeye çıkar.
Considero que lo mejor es que la corte conceda la moción del abogado de la defensa de desestimación.
Mahkemenin, savunma makamının görüşünü reddederek en iyi kararı vereceğine inanıyorum.
De repente, se convierte en el más duro juez en la corte federal, pero no en los crímenes de guante blanco. - ¿ No?
Aniden, federal mahkemedeki en sert hakim olmuş ama beyaz yaka suçları hariç.
Sabes, todos esos tipos de clase media saliendo de tu corte libres.
Bütün o mahkeme salonundan çıkıp giden orta sınıf tipler.
Lo que diga puede y será usado en su contra en una corte.
Söyleyeceğiniz her şey, mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
¿ Alguien vio el corte de la chica?
Onu keseceğini gören oldu mu?
Sal de mi casa antes que te corte ese estúpido peluquín.
O aptal peruğunu tıraşlamadan evimden çık git.
Oye, cuando encuentren al Capitán Fidalgo, hagan que corte un poco más de leña, ¿ sí?
Kaptan Fidalgo'yu bulursanız söyleyin biraz daha odun getirsin.
La Corte Seelie.
Peri halkından.
Ahora somos miembros de la misma corte.
Artık aynı sarayın mensuplarıyız.
Tendremos que aprender a coexistir en dicha corte.
O sarayda beraber var olmayı öğrenmek zorundayız.
Corte. Listo.
- Kestik!
Corte. Una más, por favor.
- Kes, bir kez daha lütfen!
Él es solo el corte de pelo.
- O sadece yakışıklı.
Voy a ser muy feliz de dejar saber a la corte la cantidad de la policía aprecian su... cooperación y asistencia.
Yaptığı işbirliği ve yardımlar dolayısıyla polisin kendisine ne kadar minnettar olduğunu mahkemede söyleyebilirim.
Me corte.
- Kendimi kestim.
A pesar de lo que dice el gobierno federal a pesar de lo que dice la Suprema Corte nuestra ley es la ley.
Federal hükümetin... veya Yargıtay'ın söylemlerine rağmen... kanunlarımız hala geçerlidir.
mañana, llevala al pueblo para comprar raices despues, te haraz un corte de cabello de psicopata asi te veras como uno de nosotros que ocurre, Glenn?
Yarın onu kasabaya kök-sebze almaya götüreceksin. Sonra da psikopat saç tıraşı yaptıracaksın ve böylece bizden biri gibi görüneceksin. Sorun nedir Glenn?
¡ Orden en la corte!
Mahkemede sessizlik! Mahkemede sessizlik!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]