D перевод на турецкий
330,294 параллельный перевод
Había una vaca estreñida, y necesitaba una muestra.
Bir ineği kabız olmuş da, dışkı örneği gerekiyordu.
Aunque no dejaría que tu madre hablara en la boda.
Düğünde anneni konuşturmak dışında.
Excepto lo de votar a Carter.
Carter'a oy vermek dışında.
Bueno, espero que las ocultes bien porque es la mitad de la clave de nuestra fortuna.
Umarım saklı kalır. Çünkü, servetimizin anahtarıdır.
Seguro en el infierno. Espero que Tina lo haya cambiado.
Umarım taşıyan Tina'dır.
Tal vez salió a buscar algo para comer.
Eminim o sadece bir şeyler yemek ya da bir şeyler almak için dışarı çıkmıştır.
El ha estado parando aquí afuera toda la noche.
Burada bütün gece dışarıda olmalı.
- Creo que está ahí afuera.
- Sanırım dışarıda.
Sé que hay muchas familias allí afuera que están buscando el cierre de su caso. Pero, tomará un largo, mucho tiempo antes de que sepamos con seguridad.
Dışarıda aileler var biliyorum,... ama emin olmak için beklememiz gerekecek.
Su secuaz las cubrió con bolsas de papel.
I-ıh. Yardakçısı onları kese kağıdıyla kapamış.
Quiere que le preguntéis por el papel que está mirando.
Dik dik baktığı kağıdın ne olduğunu sormanızı istiyor.
¿ Por qué no sales esta noche, te tomas un par de copas y hablas con algunos pretendientes?
Neden bu gece dışarı çıkıp belki biraz da içki yudumlayıp birkaç beyefendiyle tanışmıyorsun?
Me alegro mucho de que me hayáis convencido para salir.
Beni dışarı çıkmaya ikna etmeniz çok hoş oldu.
He oído que fuera han comenzado un torneo de birra pong.
Dışarıda bira yarışması varmış.
La imagen de fondo es solo una broma.
Oh. Duvar kağıdı olan fotoğraf sadece espri için.
Tiene una capa, inusuales pezones puntiagudos.
Pelerini ve olağan dışı göğüs uçları var.
Has salido corriendo enfadada hasta aquí tres veces, así que ¿ entiendo que quieres hablar?
Dışarıya üç kez hışımla çıktın. Tahminimce konuşmak istersin?
Estabas furiosa porque yo era un fanfarrón desconsiderado.
Düşüncesiz bir dırdırcı olduğum için öfkeliydin ama.
Es muy... creativo y sensible, y se meten mucho con él en el colegio.
Çok yaratıcı ve duyarlıdır. Okulda da çok sataşıyorlar ona.
- Compruébalo. Aún siguen los grabados que hicimos detrás hace 25 años.
- Baksana, 25 sene önce kazıdığımız yazı hâlâ arkasında.
¿ Sal, qué estás haciendo aquí?
Takma dişlerinizi takın, beni dışarı çıkartıyorsunuz.
Es San Valentín y mi nuevo novio alemán, Wemer, está fuera de la ciudad, y no me gusta beber sola.
Sal, ne işin var burada? Bugün Sevgililer Günü ve yeni Alman erkek arkadaşım Werner şehir dışında.
Este hotel tiene muy poca memoria y unas largas escaleras exteriores.
Enerjini sakla hayatım. Bu otelin kısa süreli bir hafızası ve çok uzun bir dış merdiveni var.
Es el hombre de los giros raros y las articulaciones de gancho raras. Todo lo que acabas de decir lo encuentro muy excitan...
Sıra dışı fırdöndüler ve eğimli kanca yerlerinin ustası.
Lo conduje hasta el porche. De nada.
Onu verandaya taşıdım.
¿ No podría permanecer como rehén mientras esté fuera de Winchester?
Winchester'ın dışındayken tutsak olarak kalamaz mı?
¡ Todos los demás hombres en el perímetro externo!
Diğer herkes dış güvenliğe baksın!
Entiendo que debe ser duro para ti el aceptar que el verdadero heredero del gran Ragnar Lothbrok resultará ser un lisiado y rechazado.
Yüce Ragnar Lothbrok'un gerçek vârisinin kötürüm ve dışlanmış biri olduğunu kabullenmenin senin için zor olduğunu anlıyorum.
Me llevó de viaje al norte.
Beni şehir dışına seyahate götürdü.
No acabará bien para ti. - ¿ Qué?
Sonun kötü olacak Küçük D.
Vamos a comer algo.
Dışarı çıkıp bir şeyler yiyelim.
Cuando estuve en Italia, viví en un pueblito, conocí a la gente del lugar.
İtalya'da yaşarken küçük bir yerdeydim, yerel halkı tanıdım.
Una mujer que conozco.
Tanıdığım bir kadın.
Su esposa se fue de la ciudad.
Karısı şehir dışındaymış.
Miren cómo Denise mira a D'Angelo.
Denise'e baksana, D'Angelo'ya bakıyor.
Me resulta familiar.
Çok tanıdık geliyor.
¿ De dónde salió la segunda "D"?
İkinci D nereden çıktı?
A-D-D-I-T-I-O-N.
Yazılışı falan farklı.
Cuidado, pequeño D.
Dikkat et küçük Dev.
Íbamos a ir a un museo genial en el norte.
Şehir dışında çok güzel bir müzeye gidecektik.
Hace siglos que tengo el vale.
Bayağıdır kuponum var.
Estaba sedado. Nunca confíes en mí si estoy sedado.
O Lunesta etkisindeki Arnold'dı.
Es el rey del mármol del sudeste.
Güneydoğunun mermer kralıdır.
Podríamos hablar un rato de otra cosa.
Bir süreliğine fayans dışında bir şeyden bahsedelim.
"Debido a la tormenta, se suspenden los autobuses y el subterráneo, y los vehículos que no sean de emergencia dejan de circular hasta nuevo aviso".
"Kar fırtınasından dolayı tüm MTA otobüs ve metro seferleri durduruldu. İkinci bir uyarıya kadar tüm sivil araçlar yola çıkmaktan kaçınmalıdır."
¿ Nunca viste otro pino además del de Pino?
Pino'nunki dışında Pino hiç görmedin mi?
Hay un camión de donas afuera.
Dışarıda donut arabası var.
Mis órdenes son escoltar a estos niños afuera de la colonia.
Emirlerin bu çocukları koloni dışına çıkarmak.
Todos en la lista de exentos ya han sido sacados del área.
- Doğru. Muafiyet listesindeki herkes çoktan blok dışına götürüldü.
"¿ Qué clase de hombre es o tiene que ser el que gobierne?".
"Hükmetmesi gereken adam, ne çeşit bir adam olmalıdır?"
Cuando lo conocí.
Onu ilk tanıdığım zamanlara.