Demeter перевод на турецкий

Camarote del Capitán, el Demeter. 27 de junio de 1897.

Kaptanın seyir defteri, Demeter Gemisi.

Jan Demeter os contará más.

Jan size daha ayrıntılı anlatacak.

Nuestra fundadora, la Dra. Daphne Deméter, ha creado un programa médico que le da marcha atrás al proceso de envejecimiento.

Kurucumuz Dr. Daphne Demeter, yaşlanmayı gerçekten geri çeviren bir tıbbi program geliştirdi.

Soy la directora, la Dra. Deméter. Bienvenidos a nuestro maravilloso programa de rejuvenecimiento orgánico.

Ben yöneticiniz, Dr. Demeter muhteşem doğal gençleştirme programımıza hoş geldiniz.

- Agua especial del spa, señor con unas gotas de la fórmula de la Dra. Deméter.

- Özel spa suyu, efendim Dr. Demeter'in formulünden bir kaç damlayla birlikte.

Sólo tú te identificarías con Deméter la diosa griega de las plantas.

Sadece sen kendini bitkilerin tanrıçası Demeter olarak adlandırırdın zaten.

Ahí está la bella Demeter, diosa de la cosecha.

İşte güzel Demeter, toprağın tanrısıçası.

El templo de Deméter está allí, como dijiste.

Demeter'ın ( Toprak ve ürün Tanrıçası ) tapınağı söylediğin gibi orada. Elbette orada!

Esa era la pista de Klonig. "Recupera la joya de Deméter."

Demeter'ın mücevherini tekrar ele geçir.

Gran templo de Deméter.

Demeter'ın harika tapınağı.

Pues rendir homenaje a la Madre de la Tierra la diosa de la agricultura, Deméter.

Neden, yeryüzünün annesine, çiftçiliğin Tanrıçası'na, Demeter'a saygı göstermek için.

Pero ante todo, el honor a Deméter, la diosa

Ama onurun çoğu Tanrıça Demeter ( Toprak ve Ürün Tanrıçası ) için...

Como Platón, Admetus, Electra, Deméter

Örneğin Plato, Admetus Electra, Demeter

Como Plinio, Platón, Electra y Demeter

Örneğin Plato, Admetus Electra, Demeter

Las bodegas de almacenamiento están en el Templo de Deméter debajo del altar.

Depolama mahzeni... Demeter'ın ( Toprak ve Ürün Tanrıçası ) tapınağında... - sunağın altında.

Llamar tu atención. ¿ Destruyendo el templo de Deméter? No.

- Demeter'ın tapınağını yok ederek mi?

Y luego lava caliente salió de un volcán y destruyó dos santuarios...

Yanardağdan kaynayan lavlar fışkırdı ve tapınaklardan birini tahrip etti. Demeter'inkiydi galiba.

Trae a Démeter.

Demeter'i getir.

Démeter, en el banquete de esta noche, nada de moluscos, y asegúrate de que las lampreas no estén recocidas.

Demeter, bu akşamki ziyafette su kabuklusu olmayacak. Ve yılan balıklarının fazla pişmediğinden emin olun.

Una fue muerta hace mucho tiempo... cuando nuestra herrmandad servía a Demeter, cuando la llave fue robada...

Bir tanesi eski zamanlarda öldürüldü, rahibe topluluğumuz Demeter'a hizmet ederken... Sonra anahtar çalındı...

Michelle me falló, no hizo un trabajo y no pudo obtener los boletos para Demeter

Michelle, ona Demeter biletleri kazandıracak olan son görevinde başarısız oldu.

La siguiente prueba es "El festín de Demeter".

Sıradaki oyunun adı Demeter'ın Şöleni.

Es Deméter.

O Demeter.

Y Deméter... pidió la ayuda de los dioses para encontrar a su hija, pero cuando Hades le ofreció a Perséfone su oportunidad de ser libre, para sorpresa de todos,

Demeter kızını kurtarmak için tanrıların yardımını istemiş ama Hades Persephone'ye özgürlük sunduğunda herkes şaşırmış.

James Bridge, de la Demeter.

Demeter'den James Bridge.

Soy Perséfone, hija de Deméter.

Ben Persephone, Demeter'in kızı.

Deméter sabía que Hades aborrecía la luz... y que eso podría iluminar mi camino a casa.

Demeter Hades'in aydınlıktan nefret ettiğini biliyordu. Ve bu da eve dönebilmem için bana yol gösteriyor.

Y Demetria realmente se enojó y transformó mis campos en infértiles.

Demeter bu yüzden kızdı ve topraklarımı çoraklaştırdı.