Translate.vc / испанский → турецкий / Deträs
Deträs перевод на турецкий
35,155 параллельный перевод
¡ Pónganse detrás de mí!
Arkama geç.
Anda detrás de mí.
Beni hedef alıyor.
Si Prometheus va detrás de los que están trabajando con Green Arrow...
Eğer Prometheus, Green Arrow'la çalışan kişileri hedef alıyorsa... - Bana bir şey olmaz.
- Cruce los dedos detrás de la nuca.
Tamam! Tamam. Sakin ol, adamım.
La proxima vez que se olvida de Shameless, Corte sus testiculos y alimentar a perro sin hogar que vive detras de Alibi.
Shameless'ı bir daha kaçırırsanız taşaklarınızı kesip Alibi'ın arkasında yaşayan sokak köpeğine yediririm.
Asi Kev relojes bebes detras de la barra?
- Yani Kev barda bebeklere mi bakacak?
Tambien es buena detras de la barra.
Barın arkasında da iyidir.
Vamos salto del contenedor detras de la tienda de donuts.
Çörek dükkanının arkasındaki çöplüğe gidelim.
Los demonios han estado detras de mi antes tambien.
Eskiden şeytanlar benim de peşimdeydi.
Fui detras de la espalda y en contacto con el propietario.
Arkandan iş çevirip ev sahibiyle iletişime geçtim.
Cerrar la puerta detras de mi.
Kapıyı arkamdan kilitleyin.
¿ Quieres decir que las ves por la ventana y detrás de un arbusto?
Çalılığın arkasında pencerelerinden mi dikizliyorsun?
Es una grabación. Me pareció que el hurón quedó atascado detrás de la botella de agua de nuevo.
Gelincik tekrar su şişesinin arkasına sıkıştı sanmıştım.
Siempre que manden detrás del Muro aquí no cambiará nada.
Duvar'ın arkasından konuştukları sürece buralarda hiçbir şey değişmez.
El que se escondió detrás de este muro y nos dejó solos para salvar su trono y a su hijo.
Bu duvarın arkasına saklanan ve tahtını ve oğlunu kurtarmak için bizi terk eden adamı.
Hay una maceta detrás de usted, por si quiere deshacerse de esa copa.
Hemen arkanızda bir saksı var eğer o içkiden kurtulmak istiyorsanız.
Detrás de mí, un refugio a punto de ser derrumbado.
Arkamdaki barınak, yıkılmak üzere.
Símbolos wiccanos de protección, una baraja de cartas, ángeles, demonios, el tío con el pelo de punta que mea detrás de las camionetas, hachas, arcoíris.
Muhafazakar putperest sembolleri, kart destesi meleklerin, şeytanların, dik saçlı çocuk kamyonların depolarının üzerindeki işeyen çocuk baltalar, gökkuşağı.
La cámara estaba detrás de ella.
Kamera arkasındaymış.
Me lleva a ver al director... usted pasa detrás de mí y descarga el archivo.
O da beni müdürün yanına götürür, sen de arkamdan girer ve dosyayı indirsin.
Pues, Hacienda nunca va detrás de la
Gelir İdaresi borçlunun...
¡ Maquinistas, detrás de la línea!
Sürücüler, çizginin arkasına!
La gente de Chandler la mató, y probablemente no estén muy lejos detrás de nosotros.
Chandler'ın adamları onu öldürdü ve muhtemelen bizim de çok uzağımızda değilller.
¿ Así que vas a dejar tu carrera para ir detrás de una tía a la otra punta del país?
Bütün kariyerinden vazgeçerek, Penny'nin peşinden ülkenin öbür ucuna mı gideceksin?
¿ Sabe usted cuántas horas al estadounidense promedio pasa detrás de la rueda...
Amerikalıların direksiyon başında kaç saat geçirdiğini biliyor musun?
¡ Permanezcan detrás de la cinta! ¡ Colaboren con nosotros, por favor!
Lütfen bizimle işbirliği yapın!
Detrás de un libro, o en la papelera.
Kitabın arkasına ya da çöpe falan.
Estaba aparcada en el callejón detrás de Grindhouse y algo...
Fuar Alanı'nın arkasındaki sokağa park ediyordum ve bir şey...
Podría ser que la fuerza impulsora detrás de nuestros mayores logros, la civilización, fuera dios.
Gelmiş geçmiş en büyük başarımız olan uygarlığın arkasındaki itici güç Tanrı olabilir.
Y entonces esta maldita chica sólo se aparece y nos está mirando detrás del mostrador.
Bu kahrolası piliç bize barın arkasından bakıp hava atıyor.
O al menos, estuvo detrás de eso.
Veya en azından bu işin arkasında o var.
Pero, ya sabes, incluso en ese entonces cagar en cuclillas detrás de un árbol te reventaba la espalda al levantarte.
Ama ne bileyim bir ağaç arkasına sıçmak ve bel ağrısıyla uyanmak mı?
Y, claro, la salida de emergencia detrás de mi está cerrada.
Ve acil çıkış arkamdan kilitlenmiş.
Así que corrí de regreso a mi dormitorio escondiéndome detrás de los arbustos como un espía de comiquitas.
Bende odama çalıların arkasından odama kadar koştum. Çizgi filmlerdeki ajanlar gibi sıvıştım.
Gronk se coloca detrás de la línea.
Buradan başlayacağız. Gronk arkada başlayacak.
¿ Alguien quiere ir detrás de eso?
Sıradan devam etmek isteyen?
Bien, el HK debería estar detrás de esas puertas.
Tamam. HK şu ikili kapının arkasında olmalı.
Desde la muerte de Galavan, la oficina del alcalde ha sido dirigida por funcionarios electos que ven detrás de mí.
Galavan'in ölümünden beri, başkanlık vazifesi arkamda görmüş olduğunuz seçilmiş memurlar tarafından yerine getiriliyordu.
Tengo a los jueces, los sindicatos, el Departamento de Policía de Gotham City, y a un equipo completo de expertos legales detrás de mí.
Yargıçlar, birlikler, Gorham Polis Departmanı ve tüm yasal birimler arkamda.
Sí, probablemente detrás del bar.
Barın arkasındadır muhtemelen.
Harvey, mira detrás de ti.
Harvey, arkanda!
Déjame preguntarte algo, sabemos que eres el hombre que está detrás de las Capuchas Rojas, ¿ cuánto tiempo crees que le llevará al Pingüino y a su perro faldero averiguarlo?
Kırmızı Başlıklıların arkasındaki adamın sen olduğunu öğrendik sence Penguen'le köpeğinin bunu öğrenmesi ne kadar sürer?
Esconderte detrás de esas tonterías de lobo solitario mojigato porque tienes miedo...
- Hayır. Kendini beğenmiş yalnız kurt havalarının arkasına saklanıyorsun, çünkü korkuyorsun.
Desaparecer por un tiempo, hasta que pueda descubrir quién está detrás de esto.
Seni kimin öldürmek istediğini öğrenene kadar bir süreliğine dikkatten kaçın.
Quienquiera que esté detrás de esto seguirá viniendo hasta que termine el trabajo.
Bu olayların arkasında kim varsa işi bitirene kadar pes etmeyecektir.
Sí, aun así, ahora que lo tenemos, tenemos que trabajar en ello, averiguar quién está detrás de esto.
Evet, yine de yakaladığımıza göre onu sorgulamalıyız. Bu işin arkasında kimin olduğunu öğrenmeliyiz.
Así que ahora que sé quién está detrás de esto, puedo ocuparme de ello... a mi manera.
Artık bunu kimin yaptığını bildiğime göre kendi yöntemlerimle halledebilirim.
Vienes justo detrás de mí, succionas parte de mi velocidad, la combinas con la tuya y, cuando tengas suficiente, tiras esa cosa dentro de la Fuerza de la Velocidad.
Sen peşimden gelip hızımın bir kısmını kullanır ve kendininkiyle birleştirirsin, yeterli hıza ulaştığında da o şeyi Hız Gücü'nün derinliklerine fırlatırsın.
Bueno, si no está detrás de ella.
- Sanmam. - Elinde değilse bile peşine düşmüştür.
¿ Tampoco puedo hacerlo ahora detrás de ti?
Artık yanımda değilken de mi bir şey yapamayacağım?
Damas y caballeros, parece que estamos detrás de un asesino en serie.
Bayanlar baylar, bir seri katille uğraşıyormuşuz gibi duruyor.